ويكيبيديا

    "derinliklerinde" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أعماق
        
    • عمق
        
    • أعماقي
        
    • عميقاً
        
    • اعماق
        
    • صميم
        
    • أعماقك
        
    • الأعماق
        
    • بأعماق
        
    • العميق
        
    • داخلك
        
    • عميقة
        
    • عميقا
        
    • داخل اعماقي
        
    • أعماقها
        
    En başından beri, doğduğun günden beri, senin beyninin derinliklerinde bu cinayeti işlemeni mümkün kılan bir şey olmalı. Open Subtitles ولا يمكنك جعلهم هكذا. لا بد وأنه كان هناك شيىء مُنذ البداية فى أعماق نفسك. والذى دَفعك لفعل هذا.
    Başka bir erkeğin kalbinin derinliklerinde neler yattığını kim bilebilir ki? Open Subtitles من يستطيع فهم ما يدور داخل أعماق قلب رجل آخر ؟
    Kalbinin derinliklerinde Ryan'la ilgili endişelerin var çünkü Baze'le beraber olman gerektiğini biliyorsun. Open Subtitles أنه في أعماق مشاعرك لديك شكوك بشأن راين لأنك تعلمين أنه يجب عليك
    Altın benekler, Odin'in dişi hizmetkarları gibi... onun zümrüt yeşili gözlerinin derinliklerinde uçuşurdu. Open Subtitles أتذكر نقاط ذهبية براقة ترقص مثل محاربين ناريين شجعان في عمق عيناها الزمردية
    Dinle, beni asıl üzen ve sinirlendiren yüreğimin derinliklerinde, bunu hep biliyor olmam. Open Subtitles وما يجعل هذا محزن جداً ومحبط، هو أن في أعماقي لطالما شعرت بذلك
    Okyanuslarımızın derinliklerinde volkanik ısı tuhaf, yeni yaşama yakıt sağlar. Open Subtitles في أعماق محيطاتنا تزوّد حرارةُ البراكين حياةً جديدةً غريبةً بالطاقة
    O küçük korkmuş ruhlarınızı derinliklerinde bunu siz de biliyorsunuz. Open Subtitles وفي أعماق الخاص بك النفوس خائفة قليلاً كلكم تعرفون ذلك.
    Neden olduğunu biliyorsunuz. Kalbinizin derinliklerinde nedenini biliyorsunuz TED أنتم تعرفون لماذا في أعماق قلوبكم تعرفون لماذا
    Okyanusun derinliklerinde keşfedilmemiş sayısız tür var ve alacakaranlık bölgesindeki hayat Dünya iklimiyle iç içe geçmiş durumda. TED هناك العديد من الكائنات التي لم يتم اكتشافها بعد في أعماق البحار، والحياة في منطقة الغسق مرتبطة بمناخ الأرض.
    Okyanus derinliklerinde dev yaratıklar olduğunu hayal ediyor olabilirsiniz ama oradaki hayvanların çoğu çok küçük, tıpkı bu fener balığı gibi. TED ربما تتخيلون وحوشًا ضخمة تتجول في أعماق البحار، لكن معظم الحيوانات هناك صغيرة جدًا، بحجم سمكة الفنار هذه.
    Okyanus yüzeyinde yüksek ışık yoğunluklarına adapte olmuş olanları vardı, okyanus derinliklerinde az ışığa adapte olmuş olanlar da. TED حيث أن البعض يتأقلم مع شدة الضوء العالية في سطح المياه، والبعض الآخر يتأقلم مع الضوء المنخفض في أعماق المحيط.
    # Derinliklerde, kalbimin derinliklerinde # # isa'ya sevgim kalbimin derinliklerinde # Open Subtitles في عمق قلبي، في عمق قلبي لدي حب المسيح في عمق قلبي
    Taliphus 8, Ferrous'un kontrolünde bulunan... bölgenin derinliklerinde bir yerde. Open Subtitles يقع تاليفوس 8 في عمق الأراضي التي تسيطر عليها فيروس.
    Onlar Kongo'nun balta girmemiş ormanlıklarının derinliklerinde yaşıyorlar, ve bu yüzden onları incelemek çok zor. TED انهم يعيشون في عمق ادغال الكنغو ومن الصعب جداً القيام باجراء دراسات عليهم
    Balığım öldüğü zaman durmamız gerektiğini kalbimin derinliklerinde biliyordum. Open Subtitles كنت أعرف في أعمق أعماقي أنه كان يجب أن نتوقف عند وفاة سمكتي الذهبية
    Bu dehşet saçan gücün kaynağı, canavarın kalbinin derinliklerinde yatıyor. Open Subtitles مصدر هذه الطاقة الهائلة يقع عميقاً داخل قلب هذا الوحش
    Şeytan Kanyonu Mağarası'nın derinliklerinde en kötü korkularınızla yüleşmeye hazırlanın. Open Subtitles استعد لمواجهة مخاوفك العميقة في اعماق اسرار كهف الشيطان كانيون
    Ve hepimiz kalbimizin derinliklerinde biliyoruz ki evren, bu dağınık çorba halinden karmaşıklığa doğru gitmez. TED و نحن نعلم في صميم قلوينا بأن الكون لا يسير من العشوائية إلى التعقيد.
    Belki kalbinin derinliklerinde benim için hâlâ bir şeyler hissediyorsundur. Open Subtitles أقصد أنّك ربّما في أعماقك ما زلت تشعرين بشيء نحوي.
    Eğer içinin derinliklerinde... biraz ezilmişsen ve umutsuz bir romantiksen... bir tür aşk delisi çılgın... birisi oluyorsun. Open Subtitles فإذا كان في الأعماق القليل من القمع والرومانسية اليائسة فيصبح نوعاً من
    O kovanın derinliklerinde, ölümle yaşam arasındaki ince çizgiden geçtim. Open Subtitles بأعماق ذاك القفير، عبرتُ العتبة التي بين الحياه و الموت.
    Basit anlamıyla değil insan ruhunun derinliklerinde hissedilen anlamda bir fırsattır. Open Subtitles ليس بالمعنى البسيط ولكن بالمعنى العميق الذي ينشأ فقط في قلب الإنسان
    Sen ya bir azizsin ya da kalbinin derinliklerinde bir yerde seni bunu yapmaktan alıkoyan bir şey var. Open Subtitles إما أنك قديس أو أن شيئا موصد بقوة في داخلك يمنعك من أن الاستجابة بكامل قوة قلبك
    Ama kalplerinin derinliklerinde ne olursa olsun tek başlarına olduklarını hissederler. Open Subtitles ولكن مع نظرة عميقة للأمور فهم يشعرون أنه مهما يحدث أنهم مسئولون عن أنفسهم
    Dağların ötesinde, vadinin derinliklerinde daha önce hiç hissetmediğim, büyük bir güç hissettim. Open Subtitles وراء الجبال، عميقا في الوادي شعرت بقوة عظيمة لم أشعر بها من قبل
    Ve sanırım bu düşüncelerimin derinliklerinde, korkuyordum. Open Subtitles واعتقد، من داخل اعماقي انني خائف 529 00: 18: 51,204
    Bir kadın öpüldüyse, bunun nedeni kalbinin derinliklerinde bunu istemesidir. Open Subtitles ... عندما تُقبَل امرأة فلأنها في أعماقها ترغب في أن تُقبَل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد