Bilgi alabilmek için seks kozunu oynamayı bilen bir tek sen değilmişsin. | Open Subtitles | أنت لست الشخص الوحيد الذي يعرف كيفية استخدام الجنس للحصول على المعلومات. |
Eh o kadar da kötü biri değilmişsin. | Open Subtitles | حسنا، أنت لست مثل هذا النوع السىء بالرغم من كل هذا |
Bir telefon şirketinin bölge müdürüydü. Akıl okumada çok da iyi değilmişsin. | Open Subtitles | مدير تنفيذي في شركة هاتف أنت لست جيد في قراءة الأفكار |
Sen sandığım kadar ödlek değilmişsin. | Open Subtitles | لستَ مثيرًا للشفقة وجبانًا كما ظننتكَ دائمًا. |
Savunmasız değilsin. Duyduğum kadarıyla çocuk da değilmişsin. | Open Subtitles | أنتَ لستَ بلا حولٍ أو قوّة كما إنّكَ لستَ بفتى مما سمعته |
Sandığım gibi puştun biri değilmişsin. | Open Subtitles | حَسناً، لَرُبَّمَا أنت لَسْتَ بالمزعج الذي ظننته |
Sandığım gibi sıkıcı biri değilmişsin ama zeki de sayılmazsın. | Open Subtitles | حسنا أنتى لست مملة مثل ما أعتقدت ولكنك لستى لامعه لتعلقى فى رأسى |
Yalnız değilmişsin Roz. | Open Subtitles | في الحقيقه لستي أنتي الوحيده مخرجتي روز .. |
Senin hakkında yanılmışım dostum. Sen hıyarın teki değilmişsin. | Open Subtitles | اسمع , لقد كنتُ مخطئاً بشأنك , يا صاح أنت لست وغداً |
Gerçekten gideceğimi düşünecek kadar aptal değilmişsin en azından. | Open Subtitles | على الأقل أنت لست غبيا بما فيه الكفاية لتعتقد أنا بالفعل ساغادر |
- Sandığım kadar aptal değilmişsin. - Senin sorunun ne bayan? | Open Subtitles | أنت لست غبيًا كما أعتقدت - مامشكلتكِ معي ، ياسيدة - |
Benden koruyabileceklerini düşündüğüne göre sandığım kadar zeki biri değilmişsin. | Open Subtitles | أنت لست ذكيا كما اِعتَقَدْتُك إن كُنْتَ تعتقد بأنك مَحْمِيٌ مِني |
Benden koruyabileceklerini düşündüğüne göre sandığım kadar zeki biri değilmişsin. | Open Subtitles | أنت لست ذكيا كما كنتُ أعتقد. إن كُنْتَ تعتقد بأنك مَحْمِيٌ مِني. |
Görünen o ki bir tek gizlenmiş ve "benim gibi şişman" olmuş muhabir sen değilmişsin | Open Subtitles | أنت لست مراسل الوحيد للذهاب السرية وتصبح الدهون مثلي. |
Aslında, tamamıyla yeteneksiz de değilmişsin demek ki. | Open Subtitles | حسنا هذا يعني أنك لستَ عديم الكفاءة تماماً |
O kadar da büyük, kötü bir kobra değilmişsin. | Open Subtitles | هل تعلم، أنت لستَ ذلك الكوبرا الكبير السيئ على الإطلاق. |
O kadar da kötü bir insan değilmişsin sonuçta. | Open Subtitles | لستَ شخصاً مريعاً في نهاية المطاف. |
Düşündüğüm kadar iğrenç değilmişsin. | Open Subtitles | أنت لَسْتَ حقيراً كما كُنْتَ أعتقد |
Benimle değilmişsin gibi yap. | Open Subtitles | فقط يَدّعي بأنّك لَسْتَ مَعي. |
Hiç de şişman değilmişsin. | Open Subtitles | و أنتى لستى سمينة إلى ذلك الحد |
Daha ne kadar burda ciddi bir sorunun içinde değilmişsin gibi davranacağız? | Open Subtitles | إلى متى سنظل نتظاهر أنك لستي في مشكل كبير هنا |
İtiraf etmeliyim, sende o gözlükleri takan düşündüğüm gibi biri değilmişsin. | Open Subtitles | عليَّ الإعتراف بأنكِ لستِ الفتاة التي اعتقدتها وراء هذه النظارات |