Tek sorun ise canavarın hâlâ dışarıda bir yerde mi yoksa toprağın altına gömülü mü olduğundan emin olamamam. | Open Subtitles | المشكلة الوحيدة إنني لست متأكد ما إن كان هذا الوحش ما زال هنا في مكان ما أم أنه مات |
Bu canavarın yaşamasına izin verdiğin için mi görevi başardığını sanıyorsun? | Open Subtitles | لذا تعتقد بسبب انك تركت هذا الوحش يحيا فلديك المهمه ؟ |
"Ve dört canavarın sesini duydum, "gel ve gör" diyorlardı." | Open Subtitles | و سمعت صوت الوحش الرابع يقول : تعال و انظر |
Gerçek olsalar bile, ekiplerimi kırmızı gözlü bir canavarın peşinden ateş hattına göndermeyeceğim. | Open Subtitles | لست بمرسل قواتي لمطاردة بجعه بريه مع وحش بعين حمراء مهما بدا حقيقيا |
Uluyan canavarın ısırığı, hiç bir büyünün geri döndüremeyeceği bir ölüm fermanıdır. | Open Subtitles | عضة الوحش الباحث هي حكم إعدام لايمكن لأي سحر أن يؤثر بها |
Bu dehşet saçan gücün kaynağı, canavarın kalbinin derinliklerinde yatıyor. | Open Subtitles | مصدر هذه الطاقة الهائلة يقع عميقاً داخل قلب هذا الوحش |
Unutulmanın keskin kıyısında durmuş büyük beyaz canavarın gözünün içine bakıyordum. | Open Subtitles | جاثما على حافة النسيان أركز بصري في عيني الوحش الأبيض العظيم |
Ona bunu yapan canavarın kim olduğunu kesin olarak bilmek istediğini biliyorum. | Open Subtitles | انا اعرف انك تريدين ان تكوني واثقه من مسك الوحش الذي فعلها |
Eğer gerçekten bu canavarın yaptıklarının ortağıysa, geri dönmek istiyor olamaz mı? | Open Subtitles | إذا كان حقاً شريكاً لهذا الوحش أوليس من المحتمل بأنه يريد العودة |
Ama o canavarın hançerini ancak onlara yardım edersem ele geçirebilirim. | Open Subtitles | قد تكون مساعدتهم وسيلتي الوحيدة لأضع يدي على خنجر ذاك الوحش |
O kadar zamandır, o canavarın ardında iyi bir adam olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كنت طيلة تلك السنوات على يقين بوجود رجل صالح وراء صورة الوحش |
Otorite gelir, duvarı beyaza boyar, tankı, takım elbiseyi geride bırakır ve canavarın yüzünü kapamak için bir kova siyah boya atar. | TED | فتأتي السلطة ويبيضون الجدار تاركين الدبابة، واللباس العسكري, ويرمون بدله صباغة سوداء فقط لتغطية وجه الوحش. |
Tek yapmam gereken canavarın dikkatini çekmemek şeytanlar, felaketler ve deccal ile savaşmaktı. | TED | كل ما كان على فعله هو تجنب أن يوصمني الوحش بعلامته، محاربة الشياطين، الطواعين وعدو المسيح نفسه. |
Bu sefer canavarın özgür iradesi olmayacak. | Open Subtitles | هذه المرة لا يجب أن يفعل الوحش شئ من نفسه |
O canavarın Ulusal Müze'ye koyulmuş halini hayal ettiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك تتمنى وضع ذلك الوحش فى المتحف القومى |
Eski bir canavarın kızımdan hoşlanması gerçek olanından iyidir sanırım. | Open Subtitles | وحش سابق معجب بإبنتي أفضل من وحش حقيقي , أظن |
Tıpkı babanla bana yaptığı gibi. Amcan canavarın tekiyken kendini mağdur göstermeye çalışıyor. | Open Subtitles | تمامًا كما فعل مع والدك وبيني ليجعل نفسه شهيدًا في حين أنه وحش |
Oyunun sona erdi. Harika Çocuk her canavarın hakkından geldi. | Open Subtitles | يبدو أن لعبتك قد إنتهت الولد العجيب يقضي على كل الوحوش التي ترميها عليه |
Dua et de şu uğursuz canavarın bozulmasın. | Open Subtitles | -من الأفضل لك أن تصلي بأن لا يُفسد وحشك الشرير الأمور |
Bu, canavarın hediyesi. Pekâlâ Rambo, rolünü iyi oynuyorsun! Ne istiyorsun? | Open Subtitles | هذه هدية للوحش حسناً يا رامبو ، لقد اثبت وجهة نظرك فما الذي تريده؟ |
Bir canavarın benim gibi bir kadını mutlu edebileceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أتظن أن وحشاً مثلك بوسعه أن يصنع السعادة لفتاةٍ مثلي ؟ |
Bana göre sende bulduğumuz iğne sana canavarın yumurtalarını bıraktı. | Open Subtitles | أعتقد أن الشوكة التي وجدناها .عليك قد تحمِل بيض المخلوق |
Az daha o vahşi canavarın akşam yemeği oluyordun. | Open Subtitles | يبدوا بأنهم وحوش كادوا أن يتناولوك على العشاء |
Bu canavarın, bizden her şeyi alıp götürmesine izin vermeyeceğimden bahsediyorum. | Open Subtitles | أَتحدّثُ عن لا أَتْركُ هذا كُلّ شيءِ واردِ الوحشِ بعيداً عنّا. |
Bir canavarın parçalanmış, şişmiş cesedini görmek ve geri dönmeyeceğini bilmek rahatlatıcı olabilir. | Open Subtitles | قد يكون من المريح للنفس رؤية الجثة المكسورة المنتفخة لوحش ومعرفة أنها لن تعود للحياة قط |
Kötü bir canavarın etkisi altındasınız! | Open Subtitles | أنتم تحتَ تأثير تعويذة سحرية من وحشٍ شرير! |
Bu küçük canavarın, babasına her zamankinden çok ihtiyacı var. | Open Subtitles | ذلك المسخ الصغير يحتاج أباً الآن قبل اي وقت مضى |
Bu garip, aslında canavarın sadece tahtın düşmanlarına saldırması gerekirdi. | Open Subtitles | هذا غريب,فعلاً يفترض بالوحش مهاجمة أعداء العرش فقط |
Gerçekten, canavarın hapisten çıkmayacağını düşündüm. | Open Subtitles | لقدصدقتحقًا... أن الغول لن يخرج أبدًا من السجن |
Hırsızın hakkından hırsız, canavarın hakkından canavar gelir. | Open Subtitles | ضع لصا لتصطاد لصا , وضع وحشا لتصطاد وحشا |