ويكيبيديا

    "duyduğu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • سمعه
        
    • سمع
        
    • سمعها
        
    • يسمع
        
    • سمعته
        
    • سمعتها
        
    • يسمعه
        
    • يسمعها
        
    • تسمعه
        
    • التي تحتاجها
        
    • تحتاجه
        
    Tüm hayatı boyunca zihninde duyduğu o ses, Tanrı idi. Open Subtitles ذلك الصوت الذي سمعه طوال حياته، في عقله، كان الرب.
    Bize, Damascus'a giden Paul'ün İsa'nın sesini duyduğu öğretilmişti. Open Subtitles ،في طريقه إلى دمشق سمع صوت المسيح كان مغرقا ً بالحقيقة لدرجة أنه وقع من على حصانه
    Ama muhtemelen bu bilgilerin en işe yarar olanı tanığın konuştuğunuzu duyduğu şeyler. Open Subtitles و لكن ربما أكثر نفعا من تلك المعلومات هي المحادثة التي سمعها شاهدنا
    Onu düğün hediyemi duyduğu zaman gör. Seninle çok gurur duyacak. Open Subtitles إنتظر حتى يسمع عن هدية زفافي هو سيكون فخور بك
    Biliyorsun, ona son sözlerim benden duyduğu son şey eteğinin kenarlığı hakkındaydı. Open Subtitles هل تعلمين أخر كلماتى لها أخر شىء سمعته منى كانت عن طرف تنورتها
    - Lily Anne duyduğu hayalet seslerinden bahsetti. Open Subtitles ليلي أخبرتني عن أصوات الأشباح التي سمعتها
    Bunların hepsi konuştuğunuzda diğerlerinin duyduğu sestir. TED كلّ هذا يمثّل الصوت الذي يسمعه الآخرون عندما تتحدّث.
    Bırakın duyduğu müziğe doğru ilerlesin. Open Subtitles دعه يخطو إلى الموسيقى التى يسمعها ، كما يقيسها
    İnsanların duyduğu patlama aslında iyi sabitlenmemiş bir mavnanın kanal duvarına çarpma sesiydi. Open Subtitles الانفجار الذي سمعه الناس كان في الحقيقة زورق بخاري لم يتم ربطهُ جيداً
    Sonra, uzun süredir duyduğu en güzel haberi aldı. Open Subtitles لكن بعد ذلك جاء افضل خبر سمعه منذ وقت طويل
    Bittiğinde Sweeney ve benden duyduğu her şeyi anlatmış oldu. Open Subtitles في النهاية , هو تراجع عن كل شيء . لقد سمعه من سويني و مني
    Whistler'ın duyduğu köşedeki oda, bu. Burası, Cosmo'nun odası. Open Subtitles للحركة كاشف وبها الركن فى التى الغرفة هناك ويسلر سمع
    Herkesin duyduğu melodi bir enstrümandan çıkar. Open Subtitles لقد سمع الجميع النغم الذي يصدر من الآلة الموسيقية
    Herkesin duyduğu melodi bir enstrümandan çıkar. Open Subtitles لقد سمع الجميع النغم الذي يصدر من الآلة الموسيقية
    Buraya yerleştirdiğimiz tüm veriler şu fikre dayalı: Oğlum her bir yeni kelimeyi öğrendiğinde, zamanda geriye gidip duyduğu konuşmalar içinde o kelimeyi arıyoruz. TED و كل البيانات، نظمت تبعا للبيانات التالية: كل مرة كان يتعلم كلمة، كنا نسترجع كل العبارات التي كان قد سمعها التي تضمنت هذه الكلمة
    Ve hastanın daha önce duyduğu tüm standart tedavi seçeneklerini sundum. TED وأقوم بعرض جميع خيارات العلاج الإعتيادية والتي سمعها المريض في مكان آخر.
    Yeraltı dünyasına inmeye ve eski çağlarda yaşayanların duyduğu şekilde hikâyeyi yaşamaya hazır olun. Open Subtitles تستعد لكي تهبط الى العالم السفلي ويروا القصة كما سمعها القدماء
    Daha modern tıbbi ilaçları duymamış olabilirdi ancak solmgra yağını duyduğu kesindi. Open Subtitles هـو لـم يسمع بشـأن الأدوية الحديثة لكنه بالتأكيـد كان قد اقترب كثيـرا مـن نفـط ً شـومـوغـرا ً
    Belli ki, beyin hala fonksiyonlarına devam etmekte... ve gördüğü, duyduğu her şeyin parçalarını emmektedir. Open Subtitles من الواضح أن العقل لا يزال يعمل في بعض مستويات اللاشعور، ممتصا كل صغيرة أخيرة مما تبقى لأن يسمع و يرى.
    Onu duydun ve Tanrı'nın duyduğu sesleri duyduğunda çevrendeki insanları duyuyorsun. Open Subtitles لقد سمعته وحين تسمعين الأصوات التي يسمعها الرب تسمعين الناس حولك تقرأين أفكارهم
    Mary'nin duyduğu hapşırık, katilden de gelmiş olabilir, değil mi? Open Subtitles العطسة التي سمعتها "ماري"، كان ممكناَ أن تكون للقاتل، أليس كذلك؟
    Birimden arkadaşları ile içmeye gittiği zamanlarda duyduğu tek şey sensin. Open Subtitles ذهب ليسهر مع بعض من أصدقائه القدامى من فرقة مكافحة الإحتيال.. وكلّ ما يسمعه هو أنت.
    Sen onun duyduğu sessin, onun zihnini ele geçiren kısım. Open Subtitles انت هو الصوت التى كانت تسمعه, الجزء من عقلها الذي تم الاستيلاء عليه.
    Çünkü Alice'in haklı olduğuna dair ihtiyaç duyduğu güveni kendinde bulabilmesi, George'un ona teorisinin yanlışlığına dair bulgular sunamamasıyla mümkün olabilirdi. TED فقط لأنه كان غير قادر على إثبات كونها مخطئة، كان جورج قادرا على إعطاء أليس الثقة التي تحتاجها لكي تعلم أنها على حق.
    Aile bireyleri olarak hatırlamanızı isterim ki şekli ve biçimi ne olursa olsun ailelerin ihtiyaç duyduğu sıcak ilişkilerdir. TED ما أريدكم أن تتذكروه كأفراد في عائلاتكم لا يهم كيفية تكون العائلة، لكن أهم ما تحتاجه العائلة هو العلاقات الدافئة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد