Bu yüzden düşündüğün kadar iyi değildir – umut edebilirsin. | TED | لذا فالأمر ليس كما تعتقد بالضبط، ولكن يمكنك أن تحلم. |
Geri dön. Gelecek senin düşündüğün şey değil. Benim düşündüğüm şey. | Open Subtitles | اذهب إلى الماضي, المستقبل ليس كما تظن ,هذا ماأنا عليه الآن |
Nereye varmaya çalıştığını biliyorum ama biz düşündüğün gibi tipler değiliz. | Open Subtitles | .. إنني أتفهَّم ما تمرين به .. لكننا لسنا كما تعتقدين |
Bu demek oluyor ki senin ailen olduklarını düşündüğün kişiler degil. | Open Subtitles | يعني أن أبويك لم يكونا مثل ما كنت تظنين انهما فعلاً |
Aşırı Dürüstlük inancın düşündüğün her şeyi söylemek zorundasın anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | هل نزاهتكّ الراديكيلية الراهنة تعني إستلزامك لقول كل شيء تفكر به ؟ |
Çılgınlık yapacak değilim, ama bunların hiçbiri düşündüğün gibi değil. Onlardan saklanamazsın, Bob. | Open Subtitles | انا لم اقوم باي شئ مجنون ولكن ليس هناك اي شئ مما تعتقده |
Fakat senin düşündüğün gibi değil. Şey, sanırım oyun bitti. | Open Subtitles | ولكن ليس بالطريقة التى تفكرين بها اظن ان اللعبة انتهت |
Son altı ayda hayatını değiştirebileceğini düşündüğün bir şey oldu mu? | Open Subtitles | ما الذي تظنه حصل في اخر 6 شهور وغير من حياته؟ |
Şimdi dinle beni, oğlum. Her zaman düşündüğün kadar akıllı değilsin. | Open Subtitles | اسمعنى يا ولدى, انت لست ذكيا فى شتى الأمور كما تعتقد |
Seninle beraber yukarı çıkacağımı düşündüğün için, biraz kırıldım doğrusu. | Open Subtitles | أنا نوع مهانة لأنّك تعتقد بأنّي يمكن أن أصعد معك |
Benim, onun oynatabileceği bir kukla olduğumu düşündüğün gerçeğine içerledim. | Open Subtitles | أنا مستاءة من أنك تعتقد أنني دمية يمكن التلاعب بها |
Ya düşündüğün kadar mutsuz değilsin ya da acayip korkak ve zayıf karakterlisin ve kendine nasıl bakacağını bilmiyorsun. | Open Subtitles | اما انك لست غير سعيد كما تظن او انك جبان و ضعيف و لا تعرف كيف تعتني بنفسك علىالاطلاق |
Ne gerçeğin değiştirilmiş versiyonunu ne de benim duymak istediğimi düşündüğün şeklini. | Open Subtitles | ليس نسخة من الحقيقة ، ليس ما تظن أني أريد أن اسمعه |
Yaptıklarını düşündüğün şey yani. Kaldı ki bu konuda konuşurken... | Open Subtitles | مما تظن أنهم فعلوه, والذي لازلت أجد صعوبة في تصديق |
Başta bu görev basit görünüyor olabilir, ama düşündüğün kadar kolay olmayacak. | Open Subtitles | هذه المهمة قد تبدو سهلة من البداية ولكنها ليست سهلة كما تعتقدين |
Bu vakanın senin düşündüğün kadar karışık olup olmadığını bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا اعتقد أن هذه القضية فوضوية جدا كم تعتقدين |
İnan bana, gelecekten işaretler yakalamak her zaman düşündüğün kadar yardımcı olmuyor. | Open Subtitles | صدقيني ، التقاط لمحات من المستقبل ليس دائما مفيدا كما قد تظنين |
Ne yapacağını bilemez bir halde, sahtekar olduğunu düşündüğün bir adamla konuşuyorsun. | Open Subtitles | ها أنتِ ذا، إنتهت حلولك ولازلتِ تذهبين للشخص الذي تظنين أنهُ محتال |
Bir daha çıplak kızları düşündüğün zaman sen de kaşınacak mısın? | Open Subtitles | في المرة القادمة التي تفكر فيها بفتيات عرايا هل ستشعر بحكة؟ |
Evet, ne o ne de patronun düşündüğün kişi değil. | Open Subtitles | نعم , انه ليس بالرجل الذي تعتقده ولا حتى رئيسك |
Nerede olduğunu Tanrı bilir ve tek düşündüğün şey para. | Open Subtitles | والله اعلم اين هو, وكل ما تفكرين به هو المال |
Bunun bana moral vereceğini mi söylüyorsun yoksa düşündüğün gerçekten bu mu? | Open Subtitles | هل تقول هذا لكي تُطمأنني أو هذا حقاً ما تظنه أنت ؟ |
Ama ayrıca düşündüğün gibi biri olmadığım için de çok üzgünüm. | Open Subtitles | لكنني آسف جدا لأنني لست الشخص الذي كنت تظنينه لكنني آسف جدا لأنني لست الشخص الذي كنت تظنينه |
Ben onunla çirkin bir aşk ilişkisi yaşamıyorum, düşündüğün buysa. | Open Subtitles | انا لست في علاقة غرامية مشينة معه ان كان هذا ما تعتقدينه |
Çünkü... Çünkü ben ahmağın tekiyim. Ben sadece umursamadığımı düşündüğün için kendimi berbat hissettim. | Open Subtitles | لانني كنت احمقاً , شعرت بالغرابة لانني لم ارد ان تعتقدي انني لا اهتم |
Tek düşündüğün; oda, ev ve yaşlı kadın. | Open Subtitles | كل ما يشغل تفكيرك . الغرفة , المنزل السيدةالكبيرة. |
Sen ihaneti düşündüğün için bu suçu ona yansıtıyor olabilirsin. | Open Subtitles | لَيسَ هو محتملَ كليَّاً الذي لأنك كُنْتَ تَعتقدُ غَشّ نفسك، |
Kuşlardan korkuyorum ve benim hakkımda ne düşündüğün umurumda bile değil. | Open Subtitles | أنا أخاف من الطيور وأنا لا أهتم بما تظنيه بي |
Bilmeni istiyorum ki şu anda yaşadıkların... düşündüğün gibi sapkın ve farklı değil. | Open Subtitles | إنّما أريدك أن تعرف أنّ ما تمرّ به ليس غريباً أو منحرفاً كما تظنّ |