ويكيبيديا

    "cezasız" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عقاب
        
    • العقاب
        
    • معاقبته
        
    • عِقاب
        
    • تعاقب
        
    • عقابَ
        
    Ama her birinizi temin ederim ki bu aşağılık eylemler cezasız kalmayacaktır. Open Subtitles لكنني اؤكد لكل اميريكي ان هذه الافعال الدنيئه لن تمر دون عقاب
    Masun insanların canlarını alan ve cezasız kalan katillerin kahkahalarını duymadınız mı? Open Subtitles أتسمعون ضحكات المجرمين؟ من أخذوا حياة الناس الأبرياء وعاشوا من دون عقاب
    Ona bir zanaat öğretmem için yalvardı ama hiçbir sevap cezasız kalmaz. Open Subtitles توسّلت لي ، لتعليمه العمل و لكن الأمر لا يسير دون عقاب
    Bu yozlaşma ve yozlaşmaya bağlı cezasız kalma kültürünü yok etmeye kararlıyız. TED نحن عازمون على التخلص من ثقافة الفساد ومن ثقافة الإفلات من العقاب التي تترافق مع الفساد.
    Rehineler kötü bir davranışta bulunursa bu cezasız kalamaz. Open Subtitles إنك لا تستطيع إنتظار أحد الرهائن لضغط جرس الإنذار بدون معاقبته
    Tüm geceyi dışarıda geçirme cezasız kalmaz. Open Subtitles ببقائك خارجاً طوال الليل, لن تبق بدون عقاب
    Ama inan bana, bu davranışın cezasız kalmaz. Open Subtitles لكن صدقيني , فان سلوكا مثل هذا لا يمكن أن يمر دون عقاب
    Seni öldürmeyeceğim ama cezasız da bırakmayacağım. Open Subtitles أنا لا أريد أن أقتلك، ولكنك لن تذهب بدون عقاب
    Öyleyse lejyonların, ihanetlerinin... cezasız kalmayacağını öğrenmeli. Open Subtitles إذن يجب أن تُعلم الفيالق أن خيانتهم لن تمر دون عقاب
    Bu suçu işleyen korkaklar cezasız kalmamalı. Open Subtitles الجبناء الذين ارتكبوا هذا العمل الإجرامي يجب إلا يمر دون عقاب
    Öyleyse lejyonların, ihanetlerinin... cezasız kalmayacağını öğrenmeli. Open Subtitles إذن يجب أن تُعلم الفيالق أن خيانتهم لن تمر دون عقاب
    Bu hain saldırıyı cezasız bırakamayız. Open Subtitles لا يمككنا ان نسمح ان يمر هذا الهجوم الغادر دون عقاب
    Ve hiçbir iyiliğin cezasız kalmayacağının canlı kanıtı Bayan Norbury. Open Subtitles ثم كانت مسز نوبورى. والتى كانت تعمل على إ أن العمل السىء لا يذهب بدون عقاب.
    Yeraltı yoluyla cezasız giderdim gerçekten kindar koparmak olduğunu düşündün mü? Open Subtitles هل تعتقدين أن انتقامك و دخولك إلى العالم السفلي سيكون بدون عقاب ؟ أننا سندع هذا يحصل باستمرار ؟
    Masun insanların canlarını alan ve cezasız kalan katillerin kahkahalarını duymadınız mı? Open Subtitles سيد موغي؟ أتسمعون ضحكات المجرمين؟ من أخذوا حياة الناس الأبرياء وعاشوا من دون عقاب
    Demek ki hiç bir iyilik cezasız kalmazmış. Open Subtitles أعتقد أن العمل الغير جيد لا يذهب بدون عقاب
    Eğer karşılıklı saygı çerçevesinde yaşamaya devam etmek istiyorsak işlediğiniz bu kabahatin cezasız kalmaması konusunda eminim ki benimle aynı fikirde olacaksınız. Open Subtitles لا بد أنكم توافقون معي أنه لا يمكنني أن أمرر فعلتكم دون عقاب إذا أردنا أن نستمر بحياتنا باحترام متبادل
    Bu tarz suçların cezasız kalmasına izin vermeyeceğim ve umut ediyorum ki böyle bir olay bir daha çocuklarımızın başına gelmesin. Open Subtitles لن أسمح أن تمر هذه الجرائم دون عقاب و آمل أن لا شيء كهذا سيحدث لأولادكم
    Zamanında bir adam öldürüp cezasız yırttım. Open Subtitles أتعلم؟ قتلتُ رجلاً مرّة وأفلتّ من العقاب
    Bize yapılmış direkt bir saldırıyı cezasız bırakamam. Open Subtitles أنا آسفة، لا أستطيعُ السماح بتهديد مباشر لنا، يفلت من العقاب
    Rehineler kötü bir davranışta bulunursa bu cezasız kalamaz. Open Subtitles إنك لا تستطيع إنتظار أحد الرهائن لضغط جرس الإنذار بدون معاقبته
    Lalar'ın ölümü cezasız kalmayacak. Open Subtitles لا يجبُ أن يذهبَ موتُ (لالار) بدونِ عِقاب
    Bunun cezasız kalmayacağı konusunda sizi temin ederim. Open Subtitles اني اؤكد لك انك لن تعاقب
    Yaptığı şeyin cezasız kalmasına izin vermem. Open Subtitles أنا لَنْ أَتْركَه إذهبْ بدون عقابَ لما هو يُعْمَلُ إلينا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد