Yıldızın... etrafında dönen şeylerden. diskin etrafında dönen güneş gibi. | Open Subtitles | الأشياء التي تدور حول النجم مثلما تدور الشمس حول القرص |
diskin kopyasını aldık ve güvenlik kutusu şehrin her yerinde artık. | Open Subtitles | يوجد نسخ من القرص المدمج بصناديق آمنة في جميع أنحاء المدينة |
diskin üzerinde yazılar var fakat ne anlama geldiklerini bilmiyoruz. | TED | يبلغ عمره 4000 سنة. توجد هناك نقوش على هذا القرص لكننا لا نعرف معناها بعد. |
Modern bir hard diskin alansal yoğunluğu inç kare başına yaklaşık 600 gigabittir. IBM'in 1957'de ürettiği ilk hard diskten 300 milyon kat büyüktür bu. | TED | كثافة القرص الحديث هي 600 غيغا بت في الإنش الواحد، أي أكبر بـ 300 مليون مرة من أول قرص انتجته شركة IBM في عام 1957. |
diskin içinde olanı hesaplamamız, Ay'ı bir çarpışmanın oluşturup oluşturamayacağını test etme biçimimizdi. | TED | كنا نحسُب ما كان يحتويه القرص لاختبار ما إذا كان بإمكان اصطدام ما أن ينتهي بنشأة القمر. |
Bu diskin eksen üzerinde dönebildiğini görebiliyorsunuz, kontrol edebileceğimiz bir ışık diski yaratıyor. | TED | بذلك يمكنكم رؤية أنه مع دوران القرص حول هذا المحور ستنتج قرص من الضوء يمكننا التحكم به |
Yani, diski kullanıyor, ve diskin bölümlerindeki veriyi okuyor, ve bilgisayar açılıyor; yükleniyor gibi aslında. | TED | و هي تحمل القرص و تقرأ البيانات عن المقاطع في القرص و الكمبيوتر يشتغل |
Formül içeren bilgiler bu diskin içinde bulunuyor. | Open Subtitles | هذا القرص يحتوي على المعلومات المتبقية من التركيبة, فقط |
Sonra diskin çevresine 57 adet lav silahlı adam koyup aynı anda ateş etmelerini sağlamalıyız. | Open Subtitles | ثم نحتاج إلى 57 قاذفة اللهب متمركزة عند حدود القرص وهي مجهّزة لتطلق اللهب في نفس الوقت |
diskin elimizde olduğunu öğrenir öğrenmez gelip peşimize düşecektir. | Open Subtitles | إذا علم أن القرص لدينا فسوف يلحقنا ليصطادنا |
Anlaşılan, dosyalar Paraguay'daki bir flaş diskin içinde. | Open Subtitles | ويبدو أن الملفات موجودة في القرص في باراغواي. |
Fakat, bu yıkıntı nasılsa bir disk oluşturmuş olmalı ki bu diskin bölümleri arasında gezegenler oluşmuş olmalı. | Open Subtitles | ولكن على ما يبدو ، فلابد وأن بعضًا من ذلك الحطام كان بطريقة ما في قرص وأجزاء من هذا القرص اندمجت إلى كواكب |
diskin üzerindekiler bu nedeni yaklaşık... iki gün sonra öğrenecek ve sonra gerçekten endişelenecekler. | Open Subtitles | والذين على القرص من المقرر أن يعرفوا في غضون يومين وحينئذٍ سيقلقون فعلاً |
Onun DNA kodunu bir süreliğine değiştirerek diskin hafızasını karıştırdık. | Open Subtitles | أفسدت ترميز حامضه النووي ... بصورة مؤقتة مما أربك القرص |
diskin kopyaları artık şehrin dört bir yanındaki emanet kasalarda. | Open Subtitles | هذا كل شيء يوجد نسخ من القرص المدمج بصناديق آمنة في جميع أنحاء المدينة |
Ve diskin nerede olduğunu bilmediğine göre artık sana ihtiyacım yok. | Open Subtitles | مذ أنك لا تعلم أين نجد القرص... لا أحتاجك بعد الآن. |
Tüm şifreyi çözemedim ama diskin bazı kısımlarını görebiliyorum. | Open Subtitles | ليس لدي المفتاح كاملاً، لكن أجزاءاً من القرص اصبحت تظهر. |
Bulduğum sabit diskin şifresini kırdığımız zaman kanıtlayacağım. | Open Subtitles | سأثبت ذلك عندما نفُكُّ تشفير القرص الصلب الذي وجدنا. |
diskin şifresi kırılmadan geri verilmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن يتم الإفراج عن القرص قبل أن يتم فك تشفيره. |
diskin nerede olduğunu bilmediğine göre artık sana ihtiyacım yok. | Open Subtitles | و لإنك لا تعلم أين القرص, فأنا لست فى حاجه إليـك. |
diskin devamını izleyelim. | Open Subtitles | إنتظر حتى ترى بقية الديسك نحن نعلم بأنهم استغلوا هذا |
Bu şimdiki bilgisayarlarınızdaki sabit diskin atası. | TED | هذا هو النموذج الأول للقرص الصلب في جهازك الآن |