ويكيبيديا

    "direk" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مباشرةً
        
    • مباشر
        
    • المباشر
        
    • مباشرة
        
    • مُباشرة
        
    • مباشره
        
    • العمود
        
    • مباشراً
        
    • عمود
        
    • السارية
        
    • المباشرة
        
    • فورا
        
    • مستقيم
        
    • أعمدة
        
    • الصاري
        
    Sol taraftaki doğrusal mantık, ...direk olarak sağ taraftaki sezgisel mantığa bağlanmış. Open Subtitles المسار الخطي على اليسار كان مباشرةً متصل سلكياً بحدس الفص الأيمن الدماغي
    Dışarı çık, direk gözlerinin içine bak ve "Seni seviyorum, koca adam" de. Open Subtitles اذهب الى الخارج , وانظر الى عينيه مباشرةً وقل أنا احبك ايها الضخم.
    Moskova altgeçidi için yapılmış tüneller direk olarak bankanın altından geçiyor. Open Subtitles أنابيب بناء توسيع نفق ميترو موسكو تمشي بشكل مباشر تحت البنك
    Yani bu organizmaları etkilememiz için onlarla direk temas halinde olmamız bile gerekmiyor. TED فليس علينا بالضرورة القيام باتصال مباشر مع هذه المخلوقات ليكون لنا تأثير حقيقي عليها
    Annenin kan stoğuna direk bağlı olup, göbek kordonu aracılığıyla yavrunun vücuduna besin ve oksijen taşır. Hem de yavrunun atıklarını dışarı çıkartır. TED باتصالها المباشر بدورة الأم الدموية المغذية لها، تنقل الغذاء والأوكسجين مباشرة إلى الجنين عبر الحبل السري، كما تعمل على تمرير فضلات الجنين خارجًا.
    Şunu unutma yaşlı adam, yalan söylüyorsan, direk cehenneme gidersin. Open Subtitles تذكر أيها العجوز إن كنت تكذب فستذهب مباشرة نحو الجحيم
    Buraya direk NERV'den geldim. Onunla yolda karşılaştık. Open Subtitles . أتيتُ مباشرةً من المقر العام . لقد تقابلنـا في الطريق بالصدفة
    Eğer Wadi'den bir yol bulabilirsek direk Kahire'ye gidebiliriz. Open Subtitles القاهرة، مارس 1939 فقط إذا تمكنا من إيجاد طريق عبر الوادي سيمكننا أن نتوجه مباشرةً إلى القاهرة
    Zaten, bir bardak içmiştim o da direk kafama gitti. Open Subtitles كَانَ عِنْدي قدحُ واحد، وهو إتّجهَ مباشرةً لرأسي.
    Benim için yeterli. Bu ithal içki, direk beyne gidiyor. Open Subtitles ليس لى, هذه الماده المستورده تتوجه لرأسك مباشرةً
    Şimdi bir anlaşmaya varmamız lazım yoksa direk hapse gireriz. Open Subtitles إما نوافق على الصفقة الآن وإلا ندخل السجن مباشرةً
    Yani inanılmazdı. Baban beni direk üniversiteden aldı. Open Subtitles لقد كان أمراً مذهلاً ، فوالدك قام بتجنيدى عقب تخرجى من الكلية مباشرةً
    - direk bir emir almadıkça, bu adamları dışarı çıkartacağım Open Subtitles - ما لم يوجه لى امر مباشر ساخرج هؤلاء الرجال
    Sağ elinin, direk temasdan dolayı, sekiz ila dokuz gray* nötron radyasyonuna maruz kaldığını düşünüyoruz. (*Ç.N: gray radyasyona maruz kalan dokular için bir ölçme birimi 1 gray = 1 joule / 1 kilogram) Open Subtitles نعتقد أ ن يده اليمنى تعرضت لها من 8 الى 9 من شوائب النيترون المشعة نتيجة اتصال مباشر
    Birisinin Scott Gregorio'yu engellemeye çalıştığını düşünüyoruz direk olarak veya olmayarak. Open Subtitles حَسناً، نُفكّرُ مُحَاوَلَة شخص ما للوُصُول إلى سكوت جريجوريو أمّا مباشرة أَو بشكل غير مباشر.
    Altını indirmek yerine, direk diğer sahneden başlıyoruz. Open Subtitles بدلا من إنزال الذهب سنقوم بالتمثيل المباشر
    Teşekkürler.İçeri gönder ve onlara söyle direk bana rapor verecekler. Open Subtitles شكراً لك, أرسله إلي و أخبريهم بأن يقدمواتقاريرهم لي مباشرة
    Asansör, direk olarak onlara gidecek ama bir şey olması durumunda alternatiflerimiz hazır. Open Subtitles المصعد يتوجّه مُباشرة إليهم، لكن لدينا طُرق بديلة في حال حدث شيء وحسب.
    Biz de patlamanın kapıdan geldiğini görmek için tam zamanında yetiştik, tek atış, direk kalbinden vurdu. Open Subtitles لقد أتينا في الوقت المناسب لنرى الصوت قادماً من الباب، كانت طلقه واحده اصابته مباشره في القلب
    Anladığım kadarıyla kadınlar direk dansı kursları için çok yüksek meblağlar ödüyorlar. Open Subtitles حسبما فهمت، فإن النساء تدفع مبالغ طائلة لارتياد دورس رقص على العمود
    Değilmişsin gibi davranmaktan bıktım bu yüzden direk söylüyorum, tamam mı? Open Subtitles لقد سئمت من إدعاء عكس ذلك لذا سأكون مباشراً وصريحاً معك
    Yatakta, bir direk üzerinde kucakta. Open Subtitles فى منطقة احراز الاهداف على عمود فى الحضن
    direk düştü. Yanaşamayız. Open Subtitles بسبب السارية المكسورة لا نستطيع مجاورتهم
    Hatta bu etki öylesine güçlü bir etki ki bir başkası üniversite diploması aldığında bunun o metropoliten bölgede yaşayan başkalarının kazançları üzerinde ki yayılma etkisi direk etkisinden çok daha büyüktür. TED وفي الواقع، فإن ذلك التأثير قوي للغاية الى درجة أن الشخص إن حصل على شهادة جامعية، فإن تداعياتها على أجور بقية العاملية في تلك المنطقة هي في الواقع أكبر من التأثيرات المباشرة.
    Kovan taşıyıcıya ateş ediyor Efendim. Onları direk Güverteye ışınlayın. Open Subtitles السفينة الأم تفتح النار على الناقلة أنقلهم فورا للمنصة
    direk sinyal gönderemezsiniz, değil mi? Open Subtitles لا يمكنك أن ترسل لهم اشارات في اتجاه مستقيم أليس كذلك ؟
    Ve yedi direk, düşüncelerin ötesinde bir gücü olan cinin omuzlarında dikili. Open Subtitles أعمدة ترتكز على أكتاف سبعة من الجن العملاق
    Oraya gideceksin ve bir kaçak göçmen gibi direk dansı yapacaksın. Open Subtitles ستدخل و ترقص حول الصاري لتفسح لنا سبيلا للنجاه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد