En iyi evlilikler birbirini sıkmamaktan geçer ama, evet Chris. | Open Subtitles | حسناً، أفضل الزيجات يعطي الآخر مساحته لكن نعم يا كريس |
Gerçekten de görücü usülü ve beşik kertmesi gibi tasarlanmış evlilikler ortadan kalkma yolunda ilerliyor. | TED | بالطبع، الزيجات المدبرة في طريقها للخروج من هذا الشريط لحياة الإنسان. |
İyi evlilikler ancak cennette olur. | Open Subtitles | الزيجات الجيدة تحدث في الجنة أو في مثل هذا المكان |
Keşke bütün evlilikler bizim gibi, mutlu, güvenli ve manevi değerlere dayalı olsa. | Open Subtitles | أنا مباركه للغايه للإيجادي زوجًا مثلك. أتمني أن جميع الزواجات تكون بسعاده وآمان |
Cumartesi sabahı gazetende, yaklaşan evlilikler sütununu oku. | Open Subtitles | إقرأ جريدتك صباح يوم السبت و إقرأ صفحة الزواجات القادمة |
İnsanların doğduğunu ve öldüğünü göreceksiniz; noktalar görünecek ve kaybolacak. Bağlar oluşacak ve kopacak. evlilikler ve boşanmalar, başlayan ve biten arkadaşlıklar, | TED | سترون أناس يولودون ويموتون. ستظهر النقاط وتختفي. ستتشكل الروابط وتتكسر. زيجات وطلاقات، إقامة علاقات وإنهائها، |
Bazı evlilikler, gerçekleri kaldırabilirken, bazıları kaldıramıyor. | Open Subtitles | . وبعض الزيجات يمكن أن تعالج الحقيقة ، والبعض لا يستطيعون |
Tam tarama yap. Doğumlar, evlilikler, ölümler, sabıka kaydı, pasaportlar. | Open Subtitles | ،أجري مسحاً شاملاً على، المواليد، الزيجات الوفيات، السجلات الإجرامية، جوازات السفر |
Anlıyorum, tıpkı evlilikler gibi şirketler bazen batarlar. | Open Subtitles | متفهّمة، فالأمر مثل الزيجات فالشراكات قد تفشل أحياناً |
Böyle acele evlilikler asla yürümez. Geri döneceğim. | Open Subtitles | هذه الزيجات السريعة لاتدوم طويلا ، سوف اعود |
Ben şunu söylüyorum çoklu evlilikler, cinayet için büyük bir neden. | Open Subtitles | تعلمون، الزيجات المتعددة دافع عظيم للقتل |
Evlilik bir sözdür derler, öyledir de ama, en güzel evlilikler kesinliğe dayanır. | Open Subtitles | يقولون أن الزواج وعد وأنه كذلك ولكن أفضل الزيجات هي تلك التي تستند على اليقين |
Büyük evlilikler sözleşmeyle başlamaz. | Open Subtitles | الزيجات الناجحة لا تُبنى على عقود مكتوبة |
Çiftler ayrıldı ve evlilikler parçalandı. | TED | انفصل الأزواج واضطربت الزيجات. |
evlilikler hep yıkılıyor çünkü insanlar kendilerini romantizme, kaptırıp kendilerine dürüst davranmayı unutuyorlar. | Open Subtitles | الزواجات تفشل طول الوقت لأن الناس ينساقون وراء العواطف و لا يكونون صادقين مع أنفسهم |
O zamana kadar, görücü usulü evlilikler normaldi ve topluma gayet yarari dokundu. | Open Subtitles | حتى ذلك الوقت الزواجات الشرعية كانت هي السائدة و قد أفادت المجتمع بشكل تام |
Sana katılmamaktan nefret ediyorum, ama evlilikler bitmediği zaman başarılı kabul edilir. | Open Subtitles | أكره أن أخالفك الرأي , لكن معظم الزواجات تبوء بالفشل و ينتهي أمرها في النهاية |
evlilikler küçük kızların çay partisi gibi, tek fark peluşların kadın olması, erkeklerin onları konuşturması ve çay içmemeleri. | Open Subtitles | الزواجات كحفلات الشاي الخاصة بالفتيات الصغيرات ما عدى أن النساء هن الحيوانات المحشوه و الرجال يجعلونهم يتكلمون |
Pekâlâ, buradaki Alzheimer hastalarımız için sahte evlilikler düzenleyen bir grup genç gönüllümüz var. | Open Subtitles | لدينا جماعة من الشباب الذين يمثلون زيجات مزيفة لمرضى الزهايمر |
Ve birçok Hintli kız ve erkek oralarda evlenip... yabancılardan bile daha başarılı evlilikler kurmuşlardır. | Open Subtitles | ..وقد إقترنوا بفتيات وفتيان هنود وكونوا زيجات أكثرنجاحاً من الزواج بالأجانب |
New York sosyetesindeki evlilikler ile ilgili bir yazı dizisi hazırlıyorum. | Open Subtitles | حسناً، أقوم بعمل سلسلة مقالات عن زيجات " نيويورك " البارزين. |
Bölgenizdeki vahşi evlilikler hakkında... çok şey duymuştum. | Open Subtitles | l've سَمعَ كثيراً حول حفلات الزفاف البرّية في منطقتِكِ! |