Ne gördüğünü, ne duyduğunu ne kokladığını dahi ayrıntılarıyla anlat ona. | Open Subtitles | ماذا سمعت ؟ حتى ماذا شممت ؟ أخبره كل شيء بالتفصيل |
Bu espriyi kimden duyduğunu öğrenebilmek için uzun zamandır yoldayız. | Open Subtitles | لقد سافرنا لمسافة طويلة. لنكتشف من أين سمعت هذه النكت. |
Geçen gün arabasına bindiğim bir adam burayı yönetenlerle ilgili söylentiler duyduğunu söyledi. | Open Subtitles | هناك رجل أوصلني في اليوم السابق وقال أنه سمع إشاعة عن الأشخاص المسؤلون |
Şey, komşulardan biri aradı ve biraz gürültü duyduğunu söyledi. | Open Subtitles | إتصل أحد جيرانك وقال أنه سمع إضطراب في وقت سابق |
Beni duyduğunu biliyorum, Kowalski. Eminim şu an beni duyuyorsun. | Open Subtitles | الآن، أعرف بأنك يمكن أن تسمعني، كوالسكي.أنا متأكد تسمعني الآن. |
Herkese o gece neler görüp, neler duyduğunu söyleyebilirsin. Ve bum! | Open Subtitles | دعني أضعك على الهواء و أخبر الجميع بما شاهدته و سمعته تلك الليلة |
Bu konuda mahkeme kararı var. Beni duyduğunu söyle. | Open Subtitles | لدينا أمر من المحكمة أخبريني أنّك سمعتني |
Evet, beş çocuktan sonra Lynette her şeyi duyduğunu sanıyordu. | Open Subtitles | نعم بعد خمس أولاد لينيت ظنت انها سمعت كل الأسئلة |
Irene, bir şeyin üzerinde oturduğunu ve bir çıtırtı duyduğunu söyledi. | Open Subtitles | ايرين قالت , لقد وقفت فوق شيء ثم سمعت صوت نقرة |
Lourdes çamaşır suyu kokusu aldığını ve köpek sesleri duyduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت لورديز بأنها قد اشتممت رائحة منظف و سمعت نباح كلاب. |
Hizmetçi, iki kadının o salonda yığılmadan önce onu tatmin ettiğini duyduğunu söyledi. | Open Subtitles | لكن .. خادمه قالت بأنها سمعت امرأتين تبهجانه قبل ان ينهار في الرواق |
Büyükannem bana ilk ağlamalarım sırasında ateş seslerini duyduğunu anlatır. | TED | أخبرتني جدتي أنها سمعت صوت إطلاق النار إلى جانب صرخاتي الأولى. |
Sesi iyi geliyordu ama bir tür gürültü duyduğunu haber vermek istemiş. | Open Subtitles | بدا على صوته الثمالة، ولكنه يريد أن يعلمنا أنه سمع صوت فرقعة |
Bir statististik üzerinde yoğunlaşacağım ki bir çoğunuzun bunu duyduğunu umuyorum. | TED | سأركز الان على احصائيه واحدة وأملي ان يكون عدد كبير منكم سمع عنها. |
büyüdüğüm yer Teksas, Waco'dan arkadaşlarımın olduğu yere -- bir kaçınızın daha önce orayı duyduğunu biliyorum. Beni ziyarete gelmişlerdi, etrafa bakıp şöyle demişlerdi, | TED | حيث كان يوجد اصدقائي من مدينة واكو في تكساس , حيث نشأت أعلم أن بعضكم سمع بذلك عندما أتو لزيارتي , تطلعوا حولهم |
Ağabeyin bunu daha önce duyduğunu böyle söylüyor işte. | Open Subtitles | هذه أذكى طريقه لفريجر ليخبرني بأنه سمع هذا |
Beni duyduğunu biliyorum, bencil hıyar. Hadi! | Open Subtitles | أعرف أنك تسمعني أيها الوغد الأناني , هيا |
Ne duyduğunu bilmiyorum, kimden duyduğunu bilmiyorum ama ben polis değilim. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما سمعت , الذي سمعته من... ... لكنلستشرطيا. |
Beni duyduğunu sanmıyorum, seninle gelmeyecek. | Open Subtitles | لا أعتقد أنكَ سمعتني إنها لن تذهب معك. |
Mikrofon açık olmamalıydı. Beni duyduğunu fark etmedim. | Open Subtitles | من المفترض أن يكون المكبر مغلقاً لم ألاحظ أنها بامكانها سماعي |
Bunu daha önce duyduğunu biliyorum ama onun ölümünden sen sorumlu değilsin. | Open Subtitles | أعلم أنّكِ قد سمعتِ هذا من قبل، لكنّكِ لستِ مسؤولة عن وفاتها. |
Günah çıkarırken duyduğunu söyleyemez. | Open Subtitles | لا يمكنه أن يقول لهم ما سمعه فى الاعتراف |
duyduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | آسف لم أكن حتى أعلم أنكِ تسمعيني |
Ses duyduğunu, buraya geldiğini ve onu gördüğünü... Gerisi onlara kalmış | Open Subtitles | بأنك سمعتي ضجة وأسرعتي لهناك و ثم رأيتها هناك والباقي عليه |
Pekala. Ne duyduğunu bilmiyorum... ama yanlış duymuşsun. | Open Subtitles | ... حسنا, لا اعرف ما الذي تعتقدين انك سمعتيه |
İsmini vermemiş sadece ikinizin tartıştığını duyduğunu söylemiş. | Open Subtitles | ورفضت اعطاء اسمها فقط قالت بانه يمكنها سماعك انت واختك تتشاجران |
Bu takımın hiçbir üyesinin sizin şarkı söylediğinizi duyduğunu sanmam. | Open Subtitles | لا أظن أن أي من أعضاء هذا الفريق سمعك تغني |
Biz, dişi timsahların ne duyduğunu ancak bu frekansı yakalayabilen cihazlarla öğrenebiliriz. | Open Subtitles | فقط بواسطة اجهزة تسجيل خاصة للموجات المنخفضة نستطيع ان ندرك ما تسمعه أنثى التمساح |
Beni duyduğunu anlayabilmem için gözlerini aç. | Open Subtitles | إفتحي عيونك لأعرف أنك تسمعينني |