ويكيبيديا

    "düşündükleri" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يعتقدون
        
    • يظنون
        
    • يفكرون
        
    • يعتقده
        
    • يهتمون
        
    • يظنه
        
    • يظنونه
        
    • يعتقدوا
        
    • يظنوا
        
    • اعتقادهم
        
    • يظنوها
        
    • ظنوا اننى
        
    • برأي
        
    • كانوا
        
    • اعتقادهما بأنّي
        
    Herkesin işimde ilerlemek için zor yoldan çalıştığımı düşündükleri sırada? Open Subtitles أدع الجميع يعتقدون أني احاول الوصول إلى القمة من خلالك
    İnsanlar Tanrı'nın, böyle yaparlarsa kendilerine yardım edeceğini düşündükleri için dua eder. Open Subtitles الناس تصلى فقط لأنهم يعتقدون أن الله سوف يساعدهم أن قاموا بالصلاه
    Hatta garip olduğumuzu düşünebilirler ama ne düşündükleri mühim değil. Open Subtitles و ربما يظنون أننا غريبون لكن ما يظنونّه لا يهم
    insanların o şeyi nasıl yaptığı, okuduğu veya izlediği, ne düşündükleri. TED إنه حول ما يقوم به الناس، القراءة أو المشاهدة، وما الذي يفكرون فيه؟
    Bak, gerçekten, siz beylerin ne düşündükleri umurumda bile değil... ta ki, biz dinlemek zorunda kalmadığımız sürece. Open Subtitles أنظر، أنا لا آبه حقاً بما يعتقده السادة أمثالكم. مادمنا لن نضطر لسماعه.
    Şu anda beş alıyorlar. Tek düşündükleri bu. Open Subtitles لن يفعلوا ، يحصلون على خمسٍ الآن هذا كل ما يهتمون لأجله
    Önemli olan, ben değilim. Önemli olan, insanların hakkında düşündükleri. Open Subtitles لا يتعلق بي , بل يتعلق بما يظنه الناس عنك
    Babamın arkadaşları, hapı yuttuğumu düşündükleri için bana bu şarkıyı söylüyorlardı. Open Subtitles أصدقاء أبي يغنون لي هذهِ الأغنية لانهم يعتقدون أنكَ ستسيطرين علي
    Çoğu insan kaybedecek hiçbir şeylerinin olmadığını düşünür ama benim mesleki tecrübeme göre düşündükleri tam olarak bu değil. Open Subtitles الكثير من الناس يعتقدون أن لا شيء لديهم ليخسروه لكن من خبرتي المهنية لم يسبق ان خطرت على بالهم
    Ama uzun bir süre bakıştıktan sonra ona sadece kraker veriyorlar herkesin sevdiğini düşündükleri şeyi yani. TED ولكن بعد التحديق لفترة، كانوا يعطونها البسكويت، أي ما يعتقدون أن على الجميع أن يحبه.
    Sonuç olarak da bazı hekimler hastaları için doğru olduğunu düşündükleri seçimleri yapmakta özgür olmadıklarını söylüyorlar. TED وبشكلٍ نهائي، سيقول بعض الأطباء اليوم بأنه ليس لديهم كامل الحرية لعمل الخيارات التي يعتقدون بأنها المناسبة لمرضاهم.
    Problemin bir kısmı bilgiyi faydalı olacağını düşündükleri bir şekilde bölümlere ayırmışlar ama açıkçası hiç de öyle olmamış. TED إن جزء من المشكلة يكمن في أنهم قد قاموا بتقسيم المعلومة بطريقة يعتقدون أنها مفيدة، وبصراحة، فأنا لا أعتقد ذلك إطلاقًا.
    Yozlaşmış mahkemelerin serbest bırakacağını düşündükleri uyuşturucu satıcılarını öldürüyorlar. TED يقتلون تاجر مخدرات يظنون بأنه سيفلت من العقوبة بسبب المحاكم الفاسدة.
    İnsanlar izlenmediklerini düşündükleri anda, çok kötü şeyler yapabiliyorlar. Open Subtitles يفعل الناس أشياء فظيعة عندما يظنون أنه لا يراهم أحد
    Satış yapacaklarını düşündükleri zaman böyle olurlar. Open Subtitles انهم يتصرفون هكذا لانهم يظنون انهم سينجزون بيعاً
    Manyaklaştılar. Tek düşündükleri katil. Open Subtitles . قضوا على المرح كلهم يفكرون بشأن القاتل
    Beylerin söyledikleri ile düşündükleri çok farklıdır. Open Subtitles هناك فرق بين ما يقوله الرجال وما يفكرون فيه
    Başkalarının düşündükleri hakkında ne söyleyebilirim ki? Open Subtitles وكيف تريدنى أن أعقب على ذلك على ما يعتقده الكثير من الناس
    Şu anda beş alıyorlar. Tek düşündükleri bu. Open Subtitles يحصلون على خمسة الآن هذا كل ما يهتمون به
    İnsanların hakkım ne düşündükleri şu an hiç umurumda değil. Open Subtitles لا يهمني كثيرًا ما يظنه الناس عني في الوقت الراهن
    onlarda haklı olduğunu düşündükleri fikirler uğruna gönderildi. Adalet için gönderildi. Open Subtitles ما يظنونه صائباً بإسم ما يظنون أنه عادلاً
    Kimsenin izlemediğini düşündükleri zaman insanların davranışlarının sessiz ve görünmez bir gözlemicisiydim. TED كنت صامتاً، مراقب غير مرئي لكيف يتصرف الآخرين بينما كانوا يعتقدوا أن لا أحد يراهم.
    Hepsi başaramayacaklarını düşündükleri devasa işlerle yüzleşmiştir. Open Subtitles جميعم واجهوا مهام صعبة لم يظنوا أنهم يستطيعون إكمالها
    Çoğunlukla çeteler birinin enselerinde olduğunu düşündükleri anda harekete geçerler. Open Subtitles في معظم القضايا، الفرق كهذه تتوقف فور اعتقادهم بأن هناك من يبحث عنهم
    Komik olduğunu düşündükleri aptalca sözlere gülmek. Open Subtitles تلك التعليقات الغبية التي يظنوها مُضحكة للغاية.
    Çaldığımı düşündükleri şeyi adamlara geri verdim bile. Open Subtitles انا ارجعت لهم ما ظنوا اننى اخذت
    Dinle, bu şehirde diğerlerinin benim hakkımda ne düşündükleri umurumda değil. Open Subtitles أنصت، لا أحفل برأي أيّ أحد آخر بالمدينة فيّ
    FBI. Camide bir temsilci istiyorlar, ama düşündükleri şey başka. Open Subtitles الفيدراليون ، كانوا يكملون البحث عن المساجد ، ولم يقتحموها
    Kraliyetten olanları tanıyamayacağımı düşündükleri gerçeği onlar açısından çok tatlı bir saflıktı. Open Subtitles اعتقادهما بأنّي لن أميّز الأسرة الملكيّة كان تفكيراً ساذجاً جدّاً منهما

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد