ويكيبيديا

    "cezalandırma" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • العقاب
        
    • عقاب
        
    • معاقبة
        
    • تعاقب
        
    • عقوبة
        
    • تعاقبني
        
    • للعقاب
        
    • عقابي
        
    • تعاقبه
        
    • تعاقبي
        
    • لمعاقبة
        
    • لا قصاص
        
    • لتعذبنى
        
    • تعاقبنا
        
    • العقوبات
        
    Bu cezalandırma biçimini Pei Hong bizzat icat etmiş merhum İmparatorun kullanması için. Open Subtitles يقولون أن بي هونج نفسه إخترع هذا الشكل من العقاب ليستخدمه الامبراطور الراحل
    Sakal kesme, Amishler arasında bir cezalandırma yöntemi olarak biliniyor. Open Subtitles و قص اللحيه يعرف بأنه نوع من العقاب بين الآميش
    Belki de şimdilik yorumlarımızdan cezalandırma sözcüğünü çıkarmalıyız. Bir şey sorabilir miyim? Open Subtitles ربما علينا ان نخذف كلمة عقاب من الدعوى بالوقت الحاضر
    cezalandırma puanı sabit kalan bir ben vardım çünkü... Open Subtitles لأنني الوحيده التي لم تتحصل على نقاط عقاب
    Suçluyu cezalandırma fikrinin yanlış bir tarafı olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles إننى لا أجد شيئاً خطأ فى فكرته عن معاقبة المذنب
    Ama arkadaşlarını Rachel yüzünden cezalandırma. Open Subtitles و لكنك تعاقب أصدقائك على ما فعلته رايتشل
    yapanlara ne olmalı diye sorarsanız, dürüst bir insan çok daha büyük olasılıkla hafif cezalandırma yerine katı cezalandırmayı önerecektir. TED ما الذي يجب فعله تجاه من قام بتزوير هذه الشيكات، الشخص الصادق على الأرجح سيوصي بتوقيع عقوبة صارمة أكثر من التسامح.
    Baş edemeyeceğin bir rüya gördüğüm için, beni cezalandırma. Open Subtitles لا تعاقبني لأني قد حلمت بتحقيق الفكرة و انت لا تستطيع
    Derslerden sonra okulda kalmanın, yıllarca denenmiş bir cezalandırma yolu olduğunu hatırlatabilir miyim? Open Subtitles هل أستطيع أن أشير إلى أن وقت الإحتجاز هو وقت الشرف للعقاب ؟
    Bu sandalyeyi cezalandırma için kullanmak yerine sınıflara koyduk. TED بدلا من استخدام كرسي العقاب وضعناه على شكل صفوف
    Bu yasalar çiğnendiğinde ve bir tür sonuç ya da cezalandırma olduğunda bunu fark ediyoruz. TED فنحن نلاحظ عند كسر هذه القوانين مع وجود نوع من العاقبة أو العقاب.
    Sevgili Bayan, kötülüklere ilişkin deneyimlerime göre, Tanrı cezalandırma işini biz ölümlülere bırakmıştır. Open Subtitles يا سيدتى العزيزة ، فى تجربتى إن العناية الإلهية هى فعل من العقاب لنا نحن البشر
    Bu etik kanunlar yıkıldığında yerine cezalandırma gelir. Open Subtitles و إذا أختٌرِقَت هذه القوانين .سيكون هناك عقاب
    Ödül veya cezalandırma şartıyla bir şeyler yapıyorsanız ahlaktan yoksunsunuz demektir. Open Subtitles لو أنت تفعل شيئ من أجل ثواب أو عقاب فأنت لا تملك أخلاق
    Tüm bu olay tamamen gereksiz ve adaletsiz bir cezalandırma gibi. Open Subtitles يبدو كل ذلك غير ضروري أبداً عقاب لا مبرر له.
    Hükümetimizin bu anlaşmadan önce suç işlemiş olanları cezalandırma hakkı saklıdır. Open Subtitles الحكومة سيكون لها الحق في معاقبة كل من إرتكب الجرائم قبل هذه الإتفاقية
    Sonra da Charles, oğlundan şeytan çıkarma ve günahkarları cezalandırma hakkında günlük tutmaya başlıyor. Open Subtitles بعدها تشارلز بدأ يحتفظ بمذكرات عن معاقبة الآثمون والحاجة لازالة الشيطان من ابنه
    Anlamıyorsun. Beni cezalandır ama babamı cezalandırma. Open Subtitles أنت لا تفهم عاقبني ولا تعاقب أبي
    Kadınlar da, genç görünme yarışı içine girerek bu çifte standardı pekiştiriyor. Bu da başka bir cezalandırma ve kaybetme durumu. TED نحن النساء نعزز هذا المعيار المزدوج عندما نتنافس على البقاء شبابّا، عقوبة أخرى وعرض خاسر.
    Seni daha sert becereceğim ve bunu seveceksin. Oh, hayır, hayır! Beni cezalandırma. Open Subtitles سأقوم بذلك بشكل قاسي وسيعجبك ذلك أيضاً لا تعاقبني
    Bu yüzden gerçekten köpeği yapmak iistediği şeyi yapmaya teşvik ederiz, öyle ki cezalandırma nadiren gerçekleşir. TED لذا نحن حقيقة نحفز الكلب ليريد فعل ذلك، حتي أن الحاجة للعقاب نادرا ما تظهر.
    Değer verdiğim birinin canını yakarak beni cezalandırma fırsatına? Open Subtitles فرصتك في عقابي عن طريق إيذاء شخصاً ما أهتم لأمره ؟
    Herşeyi berbat ettiğim için onu cezalandırma. Open Subtitles لا تعاقبه لإنني أسأت التصرف.
    Ama kendini sonsuza kadar da cezalandırma. Open Subtitles ولكن لا تعاقبي نفسك للأبد أيضاً
    Kucağımdaki fotoğrafın sevgilini sana Noel'i kutlattığı için cezalandırma şeklin mi? Open Subtitles صورة لك على ركبتي هو وسيلة لمعاقبة صديقتك لجعل لكم احتفال بعيد الميلاد؟
    Hiçbir tehdit, cezalandırma ve istisna olmayacak. Open Subtitles لا تهديدات ، لا قصاص ، لا توجد استثناءات.
    Eğer yokolmak beni cezalandırma şeklin ise, Open Subtitles تلاشيت فى طريقك لتعذبنى
    Kadınların yaptığımız aptallıkları cezalandırma yolu. Open Subtitles إنها الوسيلة التي تعاقبنا بها النساء لكوننا أغبياء
    Hiyerarşi, seçicilik, liderlik ve cezalandırma. Open Subtitles التسلسل الهرمى للقيادة، الأختيار الدقيق للأفراد، ونظام القيادة ذاته ونظام العقوبات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد