ويكيبيديا

    "demek istediğim" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أقصد
        
    • اعني
        
    • أعنى
        
    • اقصد
        
    • أعني
        
    • أَعْني
        
    • ما أقصده
        
    • مقصدي
        
    • اعنى
        
    • ما قصدته
        
    • قصدي
        
    • ما عنيته
        
    • وجهة نظري
        
    • أعنيه
        
    • قصدت
        
    Değil mi? Demek istediğim birilerinin bilim öğrenirken eğlenmesi haramdır. TED صحيح؟ أقصد ، لأن الله حرّم المتعة عند تعلم العلوم.
    Demek istediğim, konuşmaya gökada kümelerinin nasıl yararlı olduğunu ve bunun bazı nedenlerini anlatarak başladım. Ama gerçekte neye yararları var? TED أقصد أنّني بدأت المحادثة بالحديث عن كيف أنّ عناقيد المجرات مفيدة وأعطيت بعض الأدلة على ذلك، لكن ما هي فائدتها الأصلية؟
    Demek istediğim, gördüğün şeyi gördün ama bu, bizden başka kimseyi ilgilendirmez. Open Subtitles اعني انت شاهدت ما شاهدته لكنه ليس شان احد هل تفهم ؟
    Hayır, Demek istediğim orada çalışıyordum. Şu an iş arıyorum da. Open Subtitles لا ، أعنى أننى كنت أعمل هناك إننى أبحث عن وظيفة
    Yani, buraya neyle geldiğini sormuyorum, ama Demek istediğim, neden buradasın? Open Subtitles أقصد ايه اللى جابك هنا ؟ اقصد انتي هنا عشان مين
    Şimdi, sadece sesi kastetmiyorum, Demek istediğim, hakikaten içinizdeki o gök gürültüsünü dinleyin. TED الآن، لا أعني فقط الصوت، أنا أعني السماع حقاً لذلك الرعد داخل نفوسنا.
    Demek istediğim, herhangi bir kimse ne istediğini gündelik dilde söyleyecek, TED أقصد أنه سيكون بإمكان أي كان قول ما يريد بلغة واضحة،
    Demek istediğim, katil o kostümün içindekini siz zannetmiş olabilir. Open Subtitles أقصد ,بهذا الزى التنكرى , فقد يكون القاتل كان يقصدك.
    İstediğin her şeyi elde edersin. Demek istediğim Rex'e.. ..bir bak. Open Subtitles أقصد , انظر إلى ريكس هنا نائب رئيس الانتاج في بارامونت
    Eee, bütçe değişti, bilirsin. Demek istediğim, bu iyi bir yatırım olabilir. Open Subtitles حسنا , قد تغيرت الميزانية أقصد أن ذلك قد يكون استثمار جيد
    Hayır. Javed'in çocuklarını bırakamayız, Demek istediğim... böyle bir yerde bırakamayız. Open Subtitles لا لن نستطع ترك أبناء جافيد هكذا أقصد فى مكان كهذا
    Demek istediğim, sanırım eğlendim ama kendimi kötü hissettim, sanırım. Open Subtitles أقصد,أعتقد أنى حظيت بالمرح, لكنى شعرت بالأسف على ما أظن
    Hayır, Demek istediğim DJ X'i öldürdük ama kendimi farklı hissetmiyorum. Open Subtitles لا , اعني قتلنا دي جي اكس,لكن لم يختلف اي شئ
    Demek istediğim hayatımı değiştirdi, ve kendimi manken gibi hissettirdi. Open Subtitles وبهذا اعني انها غيرت حياتي لقد جعلتني اشعر كادميه استعراض
    Demek istediğim, ikinci albümlerine baksana. Şirket "The Proximity Effect"i asla çıkarmazdı. Open Subtitles أعنى ، انظر لما حدث بألبومكم الثانى عندما رفضت شركة الإنتاج إصداره
    - Sonsuza dek bizimle yaşayamazsın. - Biliyorum. Demek istediğim... Open Subtitles أنك لا تستطيع ان تعيش معنا إلى الأبد اعرف اقصد
    Uluslararası güvenlik derken aslında Demek istediğim, ülkelerimizi dışarıdan gelebilecek tehditlere karşı nasıl hazırladığımız ve vatandaşlarımızı nasıl koruduğumuz. TED وأنا أعني بالأمن الدولي، ما نقوم به حقًا، كيف نجهز بلادنا لاستجابة أفضل ومنع التهديدات الخارجية، وكيف نحمي مواطنينا.
    Bilemiyorum, gerçekten her şey çok iyi gidiyordu ve sonra, Demek istediğim... Open Subtitles لا أَعْرفُ لاكَن َكان ذي العسل وبعد ذلك أَعْني اني منفتحُ جداً
    Demek istediğim, senin için bu olay daha kolay olmalı. Open Subtitles ما أقصده أنه يبدو أنه يجب أن يكون أسهل لك
    Demek istediğim JellyBean'in durumu iyi. Hazır olunca eve dönecektir. Open Subtitles مقصدي هو أن جيلي بينز بخير وسيرجع عندما يكون جاهزاً
    Demek istediğim, öyle bir çırak Simpsons'daki yemekleri karşılayamaz, değil mi? Open Subtitles اعنى ان مساعد البقال لن يتحمّل تكاليف دعوة فى محل سيمبسون
    Demek istediğim... Şuradaki ışıklar. Onların adı ne? Open Subtitles لا, ما قصدته كان تلك الأنوار هناك ماذا تدعى ؟
    - Ve tam olarak bilmiyorum efendim. - Tam olarak Demek istediğim. Open Subtitles وأنا لا أَعْرفُ ما حصل فعلاً سيدي ذلك هو قصدي بالضبط
    Şaka bir yana... Demek istediğim şuydu... birbirimizi bu kadar sevdiğimize göre... ve artık kendimizi yetişkin olarak görmemiz gerektiği için... Open Subtitles حسناً، بجدية، ما عنيته أنه بما أن كل واحد منا يعتني بالآخر جيداً، علينا أن نعتبر أنفسنا راشدين الآن،
    Demek istediğim, küçük şeylerin önemli olduğu. TED الآن وجهة نظري هي مسألة الأشياء الصغيرة.
    Demek istediğim, sizde ve eşinizde bir tür şey var... Open Subtitles ما أعنيه هو أنك و زوجتك تعانون من نوع من
    Hayır Demek istediğim çirkin ördek yavrusunu eğlenceli yapan güzel yavrulardan biri olduğundu. Open Subtitles لا ، قصدت أنك واحدة من البطات الجميلات التي تسخر من البطات القبيحات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد