ويكيبيديا

    "en sevdiğim" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المفضّل
        
    • المفضل لدي
        
    • المفضلة لدي
        
    • المفضله
        
    • المفضل في
        
    • المفضّلة
        
    • المفضل هو
        
    • المفضلة في
        
    • المفضلة لديّ
        
    • المفضلة هي
        
    • المفضلة عندي
        
    • المفضل لديّ
        
    • المفضلة لي
        
    • المُفضل
        
    • المفضل من
        
    Ve ben de Şükran Günü'nü ailem, şu alternatif müzik grubu ve en sevdiğim barmenle geçirdiğim için mutluyum. Open Subtitles و أنا شاكر لأنّي سوف أقضي عيد الشكر مع عائلتي و مغنّي الروك هؤلاء، و مع السّاقي المفضّل لدي
    Bu en sevdiğim etkinlik: Yağa bulanmış sağır adamı yakala. Open Subtitles هذا هو الحدث المفضل لدي القبض على الرجل المدهون بالزيت
    Size sadece adımı, rütbemi ve en sevdiğim yemeği söylerim. Open Subtitles كل ما استطيع قولة هو اسمي, وظيفتي, والحبوب المفضلة لدي
    en sevdiğim intörnümün bu sabah bir çift akciğerle sorun yaşadığını duydum. Open Subtitles سمعت ان طبيبتى المتمرنه المفضله لديها مشكله فى تركيب رئه هذا الصباح
    Şehir merkezindeki en sevdiğim bankta oturup saatler geçene kadar izlerdim ta ki koltuklarda, arabaların içinde, binaların veya depoların içerisinde birkaç saatlik uyku için gizlice girene kadar. TED كنت أجلس علي مقعدي المفضل في وسط المدينة وأشاهد الساعات تمضي حتى أتمكن من اختلاس بضع ساعات من النوم على الأرائك، وفي السيارات، وفي المباني، أو في وحدات التخزين.
    Bana mavi bir Mercedes hediye edecek. en sevdiğim renk. Open Subtitles يريد أن يهديني مرسيديس بنز، زرقاء، إنه لوني المفضّل.
    Mavi! Benim en sevdiğim renk de mavi. Buna inanabiliyor musun? Open Subtitles ، لوني المفضّل الأزرق أيضاً هل تصدّقين ؟
    Trevor en sevdiğim konuyu kurcaladığınızı söyledi. Open Subtitles تريفور يقول أنّك تبلّلى في موضوعي المفضّل.
    Savaş kaybedilince; asıldılar, kelleleri kesildi, çekilerek dörde bölündüler ve... oh benim en sevdiğim, bağırsakları deşildi ve yakıldılar. Open Subtitles عندما خسرنا الحرب , كانوا سيكونون مشنوقين , ومقطوعي الرؤوس , ومربطين و,أه المفضل لدي , قطع أحشائهم وأحرقوا
    Burada günün en sevdiğim vakti ne zamandır bilir misin? Open Subtitles أتريد أن تعرف ما الوقت المفضل لدي هنا؟ الآن تماماً
    İlkbahar, yaz, sonbahar ve ... Ses:Benim en sevdiğim mevsim kıştır. MT: Şey evet, benim de. TED هناك فصل الربيع، والصيف، الخريف و صوت: الفصل المفضل لدي هو الشتاء.م. ت: نعم، هو مفضل لدي كذلك.
    Baba-kız kotilyonu, büyürken her zaman en sevdiğim şey olmuştur. Open Subtitles الكيتليون الخاصة بالأب وابنته كانت المفضلة لدي عندما كنتُ صغيرة
    Her çarşamba ziyaretime gelip en sevdiğim iskoç şekerlerinden getiriyor. Open Subtitles يأتي كل يوم إربعاء ويحضر لي حلوى الكاراميل المفضلة لدي
    Daha size en sevdiğim özelliğini söylemedim bile... o da başlığın çıkabilmesi. Open Subtitles ‫لم أخبركم حتى عن الخاصية المفضلة لدي ‫وهي رأس الممسحة القابل للفك
    Baban benim en sevdiğim vazomu kırdığın zamanı anlattı mı? Open Subtitles هل أخبرك والدك عما حدث عندما كسرَ زَهريِتي المفضله ؟
    Şehirdeki en sevdiğim yere, yani hırdavatçıdaki yapıştırıcı reyonuna. TED ستذهبون إلى مكاني المفضل في المدينة، وهو ممر الغراء في متجر الأدوات.
    Bugün sizlere en sevdiğim oyunu öğreteceğim. Çok Oyunculu Kitlesel Parmak-Güreşi. TED سأعلّمكم اليوم كيفيّة لعب لعبتي المفضّلة: مصارعة إبهام شديدة تعدّد اللاعبين.
    İlk tanıştığımız zaman, en sevdiğim rengin yeşil olduğunu söylemiştim,... Open Subtitles عندما تقابلنا لأولِ مرة, أخبرتكَ أنَّ لوني المفضل هو الأخضر
    Bu, uçaklarda en sevdiğim oyundur: uçaktasınızdır ve pencereden dışarı bakarsınız, ufku görürsünüz. TED وهذه لعبتي المفضلة في الطائرات: عندما تكونون في طائرة وتنظرون إلى الخارج عبر النافذة ، ترون الأفق.
    Bazıları, projedeki en sevdiğim hikâyelerdendi. TED وبعض منها هي القصص المفضلة لديّ في المشروع.
    Aralarında en sevdiğim müzik grubu. İnsanlar her hafta telefonlarında birbirlerine enstrümanlarını çalıyor. TED مجموعتي المفضلة هي مجموعة الموسيقى حيث يعزف الناس على الآلات الموسيقية أسبوعياً يضعون الهاتف مع بعضهم البعض
    Biliyorum, senin para kazandıran şarkılarından değil ama benim en sevdiğim. Open Subtitles أنا أعلم أنها لا تجني الكثير من المال لكنها المفضلة عندي
    Veririm ama geri almak şartıyla. O benim en sevdiğim... Open Subtitles سوف أعيره لكِ لكن يجب أن تعيديه إنه المفضل لديّ
    Bu, hayatım boyunca en sevdiğim konuşma olabilir. Dinle. Open Subtitles ربما تكون هذه المحادثة المفضلة لي على مر الزمان
    en sevdiğim grup olduklarını söylemiyorum ama üniversitedeyken kısa bir süre hepimiz bu şarkıya sarmıştık ve tamamen benim sayemdeydi. Open Subtitles اسمعوا, أنا لم أقل انهم فريقي المُفضل ولكن لفترة قصيرة ونحن في الجامعة كنا نحب هذه الأغنية, وكان هذا بفضلي
    UNICEF'teki işimin en sevdiğim yanı dünyanın her yerinden gençlerle konuşma, tanışma ve onları dinleme imkanına sahip olmam. TED الجانب المفضل من وظيفتي في اليونيسف هو فرصة الحديث والاستماع ومقابلة هؤلاء الشباب من كل أنحاء العالم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد