ويكيبيديا

    "cennetle" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الجنة
        
    • بالجنة
        
    • والسماء
        
    • السماء والأرض
        
    • بالنعيم
        
    Eğer niyetim Islam'dan kötülükleri yok etmekse o zaman ben cennetle mükaafatlandırılacağım. TED إذا كانت نيتي القضاء على الشر من أجل الإسلام، عندها سيكون جزائي الجنة.
    cennetle ilgili bildiğimiz tek şey ve cehennemde ihtiyacımız olan herşey veda etmek. Open Subtitles الفراق هو جل ما نعرفه عن الجنة وكل ما نحتاجه من الجحيم
    Bu, cennetle cehenneme bağlı Poteau-Mitan'a benziyor. Open Subtitles ليس هناك فرق بين هذا وبين لحظات التأمل الربط بين الجنة والجحيم
    Cevabını almak istediğiniz herhangi bir şey için direk cennetle konuşmak gibiydi. Open Subtitles لقد كانت وسيلة أتصال مباشرة بالجنة لكى تطلب الأجابة على أى شيء تريده
    cennetle bu dünyanın tam ortasında Open Subtitles بين عوامل الأرض والسماء
    Çok uzun zaman önce... cennetle yeryüzü arasında uyumun altın çağı yaşanıyor olmalıydı. Open Subtitles منذ زمن بعيد مضى لا بد أنه كان هناك عصر ذهبي للتوافق بين السماء والأرض
    Bu kesinlikle cennetle uyuşmuyor. Open Subtitles هذه بالتأكيد مطابقة للعيش بالنعيم
    Başkan Chen'in yatırım kararı her şeyi belirleyecek, ...şirketimiz cennetle cehennem arasında ince bir çizgide. Open Subtitles هذه الشركة تمشي على خيط رفيع بين الجنة والنار
    Kızcağızım cennetle dünya arasında sıkıştı, sen dalga mı geçiyorsun? Open Subtitles طفلتي الصغيرة عالقة بين الجنة والأرض وأنت تسخر مني؟
    Bu dünya için canını feda edenleri yani cennetle ilgili masalları değil. Open Subtitles أعلم, عن الأشخاص الذين يضحون بحياتهم لأجل هذا العالم وليس عن قصة أطفال سخيفة بشأن الجنة
    Yani, hatırlayamadıysan, orası cennetle cehennem arası bir yerdir. Open Subtitles ,إذا لم تكن تنتبه فإنها محطة بين الجنة والنار
    cennetle cehennem arasında sıkıştık kaldık. Sadece biraz daha bilgi istiyorum. Open Subtitles بالطبع لقد علقنا بين الجنة والجحيم
    Ruhu dışarı çıktığında, cennetle cehennem arasında kaldı Open Subtitles عندما تخرج روحة تظل معلقة بين الجنة والجحيم...
    Oğlunun cennetle gideceğine dair annesine söz vermeseydim, gelmeyecekti. Open Subtitles ...لم يذهب قبل أن أعد أمه أنه يعني أنه سيدخل الجنة
    Ben de onu rahatlatmak için cennetle ilgili bir hikâye uydurdum. Open Subtitles لذلك اخترعت قصة متعلقة بالجنة لأخفف عنه
    * Dağların zirvesinde, cennetle buluştuğu yerde * Open Subtitles * عاليا أين قمم الجبل تلتقي بالجنة *
    cennetle bu dünyanın tam ortasında Open Subtitles بين عوالم الأرض والسماء
    cennetle bu dünyanın tam ortasında Open Subtitles بين عوالم الأرض والسماء
    cennetle bu dünyanın tam ortasında Open Subtitles بين عوالم الأرض والسماء
    Barbara'yla tanıştığımda, onun için cennetle cehennemin yerini değiştirirdim. Open Subtitles انصت إلي.. عندما قابلت باربرا علمت في تلك اللحظة أني قد احرك السماء والأرض لأكون معها
    cennetle bu dünyanın tam ortasında Open Subtitles بين العوالم من السماء والأرض.
    Ama bunun cennetle ne ilgisi var onu anlamadım. Open Subtitles لكنني لا أفهم ما علاقة ذلك بالنعيم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد