| Ben de boşa vakit geçirmemek için elimden geleni yapacağım, tamam mı? | Open Subtitles | أجل , سأفعل ما بوسعي ، حتى لا نعد هائمين ، إتفقنا؟ |
| Sırrımızın açığa çıkmaması için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | انا سأفعل ما بوسعي لجعل هذا السر خاص بنا |
| Ama politik nedenlerse, sadece barodan atılman için uğraşmayacağım görevi kötüye kullanma suçundan kovuşturulman için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | لكن لو أنها سياسية، فأنا لن اقوم فقط باتخاذ خطوات لإقصائك بل ايضا سأبذل قصارى جهدي لمحاكمتك على القيام بعمل محظور مهنيا |
| - Onunla tanışmayı çok isterim. - elimden geleni yapacağım, madam. | Open Subtitles | حسنا, اود ملاقاتها سأبذل قصارى جهدي ، سيدتي |
| Sevkin erken çıkması için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | نعم , سأفعل كل ما بوسعي لتسريع الموافقة على النقل |
| Bunun bir daha olmaması için elimden geleni yapacağım, söz. | Open Subtitles | سأبذل ما بوسعي لأتأكّد من عدم وقوع ذلك ثانية، أعدك. |
| Kızının ve iş arkadaşının sağ salim dönmesi için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | سأفعل ما بوسعي لضمان سلامة إبنتك ورجوعها وشريكها |
| Daha fazlasını öğrenmek için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | سأفعل ما بوسعي لإيجاد المزيد من المعلومات؟ |
| O O.ospu Ç. nu yakalatmak için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | سأفعل ما بوسعي لأساعدك لتقبضي على ابن الساقطة ذلك |
| Söyle onlara elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | أخبرهم أنني قد بدأت ، و بأنني سأفعل ما بوسعي |
| Sana yardım edeceğim ve buraya almak için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | لذلك سأبذل قصارى جهدي ، وأساعدك لتشعري بالراحة هنا |
| Eve sağ dönmesi için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | و سأبذل قصارى جهدي للتأكد أنه سيعود لبيته سالماً |
| Hayır, elimden geleni yapacağım dedim. Bu bir söz değil. Ama haklısın. | Open Subtitles | لا، لقد قلت أنني سأبذل قصارى جهدي وليس هذا بالفسم ، لكن عندك حق |
| Emin olun efendim, böyle bir şey olacak olursa... bunun benim yüzümden olmaması için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | اذا حدث هذا ويمكنكم ان تثقوا ، سيدي ، إنني سأبذل قصارى جهدي للتأكد من أنه ليس خطأ مني. |
| Ajan olmak istiyorsun. İstediğin kişi olman için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | سأفعل كل ما بوسعي لمساعدتك لتصبح الرجل الذي تريد |
| Devamlı şikayet ettiğim için özür dilerim. Ben de elimden geleni yapacağım | Open Subtitles | آسفة لأنّي دائماً متذمّرة سأبذل ما بوسعي أنا ايضاً |
| Bu yüzden kafanızı karıştırmadan izah etmek için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | لذا سوف أبذل قصارى جهدي للتوضيح بدون أن أجلب لكم الملل |
| İhtiyacınız olan her şey için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | سأفعل كلّ ما بوسعي لتزويدكما بما تحتاجان إليه |
| Oraya ulaşana kadar sana yardım için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | سأفعل ما أستطيع لأساعدك متى ما وصلنا إلى محطة الحراسة |
| Tamam, elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | سأرى ما يمكنني فعله ماذا عن عائلتي؟ |
| Köpeğini aramaktan vazgeçmedim. Onu bulmak için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | لم أيأس من إيجاد كلبك سأبذل جهدي لٕايجاده |
| - İhtiyara iyi bak. - elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | ـ إعتنى بهذا الرجل العجوز ـ سأفعل ما بوسعى |
| Çok olmadığını biliyorum ama elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | أعلم أنه يبدو رثاً، ولكن سأفعل مابوسعي لتجديده |
| elimden geleni yapacağım. Güzel. Yapmalısın. | Open Subtitles | ـ سأبذل قصار جهدي ـ جيّد، يفترض أن تكون كذلك |
| Bayanlar ve baylar, zekanızın tatmin, ve ruhunuzun barışta, ve kabınızın bu dönem dolduğunu görmek için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | حسناً، سيداتي و سادتي، يجب أن أفعل ما بوسعي.. لأرى إن كان ذهنكم صافياً. أو روحكم سالمة. |
| elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | لأصدقاءنا هنا سأبذل قصارى جهدى للتفسير للمحلفين |
| Ama elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | لكنني سأبذل ما في وسعي لأكون كذلك |