Pardon. İşinize yarayabilecek diğer bir şey ise beş saniye kuralı. | TED | آسف. يوجد شيء آخر يمكنكم استعماله، أطلق عليه قاعدة الخمس ثوانٍ. |
diğer bir taraftan da ciddi performans gerginliğiyle mücadele ettim. | TED | وعلى صعيد آخر عانيت من الرهبة عند الحديث أمام الناس |
İyi bir dinleyici olmanın diğer bir yolu yansıtıcı konuşmaktır. | TED | وهناك طريقة أخرى لتكون مستمعا جيدا هي استخدام لغة المتحدّث. |
O zaman çabucak: Buradan diğer bir ilginç fikre geçebilirsiniz. | TED | إذاً، وبسرعة: يمنكم التنقل من فكرة مثيرة للاهتمام إلى أخرى. |
Balina seksi hakkında öğrendiğim diğer bir şeyde onlar da ayak parmaklarını kıvırıyor. | TED | والشئ الشيّق الآخر الذي تعلمتُه عن جنس الحيتان: أنهم يعقصون أصابع أرجلهم أيضاً. |
diğer bir ihtiyaç da hareket edebilen bir sistem olması. | TED | أحد الأمور الأخرى بأن هذا تم تصميمه ليكون قابلا للتحرك |
Ve söyleyeceğim diğer bir şey olarak, kızların ve kadın sesini çıkarması güzel, varlıklarını gösteriyorlar, ama bunu tek başımıza yapamayız. | TED | وهناك شيء آخر أودّ أن أقوله هو أن أصوات الفتيات وأصوات النساء جميلة إنهن هناك ولكن لا يمكننا فعل هذا لوحدنا |
Mayısın 25'inde, buradaki batı sahili saatine göre tam da 5 civarlarında, gerçekte diğer bir gezegene iniş yapmış olacağız. | TED | أي في 25 أيار حوالي الساعة الخامسة بتوقيتنا هنا على الساحل الغربي، و سنقوم في الواقع بالهبوط على كوكب آخر. |
Yamyam cenaze törenleri, kültürel olarak onaylanmış yamyamlığın diğer bir şeklidir. | TED | وكان شكلٌ آخر لأكل لحوم البشر المقبول ثقافياً، مرتبط بالطقوس الجنائزية. |
Şimdi diğer bir kirlilik türü bu biyolojik kirlilik aşırı besinlerden kaynaklanır. | TED | والآن شكل آخر للتلوث وهو التلوث الجرثومي وهو ماينتج عن التدخل الغذائي |
Biz de diğer bir çokları gibi en temel haklarımızdan yoksunuz. | Open Subtitles | بالنسبة لنا, أكثر من أى أحد آخر . هى الحقوق اللصيقة |
Bence bunun bir sakıncası yok, Bu da Allah'a ulaştıran diğer bir yoldur. | Open Subtitles | بنظري أيضا لا إشكال في ذلك هذا أيضا طريق آخر يقودنا إلى الله |
diğer bir tanesinde de 10 tanesini yakalamayı başardım. 61'de 10 kişi. | TED | وهنا عينة أخرى تمكنت فيها من الحصول على 10، 10 من 61. |
Yüce Tanrım! Bir körün diğer bir körü eğitmesini mi bekliyorlar? | Open Subtitles | يا إلهي، هل يتوقعون من فتاة عمياء أن تعلّم أخرى مثلها؟ |
diğer bir deyişle, kederli bir anneyi politik araç olarak kullanacak. | Open Subtitles | وبعبارة أخرى إستغلال أم حزينة كضغط سياسي لن يصدق أحد مصداقيته |
diğer bir şey de, mıknatıslarda başa bela delikler açılıyor olması. | Open Subtitles | ـ والشيء الآخر هو انهم يحفرون هذه الثقوب اللعينة في المغناطيسيات |
diğer bir taraftan, çuvallarsanız başka bir iş aramaya başlasanız iyi olur çünkü bu çakalların bir özelliği de asla unutmamaları. | Open Subtitles | من الناحية الأخرى، إذا فشلتم، ربما تجدون أنفسكم تبحثون عن وظيفة جديدة لأن الشيء الآخر بخصوص القطط هو أنها لا تنسى. |
Fakat gerçekten önemli diğer bir farklılık ise büyük eşitlik ortamlarını nasıl sağladıkları. | TED | والامر المهم الآخر الذي يمكن قراءته وإستنباطه هو كيفية قيام تلك الدول بنشر المساواة فيما بين طبقاتها الإجتماعية |
diğer bir milyon şeyi söylemeden, bunu da ona söyleyemem. | Open Subtitles | لا استطيع كشف ذلك دون إفشاء الملايين من الأسرار الأخرى |
diğer bir uçmakta olduğunu düşündüğüm şey, yapmanın uçtuğunu düşünmeme neden olan şey dışarda bir yerlerde harika araçların bulunmasıdır. | TED | والشيء الاخر الذي اعتقد انه سيحتل الساحة لاحقا الشيء الاخر الذي يجعل الاختراعات تتكاثر بحدة هو اننا نملك الادوات الرائعة |
PMS mitinin varlığını sürdürmesinin diğer bir nedeni, kadına özgü rolün dar sınırları. | TED | سبب اخر ل استمرار الخرافات لديها ما تفعله في حدود ضيقه عند الأناث. |
diğer bir deyişle, oyun bizim uyumsal vahşi kartımız. | TED | بصورة اخرى . ان اللعب هو ورقة التطور الرابحة |
Ama diğer bir yanım ise belki de başka bir yerde iyi olacaktır diyor. | Open Subtitles | ولكن جزءاً آخراً منى يتمنى أنه سيكون بخير فى مكان آخر |
- ...üzmeyen birisi. - diğer bir deyişle, senin tam tersin. | Open Subtitles | فقط لكى يبنى لنفسه دعما بمعنى أخر شخص ما على عكسك |
diğer bir deyişle: Devlet nasıl doğru politika oluşturabilir? eğer haksızlıkların mevcut seviyelerini ölçemezse. | TED | وبمعنى أخر: كيف لحكومة أن تصنع سياسات منصفة إذا كانت غير قادرة على قياس مستويات عدم الإنصاف الحالية؟ |
diğer bir yandan, eğer bir kibrit çakarsanız tüm gezegen havaya uçar. | TED | و من ناحية أخرى، إذا قمتم بإشعال عود ثقاب سيشتعل الكوكب بأكمله |
diğer bir soru ise, tabiki de ... Yaşa bağlı hastalıklar üzerinde bir etkisi var mı? | TED | السؤال التالي بالطبع هو: هل يوجد هُناك أي تأثير على امراض الشيخوخة؟ |
diğer bir deyişle, eğer ben kazanırsam, dojo bayrağını alırım. | Open Subtitles | ولكن من جهة أخرى ,إذا ربحت,سأصبح رئيس هذا الدوجو, |