ويكيبيديا

    "düşünmüyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تعتقد
        
    • تظن
        
    • تعتقدين
        
    • يعتقد
        
    • يفكر
        
    • يظن
        
    • تظنين
        
    • تفكر
        
    • تعتقدي
        
    • يعتقدون
        
    • تظنّ
        
    • تَعتقدُ
        
    • تعتقدون
        
    • تفكّر
        
    • يفكرون
        
    Ailesi geri döneceğini düşünmüyor ama karısı her gün kliniğini temizliyor. Open Subtitles عائلته لا تعتقد أنه سيعود ولكن زوجته تنظف عيادته كل يوم
    Arabanın daha önceden en azından bir kez arandığını düşünmüyor musun? Open Subtitles ألا تعتقد أن السيارة بالفعل تم البحث فيها على الأقل مرة؟
    Herşey için geç kalıyor. Yeryüzünde başkalarının da olduğunu düşünmüyor! Open Subtitles تتأخر بكل شيء لا تظن شيء حي في هذا العالم
    Hikayenin hiç bir kişi tarafından desteklenmemiş olmasının garip olduğunu düşünmüyor musun? Open Subtitles ألا تعتقدين انه من الغريب ان لا أحد يمكنه التحقق من قصتك؟
    Kimse onun çirkin olduğunu düşünmüyor; ama o bir süper model de değil. TED لا أحد يعتقد بأنها قبيحة، ولكنها كذلك ليست فائقة الجمال.
    Vist'ten başka bir şey düşünmüyor, sabah, öğlen ve akşam. Open Subtitles لا يفكر فى شىء عدا الصمت, الصباح, الظهر, و المساء
    Çocuğun senin o kadar ilginç olduğunu düşünmüyor. TED لا يظن اطفالكم أنكم بهذا المستوى من الشهرة.
    Sizin bahçelerinizden geldiğinde çok daha lezzetli olacağını düşünmüyor musun? Open Subtitles ألا تظنين أن طعمه سيكون ألذ لو أنه من بساتينكِ؟
    Dikkati dağılmıyor, Ocağı açık unutup unutmadığını veya finans okumalıydım diye düşünmüyor. TED فهي لا يمكن أن تتشتت، ولن تقلق إن كانت نسيت أن تطفئ الفرن قبل أن تغادر، أو أن تفكر أن كان يجب أن تتخصص في المالية.
    İnsan ırkına verdiğin bütün zararlar için bedel ödemen gerektiğini düşünmüyor musun? Open Subtitles ألا تعتقد أنك يجب أن تدفع ثمن الأذى الذي سببته للجنس البشرية؟
    Gizli törenlerini görmemize izin vermelerinin garip olduğunu düşünmüyor musun? Open Subtitles لا تعتقد أن ذلك غريب أن يدعونا نرى طقوسهم المقدسة؟
    Finch, ömürboyu, kaderini beraber çizebileceğin sadece bir kız olabileceğini düşünmüyor musun? Open Subtitles فينتش،ألم تعتقد بأن هناك فتاه واحدة التي ستقدّر بقاء كامل حياتك معها؟
    Size saygım sonsuz efendim ama, biraz fazla tepki gösterdiğinizi düşünmüyor musunuz? Open Subtitles ، مع كامل إحترامي يا سيدي ألا تعتقد أنك تبالغ قليلاً ؟
    Bir düğünü filme çekiyor olsan pantolon giymen gerektiğini düşünmüyor musun? Open Subtitles الا تظن بما أنك ستصور الزفاف بأنه يجدر بك ارتداء بنطلون
    Belki işe yarar diye beni biraz tutmayı düşünmüyor musun? Open Subtitles الا تظن ابقائي في الجوار لفترة قد تكون فكرة جيدة؟
    Bu aptallığı sembolize eden şeyin de shinobiler olduğunu düşünmüyor musun? Open Subtitles أولا تظن أن وجودنا كشينوبي بحد ذاته يُعد رمزًا لتلك الحماقة؟
    Uyumsuzluk cezalarının biraz daha fazla olması gerektiğini düşünmüyor musunuz? Open Subtitles عقوبات عدمِ إلتزام، ألا تعتقدين أنه يَجِبُ أَنْ يَكُونَ أعظمَ؟
    Ona bunun nedenini açıklamak zorunda olduğunu düşünmüyor musun? Open Subtitles ألا تعتقدين بأنك مدينه لها بالمساعدة لفهم ما حدث ـ لجعلها هكذا؟
    Fakat bu çok büyük ve hantal, bu güvenlik kısmı ve hiç kimse onun sahip olduğumuz reaktörlerden daha ucuz olacağını düşünmüyor. TED ولكنه كبير وضخم حقًا، هذا هو جزء من السلامة، ولا يعتقد أحد بأنه سيكون أرخص من أي وقتٍ مضى من سعر المفاعلات التي لدينا.
    Kimse benim çocuklarıma ne kadar çok sevdiğimi düşünmüyor. Cosima'ya bak.. Open Subtitles .لا أحد يفكر كيف أحببتُ أطفالي .الجميع ينظر إلى الغيبوبة فقط
    Tatlım, kimse senin çıtkırıldım olduğunu düşünmüyor. Ama senin mendile ihtiyacın olduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles لا أجد يظن أنك مخنثة لكننا نظن أنك بحاجة لمنديل
    içine uzun ömürlü dövme mürekkebi kattım biraz fazla olduğunu düşünmüyor musun? Open Subtitles لقد وضعت حبر يدوم طويلا الا تظنين ان ذلك كان قاسيا ؟
    Öncelikle sakin bir kasabaya gidip iş sahibi olmayı düşünmüyor musun? Open Subtitles ألا تفكر فى احدى المدن الهادئة فى البداية, وتحصل على وظيفة بها ولو لفترة ؟
    Bir yıl boyunca Neil yatağında sana sahip oldu. Bu kadarının gönül yarasını telafi etmeye yeteceğini düşünmüyor musun? Open Subtitles نيل أحتواك في سريره لمدة سنة ألا تعتقدي أنه يكفي لوجع القلب؟
    Durumu hiç iyi değil ve doktorlar onun başarabileceğini düşünmüyor. Open Subtitles ليست في حالة جيدة، و أطبائها لا يعتقدون أنها ستنجو
    Bebek, sende partiden kaçmanın zamanının geldiğini düşünmüyor musun? Open Subtitles عزيزى ألا تظنّ أن الوقت قد حان لتبدأ حفلك؟
    Yine de en azından birimiz Harris'le evlenmeliydi diye düşünmüyor musun? Open Subtitles لكن لا تَعتقدُ على الأقل أحدنا كان يَجِبُ أنْ يَتزوّجَ هاريس.
    Siz de öyle düşünmüyor musunuz, beyler, uzun zamandır sırtımda çok yük taşıdığımı? Open Subtitles ألا تعتقدون أيها السادة أنني أحاول إخفاء ماضيّ وعدم إظهاره لـ فترة طويلة؟
    Senin gibi karmaşık biriyle... derin, ömür boyu sürecek... bir ilişki kurmayı düşünmüyor. Open Subtitles هي لا تفكّر بالدخول في علاقة ملتزمة عميقة مع شخص معقّد مثلك
    Aslında diyeceğim şu ki, Almanlar bizim gibi davranmıyor, bizim gibi de düşünmüyor, çünkü onlar bizim gibi Tanrı'nın çocukları değil. Open Subtitles أخبركم بالحقيقة ,الألمان لا يتصرفون مثلنا ليس حتى يفكرون مثلنا لأنهم ليسوا مثلنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد