ويكيبيديا

    "duruyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تبدو
        
    • يقف
        
    • تقف
        
    • يستمر
        
    • تتوقف
        
    • تستمر
        
    • زال
        
    • ينفك
        
    • موجودة
        
    • يظل
        
    • مازالت
        
    • واقف
        
    • تزال
        
    • يواصل
        
    • يزال
        
    Ve cevap evet gibi duruyor. Ve size bazı örneklerini vereceğim. TED و الإجابة تبدو أنها نعم. و سأعطيكم عينات مما توصلنا إليه.
    Ve aptalca duruyor biliyorum ama her gün bir hediye. Open Subtitles وأعرف أن هذه تبدو حماقة لكن كل يوم هو هدية
    Bu fotoğrafta gördüğünüz gibi; eskiden yol olan bir yerde duruyor. TED في هذه الصورة، هو يقف في ما كان طريقاً في السابق.
    Sonunda yedi yol sonra bulduğum adam, bir kaç adımlık yerde duruyor. Open Subtitles رجل بأنني أخيرا وجدت بعد سبع سنوات، يقف في غضون بضعة أقدام.
    Çocuğa bakması için birini arıyorsun ve kadın geçmiş karşında duruyor. Open Subtitles أنت تبحث عن شخص ما ليعتني بالصبي. وهيّ تقف أمامك تماماً.
    Bu aşağılık bütün kızları reddedip duruyor, geriye kız kalmadı. Open Subtitles هذا الوغد يستمر فى رفض الفتيات والآن لا يوجد آخريات
    Ona bunu veriyorsun ve on beş dakika içerisinde öksürüğü duruyor. Open Subtitles أنتِ تعطينها هذا , وفي خلال 15 دقيقه تتوقف عن السعال
    Açıkçası, hediye ettiği kolyeyi ölümünden hemen sonra satmanız oldukça kötü duruyor. Open Subtitles بصراحة، حقيقة أنكِ بعتِ القلادة سريعا جدا بعد وفاتها، تبدو سيئة جدا.
    Şu kitabın için bayağı bir malzemen varmış gibi duruyor. Open Subtitles حسناً. بالتأكيد تبدو وكأن لديك بعض من مواد تلك الكتب
    Tamam daha önce birkaç kez evlendin ama bu, işinin erbabı gibi duruyor. Open Subtitles أعني، بالطبع إنّك تزوجت 3 زوجات مسبقاً، لكن هذه تبدو إنها زوجة مناسبة.
    O kişi bir iskelede duruyor, Atlantik veya Pasifik Okyanusu'nu geçecek bir gemiye binmek üzere. TED يقف هذا الشخص على الميناء، على وشك أن يركب السفينة التي ستعبر المحيط الأطلنطي أو المحيط الهادئ.
    Gördüğünüz gibi düşmeye başlayınca bot karşı tarafa geçti, ve adam da orada duruyor. TED يمكنكم رؤية أنها بدأت تتدحرج هنا، والقارب قد تحرك إلى الجهة الأخرى، والرجل يقف هناك.
    Sadece bir milimetre uzunluğunda, fakat küçük bir makinanın yanında adeta Godzilla gibi duruyor. TED ويبلغ طوله ميلليمتر واحد، لكن شكله أشبه بشكل غودزيلا وهو يقف الى جانب هذه الآلات الدقيقة.
    Bu kız sizin önünüzde duruyor ve eğer bitkiler farklı renklerde olurlarsa onları yiyeceğini söylüyor. TED و هي تقف أمامكم و تشرح لكم أن الأطفال سيأكلون حصتهم من الخضروات .لو كانت بألوان مختلفة
    2010: Genç bir kadın Başkan Sirleaf'ınkarşısında duruyor ve anne babaları savaşta ölünce kardeşleriyle neler yaşadıkları hakkında ifade veriyor. TED عام 2010: امرأة شابه تقف أمام الرئيسة سيرليف وتدلي بشهادتها ،حول كيف عاشت مع أقاربها وقد توفي أبوهم وأمهم في الحرب.
    Müdür Park'a çok cömert olduğun için boş hayaller kurup duruyor. Seni zavallı Open Subtitles بما أنك تغطي دوما على افعاله،فهو يستمر في ملاحقة حلم لا معنى له
    Yerinde kımıldamadan duruyor, titriyordu. Yaptığı titreşim, sanki nefes almak gibiydi -- genişliyor ve bağırıyor gibiydi. TED بدلاً من ان تتوقف عن الحركة .. انها تهتز وكانت تهتز كما لو انها تتنفس .. هكذا كما لو كانت وسادة مضغوطة تنتفخ تباعاً
    Bir şeyler değiştirir umuduyla çocuk odasının şeklini değiştirip duruyor. Open Subtitles تستمر بتغيير ديكور غرفة الطفل تتمنى بأن هذا سيغير الحظ
    Silahı kalçasının üstünde duruyor ve yeterince yakışıklı birine benziyor. Open Subtitles ما زال مسدسه على خصره و يبدو وكأنه شاباً لطبقاً
    Aptal sorular sorup duruyor onu salak sanacaklar. Open Subtitles إنه لا ينفك عن طرح أسئلة هكذه سوف يظنون أنه غبى.
    Tüm gün etrafta takılıyor ve dergilerimden resimler kesip duruyor. Open Subtitles إنها فقط موجودة حوله طوال الوقت تقص الصور من مجلاتى
    Laboratuvarım binlerce ölü balık topladı, ama çok daha fazlası duruyor. TED وقد جمعت بالفعل في مختبري آلاف مؤلفة من أسماك ميتة، ولكن يظل هناك المزيد منهم.
    Hiç bir şey değişmemiş gibi. Tablolar bile hala yamuk duruyor. Open Subtitles لا يبدوا أن أى شىء قد تغير فحتى الصور مازالت عوجاء
    Küçük arkadaşın arkamda çok tesadüfî duruyor. Open Subtitles الزميل الصغير واقف خلفي بشكل عادي تماماً
    İçinden ekmek fırlayıp duruyor ve sen ona kızarmış ekmek diyorsun. Open Subtitles كلّ ما يخرج منها هو الخبز وما تزال تدعوه خبزاً محمّصاً
    Teddy kilerde gömülü 13 ceset olduğunu söyleyip duruyor. Open Subtitles تيدى يواصل إخبارنا بأنه توجد 13 جثة . مدفونة فى القبو
    Ama o, orada. Orada duruyor ve biliyor musunuz? TED لكنه لا يزال هناك. أوتعلمون، لا بأس بذلك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد