| Sanırım onun istediğini yapıp eve dönsem iyi olacak. | Open Subtitles | أعتقد من الأفضل أن أفعل ما يريده وأن أعود إلى الوطن |
| Tad, sanırım ben otele dönsem daha iyi olacak. | Open Subtitles | تعرف ماذا، تاد، شكرا ، لكن أعتقد أنه يجب أن أعود إلى الفندق |
| Bir yalan daha, sonum olur. Bu yüzden oraya dönsem iyi olacak. | Open Subtitles | الكذبة التالية لي ستكون الأخيرة فالأفضل لي أن أعود إلى هناك |
| O zamandan beri, sağ olsun, ne zaman dönsem çöp toplama gölüme bir bürokratı termometre yapıştırırken buluyorum. | Open Subtitles | , منذ ذلك الحين , و الفضل لي , كل مرة أستدير فيها أجد هناك من يعلن غضبه عليه و يوافقني |
| Ofise dönsem iyi olacak. | Open Subtitles | من الافضل ان اعود الى المكتب وهذا قد يمتد لساعات الغذاء |
| Bu odayı sadece 3 saatliğine kullanabilirim yani işime dönsem iyi olacak. | Open Subtitles | تعلمين؟ لديَّ هذه الغرفة لـ3 ساعات فقط, عليَّ حقاً أن أرجع للعمل. |
| Ne zaman arkamı dönsem, birileri hayatımı zorlaştırmaya çalışıyor. | Open Subtitles | في كلّ مرة ألتفت فيها، أجد شخصاًيحاول.. تعقيد حياتي أكثر .. |
| Laboratuara dönsem iyi olacak. - Uyduyu yerleştireceğim. | Open Subtitles | أنا من الأفضل أن أعود إلى المختبر أنا سأنشر القمر الصناعي |
| Evet koç. Ben salona dönsem iyi olacak. | Open Subtitles | إسمع، يا مدرب، أعتقد ذلك أنا يجب أن أعود إلى الجمنازيوم |
| Romano bize hiçbirşey vermedi. Ben de labaratuara geri dönsem iyi olacak. | Open Subtitles | لم يعطنا رومانو أي شيء, لذا يفترض بي غالباً أن أعود إلى المختبر |
| İşe dönsem iyi olacak. | Open Subtitles | أتعلم، أنا في الحقيقة يجب أن أعود إلى عملي |
| Artık yurduma dönsem iyi olur. | Open Subtitles | حسنٌ، أتعلم، أعتقد أنَّهُ يجب أن أعود إلى مسكني على أي حال |
| Bazen keşke o zaman kapsülünü kapattığımız güne dönsem ve zamanı geri alabilsem diyorum. | Open Subtitles | أحيانا أتمنى لو أنه بوسعي أن أعود إلى الكبسولة الزمنية و أعود بالزمن بها |
| - Patron küplere binmeden dönsem iyi olacak. | Open Subtitles | يجب أن أعود إلى العمل قبل أن يغضب رئيسي نعم |
| Ekip demişken, ben de benim ekibime dönsem iyi olacak. | Open Subtitles | بالتحدث عن الفرق، يفترض أن أعود إلى فريقي |
| Ya bu tünelin sonundaki ışık olayıysa ve ben de ışığa gitmeyip bedenime dönsem? | Open Subtitles | ماذا لو كان كل هذا عبارة عن نفق من الضوء ولم أستدير لأرجع إلى الحياة بعد |
| Pokey, ne zaman arkamı dönsem... bir şeyin seni kovaladığını düşünüyorsun. | Open Subtitles | "في كل مرة أستدير, تعتقد أن هناك شيئًا ما يطاردُك" |
| Asker kaçağı konumuna düşmeden birliğe dönsem iyi olacak. | Open Subtitles | من الافضل ان اعود الى القاعدة قبل ان يظنوا اني خرجت بدون اذن |
| Yazı tahtası kalemine oflamaya başlamadan önce geri dönsem iyi olacak. | Open Subtitles | من الافضل لي ان اعود الى الداخل قبل ان ينفخوا على اقلام التلوين الدائمة الاثر |
| Hatta onun yanına dönsem iyi olacak. | Open Subtitles | في الواقع , علي الأرجح يجب أن أرجع إليها |
| Ve sana karşı sakin olmaya çalışıyorum ama ne zaman arkamı dönsem sen bir hareket yapıyorsun. | Open Subtitles | ولقد كنت أحاول تمالك الهدوء معك ولكن في كل مرة ألتفت فيها, أراك تحاول مغازلتها |
| Tabur ortadan kaybolmadan geri dönsem iyi olacak. | Open Subtitles | يجب ان اعود الي الكتيبه قبل ان يختفوا |