Bu bana göre çok vahim bir soru, çünkü ben insan doğası varlığının öncül bir savunucusuyum, bu doğada ne kadar noksanlık ve terslik olursa olsun. | TED | هذا سؤال مُلح باالنسبة لي لأنني من المدافعين البارزيين لوجود الطبيعة البشرية بكل عيوبها وغرابتها. |
Yine de insan doğası kefaret için açık kapı bırakan kaynaklarla dolup taşıyor. | TED | ورغم ذلك الطبيعة البشرية تنعم بالموارد التي تفتح مجالاً لنوع من الخلاص. |
RNG: Yani, insan doğası değişmediyse, bu daha iyi melekleri güçlendiren neydi? | TED | ريبكا: إذن إذا لم تتغير الطبيعة الإنسانية مالذي بإمكانه أن ينعش امالنا في هذه الزوايا الحسنة؟ |
Bunlar benim modern aşklarda erotik arzunun ve beraberinde getirdiği ikilemlerin doğası üzerine yaptığım keşiflerin merkezinde olan sorulardan bazıları. | TED | هذه بعض الأسئلة التي هي في بؤرة إستكشافي في طبيعة الرغبات الجنسية و ما يصاحبها من معضلات في الحب الحديث. |
Gaddar doğası, hepimizi silip süpürmedikleri için şanslı olduğumuzun göstergesi. | Open Subtitles | طبيعته الشرسة تدل على أننا محظوظون لأنهم لم يلتهموننا جميعاً |
Son 30 yılın siyasi başarısızlıkları boyunca, insan doğası anlayışımızın ne kadar sığ olduğunu anladığımızı düşünüyorum. | TED | خلال سياسة الفشل في ال 30 سنة الماضية, نحن بصدد التسليم, اعتقد, مقدار ضحالة نظرتنا لطبيعة الانسان. |
Bu sorular öylesine derin ki çoğu zaman tartışma doğası gereği tinsel oluyor. | TED | هذه الاسئلة العميقة هي مناظرة تأتي من روح الطبيعة |
Üstünde bulunduğumuz dünyanın ahlak ve insan doğası üzerine derin sorularla doldurulmuş bir olduğunu hissediyoruz. | TED | نشعرُ حقًا بأن الأرض التي نحن فوقها هي أرض مكتظة بالأسئلة العميقة حول الطبيعة البشرية والأخلاقية. |
Güzelliğin evrensel doğası, biz evreni değiştirirken dahi değişiyor. | TED | الطبيعة العالمية للجمال تتغير بينما نقوم بتغيير الكون. |
Şairin, "gerçekliğin etkileşimli doğası" adını verdiğim o şeye birçok yönden baktığını söyleyebilirsiniz. | TED | ويمكنكم القول بأن الشاعر، في طرقٍ عدة، ينظرُ فيما أسميه "الطبيعة التخاطبية للواقع". |
Ve kendinize sorarsınız: Gerçekliğin etkileşimli doğası nedir? | TED | ويمكنكم سؤال أنفسكم: ما هي الطبيعة التخاطبية للواقع؟ |
Örgütlenme Biçimleri insan doğası üzerinde derin bir etkiye sahip olabilir. | TED | أشكال التنظيم بإمكانها أن تُحدِثَ تأثيراً عميقاً على الطبيعة البشريّة |
Tütünün ve sigara işinin esas doğası nedir? | TED | ما هي الطبيعة الحقيقية لأعمال التبغ والسجائر؟ |
İnsan doğası bazı gelişimler gösterebilir. | Open Subtitles | الطبيعة البشرية يمكن أن تاخذ بالتأكيد بعض التحسينات |
İnsan doğası ani ve cömert teklifleriyle beni sık sık şaşırtıyor. | Open Subtitles | فاجأتْني الطبيعة البشرية في أغلب الأحيان بكرمها المفاجئ |
Işıkların zaman içinde nasıl değiştiğini ve astronomik ışıkların rengini inceleyerek patlayan yıldızların doğası hakkında fikir sahibi oluyorum. | TED | من خلال دراسة كيف يتغير الضوء مع الوقت ولون الأضواء الفلكية، قد تكونت لدي فكرة حول طبيعة النجوم المتفجرة. |
Pek çok kişi, petunyaların bunu neden düşündüklerini tam olarak bilseydik Evren'in doğası hakkında şimdikinden çok daha fazla bilgi sahibi olabilirdik demiştir. | Open Subtitles | فكر الكثيرون إن كنا نعلم لماذا فكرت زهرية البتونيا فى هذا فلا بد إننا نعلم الكثير عن طبيعة الكون أكثر مما نعلم الآن |
Gaddar doğası, hepimizi silip süpürmedikleri için şanslı olduğumuzun göstergesi. | Open Subtitles | طبيعته الشرسة تدل على أننا محظوظون لأنهم لم يلتهموننا جميعاً. |
Yaptığın işin doğası gereği, "meşru" doğru sözcük olur mu, bilemiyorum gerçi. | Open Subtitles | حسنٌ, نظراً لطبيعة أعمالك المُثيرة للتساؤلات, لا اعلم إن كان تلك كلمة خاطئة |
Ne yazık ki insan doğası böyle. | Open Subtitles | بأنها لن تموت الأن أخشى أنها الطبيعه البشريه |
Davranışları için üzgünüm, ama hayvanın doğası böyledir. | Open Subtitles | أعتذر عن سلوكهم, و لكن تلك هي طبيعتهم كطبيعة الوحش الضاري |
Siber silahlar doğası gereği tehlikelidirler, ama ek olarak, daha da dengesiz bir ortamdan ortaya çıkıyorlar. | TED | حتى الأسلحة الالكترونية هي خطيرة بطبيعتها ، لكن بالإضافة إلى ذلك، انها ناشئة في بيئة غير مستقرة أكثر من ذلك بكثير. |
Tüketim toplumunun ortaklaşa düzeltilmiş ideoloji aynasını parça parça et... et ki bastırılmış arzularımızın bozulmamış doğası ortaya çıkabilsin. | Open Subtitles | أننفتقتعويذةأيديولوجياالمجتمعالإستهلاكيالسلعي ... لكي تتمكن رغباتنا المكبوتة بطبيعة أكثر أصالة من الظهور |
Bunlar doğası gereği tehlikeli olmayan fakat güçlü bedensel ve duygusal tepkileri hatırlatan günlük algılar olabilir. | TED | التي قد تكون أحاسيس كل يوم وهي ليست خطيرة بحكم طبيعتها لكن ردود أفعال نفسية وجسدية قوية سريعة. |
Endişe verici olan şey şu, ilk aşamadan erişimin doğası gereği bu yasal değil. | TED | ولكن القلق الاساسي هو ان طبيعه هذا الوصول للمعلومات لم يكن بالاساس مشروعا في المقام الاول. |
Ve insan doğası hakkında temel bir şeyi anlamayı umuyoruz. | TED | نحن نأمل أن نفهم أمرا جوهريّا حول طبيعتنا البشريّة. |
Bu kaynaklardan gelecek veri, kütleçekimi ve onun doğası hakkında birşeyler öğrenebilmemiz için önemli. | Open Subtitles | قد تكون البيانات من هذه المصادر شيء ثميناً لنتعلّم أموراً عن "الجاذبيّة" وطبيعتها. |
Şimdi, uçmak işin doğası gereği zor bir şeydir. | TED | فالطيران يعتبر بطبيعته من الأشياء الصعبة. |