İngiltere'ye döndüğü zaman ilk iş olarak Kara Şövalyeler'i ezecektir. | Open Subtitles | عندما يعود إلى إنجلترا، أول أمر سيعمله حشر للفرسان السود. |
Sevdiği bütün şeyleri hazırlat. döndüğü zaman da kulübeye getir. | Open Subtitles | أطبخ له جميع الأشياء المفضلة لديه، وأحضرهم للكوخ عندما يعود |
Efendi geri döndüğü zaman kendini savunmak için çok güçsüz olacaksın. | Open Subtitles | وعندما يعود السيد، سوف تكون أضعف من أن تدافع عن نفسك. |
Mutfağa gittiğini ve geri döndüğü zaman .amcanızın merdivenlerden düşmüş olduğunu söylemiş? | Open Subtitles | لقد قالت أنها ذهبت إلى المطبخ و عندما عادت , رأت عمك و هو يصعد الدرج ؟ |
Gibbs döndüğü içinse, onunla çalışmakla ilgili bir sorunum yok. | Open Subtitles | اذا كان الحديث بسـبب عودة جيبز الى العمل فليسـت عندي مشـكلة بالعمل تحت ادارته |
Yukarı Volta'ya 1973'te döndüğü zaman Sankara, ülkesini sömürgeci sistemden kurtarıp özgürleştirmeye kararlıydı. | TED | عند عودته إلى فولتا العليا في عام 1973، كان سانكارا عازمًا على تحرير بلاده من الإرث الاستعماري. |
Vatikan tarafından, dünyanın güneşin etrafında döndüğü yönündeki fikrini değiştirmeye zorlandıktan sonra bile ne dediği söylenir? | TED | حتى بعد إجباره من قبل الفاتيكان على إنكار أن الأرض تدور حول الشمس، أخلي سبيله، و ماذا شيع عنه أنه قد قال؟ |
Daha sonra döndüğü zaman. Hala bir parçaya razı olurum. | Open Subtitles | حسنًا، أعطني بعضًا من المورفين عندما يعود |
"Yahudiler Siyon'a döndüğü zaman bir göktaşı göğü delecek ve Yüce Roma İmparatorluğu doğacak, işte o an ikimiz de öleceğiz. " | Open Subtitles | عندما يعود اليهود الى جبل صهيون و النجم يمزق السماء و تنهض الأمبراطوريه الرومانيه المقدسه حينئذ.. أنا وأنت يجب أن نموت |
Kral döndüğü zaman, onları bu yeni elbiseleriyle gömecek. | Open Subtitles | عندما يعود الملك سيدفنهم فى هذه الملابس الجديدة. |
Bu salak Aptal Falls'a döndüğü anda Portoriko'lu kıçına tekmeyi yiyeceksin. | Open Subtitles | عندما يعود هذا الأحمق إلى مدينته سأطردك من هنــا بمؤخرتك البورتريكية تلك |
Oğullarımızın eve döndüğü gün çok güzel bir gün olacak. | Open Subtitles | سيكون يوماً جميلاً عندما يعود الأبناء للبيت |
Oğullarımızın eve döndüğü gün çok güzel bir gün olacak. | Open Subtitles | سيكون يوماً جميلاً عندما يعود الأبناء للبيت |
Ama mal geri döndüğü sürece umurunda değilmiş. | Open Subtitles | لكنه لم يهتم كثيراً طالما أن الشاحنة عادت |
Ve geri döndüğü zaman, onu hiç bu kadar mutlu görmemiştim. | Open Subtitles | وعندما عادت كان اسعد من اي وقت آخر عرفته فيه |
bugün kendimi kaybettim, ama belki biz... bak, Sarah eve döndüğü günden beri, geçmişe dönüyorsun. | Open Subtitles | لقد انشغلت اليوم منذ عودة سارة للمنزل وحالتك تتدهور |
Eğer izin verirseniz bu zırhı, karımın döndüğü gün giymek istiyorum. | Open Subtitles | إذا منحتني الإذن، أود أن أرتديه حين عودة زوجتي |
Bu yüzden kilisemize döndüğü için ona teşekkürlerimizi sunalım danışmanımız... | Open Subtitles | ولهذا دعونا نشكره على عودته للكنيسة كمستشار لنا |
Bilinen en hızlı nötron yıldızı saniyede 700 dönüş yapmaktadır. Bu da, yıldızın yüzeyindeki bir noktanın ışık hızının beşte birinden daha hızlı döndüğü anlamına gelir. | TED | أسرع نجم نيوتروني تم تسجيله يدور أكثرمن 700 مرة في كل ثانية مِما يعني أن نقطة على سطحه تدور الفضاء أكثر من خمس مرات بسرعة الضوء. |
Pussy döndüğü için çok rahatlamış olmalısın. | Open Subtitles | انتي المفروض تكوني مرتاحه لان بوسي زوجك رجع |
"Eva annesi eve döndüğü için pek mutlu olmuş görünmüyor. " | Open Subtitles | ( إيفا) لا تبدو مسرورة بعودة أمها للبيت ثانية |
Geminin kaptanı ilk başta ölümün kaza sonucu olduğunu, ...kurbanın geç bir vakitte eğlenceden döndüğü sırada... | Open Subtitles | رفض قائد السفينة أن تُوصف هذه القضية بالحادثة مفترضاً أنها قد تكون متأخره في عودتها ليلاً |
St.Melar, o yuvasına döndüğü için çok mesut. | Open Subtitles | إن كنيسة سانت ميلار محظوظة بعودته لكنفها |
Çünkü bana sırtını döndüğü gibi sana da sırtını dönebilir. | Open Subtitles | لأن بإمكانه أن ينقلب عليك كما انقلب عليّ. |
Kartal Borusu adındaki şefin kızılderili bölgesine döndüğü doğru mu? | Open Subtitles | هَلْ صحيح أن الرئيسَ المسمى "قرن النِسْر" عادَ للحَجْزُ ؟ |