Kalbi çok zayıf fakat beni asıl endişelendiren genel durumunun kötü oluşu. | Open Subtitles | قلبه ضعيف جداً, و لكن حالته السيئة عموماً هي أكثر ما يقلقني |
Dördüncü Sanayı Devrimiyle igili, bunu siz daha iyi bilirsiniz, beni endişelendiren şey şu. | TED | الثورة الصناعية الرابعة، حسناً، أنتم أدرى بها منّي، ولكن ما يقلقني |
MWE: Beni endişelendiren, yetki sahibi olan biz yetişkinlerin daha sağlıklı bir dünya yaratmakta ne kadar sorumsuz olduğumuz. | TED | م.ر.إ: ما يقلقني هو الطريقة المستهترة للراشدين ذوي السلطة في ترك أرض أكثر سلمًا. |
Umarım niyetlerim konusunda sizi ya da Büro'yu endişelendiren her neyse yok olmasına yardım edebilirim. | Open Subtitles | حسناً، آمل أن أساعد في محو أيّما يقلقك أو المكتب بشأن نواياي |
Beni endişelendiren şey, parası olan politikacılar ve karizmatik rock yıldızları (Gülüşmeler) bu kelimeleri kullandığında, "...her şeyin çok çok kolay gibi gözükmesi." | TED | ما يثير قلقي هو عندما يقوم السياسيين الأغنياء و نجوم الروك الفاتنين باستخدام الكلمات ان كل ذلك يبدو بسيطاً جداً |
Beni endişelendiren, bunu kanıtlamak için ne kadar ileri gidebileceği. | Open Subtitles | هذا ليس ما يقلقنى إنما لأى مدى سيحاول يثبت ذلك |
Aslına beni endişelendiren, bana son derece modası geçmiş gibi görünen tüm dünya liderliği kavramı. | TED | بالفعل، ما يقلقني هو كل هذا الاعتقاد بمفهوم قيادة العالم الذي يبدو لي بالٍ بشكل كبير. |
Ama beni endişelendiren, bunu nasıl yapacağım. | Open Subtitles | ولكن ليس هذا ما يقلقني ما يقلقني هو : كيف أفعل ذلك ؟ |
Beni endişelendiren şey, yukarıdaki bebek doğuracak kız. | Open Subtitles | ما يقلقني هو أن الفتاة ستلد في وقت قريب. |
Beni endişelendiren bu. Umuttan yoksun olan her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | هذا ما يقلقني اليائسون سيحاولون فعل أي شيء |
Biliyor musun Billy, beni asıl endişelendiren... annenin bunu nasıl karşılayacağı. | Open Subtitles | هل تعلم يا بيلي, ما يقلقني حقا هو كيف ستتقبل والدتك الخبر |
Biliyor musun Billy, beni asıl endişelendiren... annenin bunu nasıl karşılayacağı. | Open Subtitles | هل تعلم يا بيلي, ما يقلقني حقا هو كيف ستتقبل والدتك الخبر |
Beni en çok endişelendiren şey, ağzını tutamaman. | Open Subtitles | أكثر ما يقلقني هو التباهي والتحدّث بهذا الأمر |
Özellikle gri resif köpek balıkları savunmasızdırlar ve beni endişelendiren de bu. | Open Subtitles | قرش الشعبة المرجانية العظيم ضعيف خصوصا وذلك الذي يقلقني |
Beni asıl endişelendiren bunun seni kaygılandırmaması. | Open Subtitles | -الاسم هو كل ما يحتاجه تيبين ما يقلقنى يبدو انه لا يقلقك |
Bu süre zarfında beni özellikle endişelendiren onun harcamalarıydı. | Open Subtitles | الأمر الذي أثار قلقي خلال تلك الفترة كان إنفاقها. |
Durumunu yakından takip edeceğiz ama beni endişelendiren, açıkça hâlâ depresyonda olması. | Open Subtitles | سوف نراقب حالتها عن قرب ولكن ما يقلقنى أنها لازالت تعانى من الاكتئاب |
Taktik olarak değiştirmez ama beni endişelendiren onları ilk defa görmüş olmamız. | Open Subtitles | ليس تكتيكياً، ولكن مايقلقني هو أن هذه هي المرة الوحيدة التي رأيناهم فيها |
Beni şu an daha çok endişelendiren makineden son zamanlarda hiç numara almamız. | Open Subtitles | ما يُقلقني أكثر في هذه اللحظة هُو أننا لمْ نسمع أيّ شيءٍ من الآلة مُؤخراً. |
- Hayır, korkmuyorum. Beni endişelendiren, Bobby Mercer denen şu çocuk. | Open Subtitles | لست قلقا , ولكنى قلقا من هذا الشخص بوبى ميرسا |
Ve ömrü boyunca onu neşelendiren yada endişelendiren her şeyin, bütün mallarının, inşa ettiklerinin ticari ve bankacılık işlerinin, kızının kaybının yanında önemsiz olduğunu anladı. | Open Subtitles | و قد أدرك أن كل شئ كان يقلقه أو كان يبهجه خلال رحلة حياته كل مبيعاته و مبانيه |
Sizi endişelendiren Hindistan'daki şu general onu tek telefonla halledebilirim. | Open Subtitles | بأمر ذلك اللواء في الهند الذي أنت قلق بشأنه أستطيع أن أمحيه بإتصال واحد فقط |
Beni endişelendiren onca aptalca şey. | Open Subtitles | كُلّ الغباء, الغباء اللعين الذي أقلق بشأنه |
Sonunda beni endişelendiren tek şey peşime yollayacağı bir pislikti. | Open Subtitles | في النهاية الشيء الوحيد الذي أقلقني حقاً... أنه أرسل علي أشخاص زبالة |
Yani eğer seni endişelendiren şey evlilikse kaçabilirsin. | Open Subtitles | قد يكون لدي شيء أتنرفز بشأنه. حسنا... لو كان الزفاف هو ما يقلقكِ حقًا... |
Her neyse Debbie Klein hakkında seni bu kadar endişelendiren ne? | Open Subtitles | لماذا انت قلق بشأن ديبي كليين على أية حال؟ |
Beni asıl endişelendiren... mesele... fiziksel bir yara geçicidir, ama söz konusu duygular oldu mu, ilerleyip, ilerleyi, zincirleme... bir reaksiyona sebep olmayacağı ne malum? | Open Subtitles | الشيء الذي يَقْلقُني هو الجرح الطبيعي محدودُ |
Ama beni en çok endişelendiren bu, çünkü gerçekten de çok fazla nefretle dolu. | Open Subtitles | لكن هذا النوع الذي عندكم يجب أن أكون قلقة بشأنة لأنه بغيض للغاية. |