Tüm sabah Yossi ile birlikteydin. Ve hiç bir şey demedi? | Open Subtitles | لا اعلم, انت كنت مع يوسي كل الصباح ألم يقل شيئا؟ |
Kamyonetini ormana doğru sürdü kimseye de bir şey demedi. | Open Subtitles | قاد شاحنته فقط إلى الغابة ، لم يقل شيئا لأحد. |
Siyah şapkalı bir şey demedi... Öylece silahını çıkardı ve bam! | Open Subtitles | .صاحب القبعة السوداء لم يقل شيئاً .أخرج فحسب سلاحه وأطلق النار |
O dilde çok akıcı konuşurum ama Daphne öyle bir şey demedi! | Open Subtitles | يصادف أنني أتحدث تلك اللغة بطلاقة ولم تقل شيئاً من ذلك النوع |
- Yalan. Anna öyle bir şey demedi. - Dedi. | Open Subtitles | انت تكذب ، انا لم تقل هذا ابدا بلى قالت |
Peki, baban demedi, orasını uydurdum, ama yine de korkaksın. | Open Subtitles | حسنا , لم يقل ذلك .. لقد ألفتها لكنك خوّاف |
Sorun, ona mesajı üç gece önce bıraktım ve hâlâ bir şey demedi. | Open Subtitles | المشكلة هي أنّي تركت له رسالةً مذ ثلاث ليالٍ، ولم يقل شيء منذئذٍ. |
Sorun, ona mesajı üç gece önce bıraktım ve hâlâ bir şey demedi. | Open Subtitles | المشكلة هي أنّي تركت له رسالةً مذ ثلاث ليالٍ، ولم يقل شيء منذئذٍ. |
Aslında öyle demedi. Kaza anonsudur. 81 nolu Müdahale Aracı ve 3. | Open Subtitles | لم يقل ذلك تواً حادث , الشاحنة 81 , الفرقة 3 ميلز |
- Babam bana bu konuda bir şey demedi. - Epey çalışmıştım. | Open Subtitles | أبي لم يقل لي أي شىء أفكر في الأمر من مدة طويلة |
Sorun, ona mesajı üç gece önce bıraktım ve hâlâ bir şey demedi. | Open Subtitles | المشكلة هي أنّي تركت له رسالةً مذ ثلاث ليالٍ، ولم يقل شيء منذئذٍ. |
Fahişe demedi. Ben Ricky'yi geçireyim. | Open Subtitles | هو لم يقل بغايا , انا سأخذ ريكى الى الخارج |
Kimse sana gözlerini dikip bakma demedi mi? | Open Subtitles | إلم يقل لك أحد من قبل أن لا تحدقي في الآخرين؟ |
Mesela Profesör Frank, uzunca bir süre hiçbir şey demedi. | Open Subtitles | بروفيسور فرانك مثلًا لم يقل شيء منذ فترة طويلة |
Çamaşır makinesini kastediyordu ama öyle demedi. | Open Subtitles | انظر، كان يقصد أن يقول الغسالة. ولم يقل أنه على الرغم من. |
Yüzbaşı kılık değiştirin demedi. | Open Subtitles | لكن القائد لم يقل أي شئ حول الذهاب متنكرين |
Sadece bana baktı ve kucakladı. Hiçbir şey demedi. | Open Subtitles | لقد نظرت لي فحسب ، وعانقتنى ولم تقل شيئاً. |
Kendisi bana birşey demedi, fakat hemen anladığım bir şey oldu. | Open Subtitles | لم تقل أي شئ لي لكني فهمت شيئا مباشرة كانت مع ذلك الرجل الذي أخبرتك عنه |
Planlarıma bir baktı ve hiç bir şey demedi. | Open Subtitles | لقد أخذت نظرة على مخططاتى و لم تقل كلمة واحدة |
Öyle demedi. Polise yakalanmamamı söyledi. | Open Subtitles | هيه لم تقل هذا, قالت بأن لا أدع الشرطة تميك بي |
-Hiçbişey demedi | Open Subtitles | لكِنُه لم يقُل شيئاً. يبدو انه نقص مزمِن نتيجة التعرض للشمس. |
Gelip arkadaşınla tanışmasını söylediğinde hiçbir şey demedi mi? | Open Subtitles | عندما طلبتِ منها أن تأتي و تقابل صديقكِ ألم تقُل لكِ شيئأً؟ |
Konuşursa, Anton'un hayatının tehlikeye gireceğini söyledim. Onlara bir şey demedi. | Open Subtitles | أن حياة انتون في خطر لو أنها أفصحت لينا لم تقول لهم أي شيء |
Bir şey demedi, ağzından bir sürü saçmalık çıktı sadece. | Open Subtitles | هو لم يقول شيء فقط نهر من الكلمات البذيئة من فمه |
Soğuk biriydi, çıkarcıydı, beni sevdiğini hiç söylemedi, hatta hoşlanıyorum bile demedi. | Open Subtitles | لقد كان باردا كان محاسبا لم يخبرني بأنه يحبني أو معجب بي |
O hiçbir şey demedi. | Open Subtitles | أنه لَمْ يَقُلْ شيءَ، ايها النقيب. |
Tanrım. Burnumu yaptırdığımdan beri kimse böyle demedi. | Open Subtitles | يا الله، لم ينادني أحد هكذا منذ أن عملت أنفي |
Aslında hiç böyle demedi ama galiba Tanrı'yla barışmıştı. | Open Subtitles | حقاً هو لم يقلها أبداً لكني أعتقد أنه في سلام مع الله الآن |
Evet. Gelip belgelerini aldı, hoşça kal bile demedi. | Open Subtitles | نعم,جاء واخذ أوراقه حتى لم يودعنا |
Yanlış cevaplara yönlendirdim ama hiçbirine doğru demedi. | Open Subtitles | أعطيته إجابة خاطئة ، ولم يكن يكترث على الإطلاق مِن صحتها |
Annen sana hiç başkalarının işine burnunu sokma demedi mi? | Open Subtitles | الم تخبرك والدتك بالا تتدخل في أعمال الآخرين ؟ |