Scully'nin tedavisinin bu Duvarların içinde bir yerlerde olma olasılığı tek umudum. | Open Subtitles | إحتمال وجود علاج لسكالي بمكان ما داخل هذه الجدران.. هو أملي الوحيد. |
- Bak, eğer gözlerin kapalıyken bu sesleri kontrol edebilirsen, Duvarların arkasından bile insanların düşüncelerini okuyabilirsin...herhangi bir yerde. | Open Subtitles | وإذا تحكمتي في الأصوات عند إغلاق عينك ستتمكني من قراءة أفكار من خلفك .. أو من خلال الجدران .. |
Aşağıdaki yöntem ise Duvarların birleştiği, binanın simetrik yapılandırıldığı ve depreme dayanıklı olan "yığma yapı" yöntemi. | TED | الطريقة السفلى هي طريقة البناء الإحتوائي، حيث الحوائط مترابطة جيداً و البناء متماثل و سوف يصمد أمام الزلازل. |
Kazazede, bir yaratıktan bahsetti ne insan ne de hayvan ama bu Duvarların arkasında inanılmaz bir şey yaşıyor. | Open Subtitles | عندما انجرفنا رأينا مخلوقاً إنه وحش هنالك شيء غامض يعيش خلف ذلك الجدار |
Bunlarda 30 tane kadarına sahipler, yani günü geçirmek için başka resimlerin, Duvarların hatta tavanın resimlerini çekmek zorundalar. | TED | ويمتلكون 30 من هذه الأشياء، وعليهم أن يستخدموها من خلال التقاط الصور أو حتى الحائط أو السقف لتمضية يومهم. |
Eski Duvarların bir bölümü çöktü, ama ölüm döşeğinde bile aşılmaları zordu. | TED | فانهار جزء من الأسوار القديمة ورغم سقوطها فقد أثبتت الأسوار جسارة كبيرة. |
Bu Duvarların içinde bekliyorlar. | Open Subtitles | انهم مثل اولئك الموجودين على طول هذه الحيطان |
Duvarların arkasındaki kişileri tamamen farklı bir şekilde görüyordum. | TED | رأيت هؤلاء الأشخاص خلف جدران السجون بطريقة مختلفة تماماً. |
150 yıllık acı şiddet ve korku bu Duvarların içine sinmiş. | Open Subtitles | مائة وخمسون عاماً من الآلم والعنف والخوف حصلت بين هذه الجدران |
Duvarlar 30 metre..." "...Duvarların dışında hiç bir şey yetişmiyor,..." | Open Subtitles | الجدران ترتفع لمائة قدم لم يعد شيئاً ينمو في الخارج |
Nereye olursa. Bu Duvarların dışında kitapların olmadığı bir yere. | Open Subtitles | اياً يكن, خارج هذ الجدران لمكان لا يوجد فيه كتب |
Nereye olursa. Bu Duvarların dışında kitapların olmadığı bir yere. | Open Subtitles | اياً يكن، خارج هذ الجدران لمكان لا يوجد فيه كتب |
Daha öncede açıkladığım gibi, evin gerçek değeri bu Duvarların arkasında. | Open Subtitles | كما شرحتُ سابقًا ، الجوهر الحقيقي للشقة يكمن خلف هذه الجدران |
Ama bu operasyonun adı bile bu Duvarların dışında anılmayacak Hilal. | Open Subtitles | لكن لكن حتى اسم هذه المهمة لا يجب أن يغادر هذه الحوائط يا هلال |
Örneğin, bana veya size içinden geçilmesi imkânsız görünen Duvarların veya engellerin içinden | Open Subtitles | على سبيل المثال هناك فرصة أن تلك الجزيئات يمكن أن تعبر خلال الحوائط والموانع |
Bu sırada Duvarların içinden geçmek gibi bir huy edinmiş. | Open Subtitles | و أثناء هذا الوقت إكتسبت عادة سيئة و هي السير عبر الحوائط |
Patlama sesi yerine sadece ıslık sesi duyarsın bir de Duvarların titremesini. | Open Subtitles | لا تسمع الإنفجار الهسيس فقط ، ثم تحطّم الجدار |
İtiraf etmeliyimki bu Duvarların civarında kendimizden başka ilgilenecek hiç bir şeyimiz yok. | Open Subtitles | لأنه لا يوجد أحد يعيش خارج هذا الجدار سوانا |
Ayrıca dulların Duvarların arasına kapatılması konusunda ne düşündüğümü biliyorsun. | Open Subtitles | إلى جانب أنك تعرفين رأيى فى الأرامل اللاتى تعلقن على الحائط أحياء طراز مصرى |
Ama o kırık Duvarların son bir armağanı vardı. | TED | ولكن مازال لهذه الأسوار المهدمة هدية لتقدمها. |
Duvarların üzerinde bir sürü yapış yapış şeyler var. | Open Subtitles | هناك الكثير من المخاط في جميع أنحاء الحيطان. |
Eski Roma adetinde, ölüler asla Duvarların içine gömülmezdi. | TED | تماشيا مع العادة الرومانية القديمة، التي لم تكن تدفن الموتى داخل جدران المدينه. |
bazı şeyler Duvarların yıkılmasından daha önemlidir. | Open Subtitles | شيء ما أكثر أهميّة بالنسبة لهم من اختراق الجُدران |
Başına gelen onca şeyden sonra, aradığın huzuru bu Duvarların ardında bulamazsın. | Open Subtitles | بعد كل ما حدث لك الامان الذى تريديه ليس خلف هذه الاسوار |
Bu insanlar Duvarların dışında güvende değil. | Open Subtitles | هؤلاء الناس ليسوا بأمنين خارج أسوار الحصن |
Eğer güzellik istiyorsan,hemen burada Duvarların arkasında bulacaksın. | Open Subtitles | إذا أردُت جمالاً , سَتَجِدُه هنا خلف تلك الحيطانِ. |
Duvarların çökmeden kumun arasından geçilmesi imkansız. | Open Subtitles | من المستحيل أن تمر خلال الرمل الرطب دون أن يكون هنالك إنهيار للجدران |
Duvarların ve orduların düştü. | Open Subtitles | حيطانك وجيوشك سقطوا والآن دورك |
Duvarların, zeminin benim olduğu kimsenin bana dokunamayacağı yere. | Open Subtitles | حيث تكون الجدارن ملكي، الأرضية ملكي، ولن يتمكن الأحد من الوصول إليّ. |
Brick Mansions'ıı şehirden ayıran Duvarların yıkımı gelecek ay başlayacak. | Open Subtitles | عملية هدم الجدران التي تفصل المدينة عن مشروع "بريك مانشينز"، |