"düşünmeniz" - ترجمة من تركي إلى عربي

• تفكروا
• تفكر
• التفكير
• تفكرون
• النظر في
• لتفكر

İnsanlar tamam. Bu sizin yapmayı düşünmeniz gereken bir şey.
والجميع بخير. وهو شئ ينبغي أن تفكروا بعمله.

Yani bir iki kadeh içtiyseniz, bu akşam düşünmeniz gereken birşey.
وهو شيء يجب ان تفكروا فيه الليلة ان شربتم كأسين

Şunu düşünmeniz lazım her biri 100 milyar yıldız içeren yüz milyar galaksimiz var.
ما يجب أن تفكر فيه هو أننا نملك كوناً بمائة بليون مجرة، بمائة بليون نجمة لكل مجرة.

Durak noktaları gibi şeyler hakkında düşünmeniz gerekli.
يجب عليك التفكير في الأمور مثل نقاط الإيقاف المؤقت.

Eminim ki düşünmeniz gereken bir sürü şey vardır.
أنا واثق بأن لديكم اشياء كثيره تفكرون بها

General, yeniden düşünmeniz için yalvarıyorum.
أناشدك بأعادة النظر في الموضوع أيها اللواء

Ani bir teklif olduğunun farkındayım, düşünmeniz gerek.
اعتذر من ضيق الوقت هل تحتاج لوقت لتفكر بالعرض؟

Şimdi hepinizden yapmanızı istediğim şey size tarif edeceğim memeliyi düşünmeniz.
ما أريد منكم فعله الآن هو أن تفكروا فى الحيوان الثديى الذى سوف أصفه لكم.

Bu hafta sizden istediğim Plato'nun antik çağlardaki Diyalog'larını düşünmeniz...
هذا الاسبوع أنا أريدكم أن تفكروا في حوارات افلاطون في العصور المتوسطة

Sizi zorladım çünkü, kendinizden önce takımınızı düşünmeniz için.
و اجبرتكم على ان تفكروا بفريقكم قبل ان تفكروا بأنفسكم

Sanırım ikinizin oturup nasıl geri zekâlı bir çift olduğunuzu düşünmeniz gerekiyor.
و أعتقد انكم تحتاجون أن تجلسوا معاً لكى تفكروا فى ما اقترفتوه من غباء

İşlevselciliğin akılda kalıcı bir teori olduğunu düşünmeniz beni ilgilendirmez.
لن يضرني إن كنت تفكر أن الوظيفية نظرية عملية في الحديث عن العقل.

Örneğin, bir videoda koşan bir adamın hızını tahmin etmeniz istendiğinde, çitaları ya da kaplumbağaları düşünmeniz söylenirse, cevabınız farklı olur.
إذا سُئلتَ لتُقدر مثلاً ، سرعة مشي رجل في مقطع فيديو جوابك سيكون مختلفا إذا طُلبَ منك أن تفكر بالفهود أو السلاحف.

Dırdıra başladı mı sizi mutlu eden bir şey düşünmeniz lazım.
عندما تبدأ عليك أن تفكر في الشيء الذي يجعلك سعيدا

Ama sonunda sizi; yeniden düşünmeniz, risk almanız ve demokrasinin küresel evrimi olarak gördüğüm şeye dahil olmanız için teşvik edeceğim.
ولكنني في النهاية سأحثكم على التفكير والمخاطرة بالانضمام في ما أعتبره تطورا ًعالمياً للديمقراطية

Sizin için üniversite nedir? Bunu yeniden düşünmeniz gerekiyor.
عليك أن تعيد التفكير , ما هو هدف الجامعة ؟

Tesisatçı gibi düşünmeniz gerekirken, hala doktor gibi düşünüyorsunuz.
- ما زلتم تفكرون كالٔاطباء بينما يجب أن تفكروا كالسمكريين

Sizleri düşünmeniz için biraz yalnız bırakayım.
سوف أترككم يارفاق تفكرون في ذلك لثانية.

Böyle karşınıza gelmenin bir risk olduğunu biliyorum ama bizimle çalışmayı tekrar düşünmeniz için her şeyi yaparım.
أعلم بأنه مخاطرة ,الحضور إلى هنا هكذا لكن سأفعل أي شيء لجعلك تعيد النظر في القيام بعمل معنا

Bence adayı boşaltmayı düşünmeniz gerek. Güvende olmak için.
أعتقد أن عليكِ النظر في إخلاء الجزيرة، للأمان فحسب

Bu konuda biraz daha düşünmeniz gerektiğini söylüyorum.
أقول أن عليك أن تأخذ بعض الوقت لتفكر بذلك