ويكيبيديا

    "edemiyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لا يستطيع
        
    • لا تستطيع
        
    • لا يمكنه
        
    • لا يمكنها
        
    • لايمكنها
        
    • وبالرغم من عدم قدرتي على
        
    • فهو غير قادر
        
    Doktor hareket edemiyor o da etkilendiğinde hareket edemiyordu, demek ki... Open Subtitles الدكتور لا يستطيع التحرك و عندما كانت ممسوسة، لم تستطع التحرك
    Tek kitaplık bir hadise. Kabul edemiyor bunu! Haksız mıyım? Open Subtitles هو ظاهرة الكتاب الواحد,ولكنه لا يستطيع تقبل ذلك,هل انا محقة؟
    18'nde hamile kaldı, evlendi ve düşük yaptı... çünkü muhtemelen kocası onu dövüyordu... fakat hala kocasını terk edemiyor. Open Subtitles حملت منه في الثامنة عشر من عمرها تزوجته ثم أًجهضت ربما بسبب ضربه لها و مازالت لا تستطيع تركه
    Şimdi gördüğünüz ise, uzak-UVC ışını bakterileri kusursuzca öldürürken cildimize nüfuz edemiyor. TED إن ما نشاهده الآن أن هذه الموجات ذات الطول الموجي القصير جيدة جدًا في قتل البكتيريا، ولكنها لا تستطيع اختراق الجلد.
    Bir idrar sorunu var. Kendisini kontrol edemiyor. Open Subtitles ليده مشكلة مثانته لا يمكنه السيطرة على نفسه
    Bir çeşit uzaylı böcek kendisini boynuna bağladı. Binbaşı hareket edemiyor. Open Subtitles هناك حشرة فضائية غريبة ممسكة بعنقه و هو لا يمكنه أن يتحرك مطلقا
    Önemsiz bir düşüş sanmıştık, ama artık konuşamıyor ve hareket edemiyor. Open Subtitles ظننا أنه مجرد سقوط لكنه لا يمكنها التحرك أو التحدث الآن
    Hareket edemiyor, konuşamıyor. Yani bu rızası dışında olmuş demek. Open Subtitles لاتستطيع التحرك أو الكلام وهذا يعني انه لايمكنها الموافقة على هذا
    O biriyle baş edemiyor ben on altı binle mi uğraşacağım? Open Subtitles هو لا يستطيع التعامل مع واحدة ..كيف سأتعامل مع 16 ألف
    Kendi oğlunu kontrol edemiyor gibi hissediyordu ve edemiyordu da. Open Subtitles شعر و كأنه لا يستطيع السيطرة علي إبنه ولم يستطع
    Psikologunun dediğine göre, Ajan Odum, ..."kendi hayatı ile efsanelerini ayırt edemiyor"muş. Open Subtitles العميل اودم قد لا يستطيع التقفرقه بي عمله في اسطوره وحياته الحقيقه
    Kendini ifade edemiyor. yada duygularını anlayamıyor. Open Subtitles لا يستطيع التعبير عما بداخله ولا يفهم حتى مشاعره بطريقة عادية
    Kendisini ifade edemiyor ya da kendi duygularını bile anlayamıyor. Open Subtitles لا يستطيع التعبير عما بداخله ولا يفهم حتى مشاعره بطريقة عادية
    Dans edemiyor, ama babası Rus ordusun da bir general. Open Subtitles لا تستطيع الرقص ولكن أبوها جنرال في الجيش الروسي
    Hayır, gerçekten de dans edemiyor, ama tavus kuşları fena değil. Open Subtitles لا ، إنها حقاً لا تستطيع الرقص ولكن الطاووس جيد
    İletişim Direktör Yardımcısı, Beyaz Saray hakkında iki çift laf edemiyor mu? Open Subtitles أنت المدير المنذوب بالإتصالات و لا تستطيع التحدث عن البيت الأبيض؟
    Ya Tanrı müdahale edemiyor ve hiçbir etkisi yok. Open Subtitles إما أن الله لا يمكنه أن يتدخل وليس له دور..
    Şehrin yarısı her hareketimi izliyor ve bu puşt herif daha kendi bölgesinde bile kendini kontrol edemiyor. Open Subtitles نصف المدينة تراقب كل تحركاتي وهذا الأحمق لا يمكنه التحكم في أعصابه داخل القسم
    Uçamadığı için kutup bölgesini terk edemiyor. Open Subtitles لا يمكنه مغادرة القطب الشمالي نظراً لعجزه عن الطيران،
    Etle baş edemiyor. Sadece cansız nesnelerle. Open Subtitles لا يمكنها التعامل مع اللحم يبدو أنها تعمل فقط على الجوامد
    Ama bu durumda, gelişigüzel bir şekilde hareket edemiyor. Open Subtitles لكن في حالتها هذه , لا يمكنها التحرك بحرية
    İngilizce düşüncelerimin derinliğini ve karmaşasını tam anlamıyla zapt edemiyor. Open Subtitles اللغة الإنجليزية لايمكنها أن تلتقط كامل عمق وتعقيد أفكاري
    Hareket edemiyor ve bir bilgisayar yardımı ile konuşabiliyor olsam da zihnimde özgürüm! Open Subtitles وبالرغم من عدم قدرتي على الحركة وإضطراري للكلام عبر كمبيوتر بداخل عقلي ..
    Ama günlük yaşamında davranışlarını kontrol edemiyor. Open Subtitles ,و لكن بالنسبة للحياة اليومية فهو غير قادر على ضبط أعصابه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد