ويكيبيديا

    "filler" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الفيلة
        
    • أفيال
        
    • الفيل
        
    • فيلة
        
    • والفيلة
        
    • للفيلة
        
    • فيله
        
    • فيلر
        
    • الفيلةَ
        
    • الأفيال
        
    • الافيال
        
    • ظهر فيل
        
    • الفيَلة
        
    Deyişlerin birçoğundan farklı olarak, filler ile ilgili bu söz bilimsel olarak doğru. TED على عكس العديد من الأمثال فإن المثل الشائع بخصوص ذاكرة الفيلة دقيق علميا.
    filler renkleri ve öğeleri dikkatlice seçip birleştirerek sanat yapabilirler. TED تخلق الفيلة الفن عن طريق الاختيار والمزج الدقيق للألوان والعناصر.
    Balıkadamlar, filler, berbiller hatta o pis kokulu köpeklerden bile. Open Subtitles الرجال السمك , الفيلة دببة البيرل حتى تلك الكلاب النتنة
    Yadımın gerekiyor bu işte Pembe filler resmi geçitte Open Subtitles أخشى ، تحتاج مساعدة أفيال قرنفلية فى الإستعراض
    Ve birçok insan Doğu Afrika'yı bunlarla tanıyor: vahşi yaşam, filler, vesaire. TED وهذا ما يعرفه كثير من الناس عن شرق أفريقيا : الحياة البرية ، الفيلة ، وهلم جرا.
    Bu sayede, filler mide ağrısını nasıl tedavi edeceğimizi bize gösterdi ve kirpiler kanlı ishalin nasıl tedavi edileceğini insanlara gösterdi. TED وبهذه الطريقة، الفيلة أخبرتنا عن كيفية علاج اضطراب في المعدة، والشيهم علم الناس كيفية علاج الإسهال الدموي.
    Şöyle ki bu filler gördüğünüz gibi, belli ki dinleniyorlar. TED إذن هذه الفيلة كما ترون، من الواضح أنهم يأخذون قسطًا من الراحة.
    filler hiçbir şeyi unutmazlar sözünü duymuşsunuzdur. Ama bu harika hayvanlar, yürüyen dev harici belleklerden çok daha fazlası. TED من الشائع قول أن الفيلة لا تنسى أبدا، لكن هذه الحيوانات الرائعة هي أكثر بكثير من كونها أقراصا صلبة عملاقة ماشية.
    filler sürülerinin her üyesini tanıyorlar. 30’a kadar farklı fili görerek ya da koklayarak tanıyabiliyorlar. TED تعرف الفيلة كل عضو من قطيعها، ويمكنها التعرف على أكثر من 30 صاحبا من خلال الرؤية أو الرائحة.
    olmayan anıları hatırlamaları. filler sadece kendi sürüsündeki üyeleri hatırlamakla kalmıyor aynı zamanda onlarda güçlü bir izlenim bırakan diğer canlıları da hatırlıyorlar. TED لا تتذكر الفيلة أصحابها في القطيع فقط بل حتى المخلوقات الأخرى التي أثرت فيها بشكل كبير.
    Diğer bir yandan, serebral korteks problem çözmeyi sağlıyor. filler birçok yaratıcı şekilde bunu başarıyorlar. TED قشرة الدماغ، من ناحية أخرى، تمكن من مهارة حل المشاكل، التي تظهرها الفيلة بطرق إبداعية مختلفة.
    Fakat Zakouma'daki en etkileyici tür filler. TED ولكن الحيوان الرئيسي في زاكوما هي الفيلة
    - Onu okşuyorum. - filler oldukça pasiftir. Çocuk gibidirler Open Subtitles ـ اداعبها، الفيلة مسالمة جدا انها مثل الأطفالِ
    Fil karavanları-Onu filler ile kaçırabilirler. Open Subtitles و أيضا ً أسطول الفيلة من الممكن أن يخرجوه بواسطة فيلا ً
    Fil karavanları-Onu filler ile kaçırabilirler. Open Subtitles و أيضا ً أسطول الفيلة من الممكن أن يخرجوه بواسطة فيلا ً
    Yavru filler çamura batabilir. Open Subtitles قد تعلق الفيلة الصغيرة في الوحل العميق باستمرار.
    Pembe filler yerine Tazmanya canavarları görmek. Open Subtitles و أننا نرى شياطين من تسمانيا بدلا من أن نرى أفيال ورديه
    Sen şimdiye kadar pembe filler görüyor olmalıydın. Open Subtitles ألاّ يفترض بك أن تكون في عالم الفيل الوردي الآن ؟
    filler arkadaş oldukları insanları da seneler sonrasında hatırlayıp tanıyabiliyorlar. TED فقد تعرفت فيلة على آدميين ربطوا معهم أواصر قوية حتى بعد عقود من البعد.
    Zebralar ve filler bunun için çok müteşekkirler. Open Subtitles من المؤكد أنّ حمير الوحش والفيلة يحمدون السماء على ذلك
    Nefret. filler neden şempanzelerden sonra, insana en yakın DNA'lara sahip? Open Subtitles لأنّ للفيلة وقردة البعام أقرب سلسلة حمض نوويّ منّا نحن البشر
    İyi geceler Lordum! Kahretsin! Oturuşu daha az etkili filler gördüm. Open Subtitles عمت مساءً يا سيدي لاتقلق بشأني رأيت فيله تجلس مع ضجه أقل من هذا الانكليزيه من فضلك
    - Dr. filler ve Elaine Ackerton'un ölüm ilanlarına ihtiyacım var. Open Subtitles احتاج لسجل الوفيات من اجل الدكتور فيلر و الين اكرتن
    Büyük kediler aç ve filler bu açlığı sezmiş görünüyorlar. Open Subtitles إنّ القططَ جائعة وتَبْدو الفيلةَ فاقدة للشعور.
    Buradalar ve de orada Pembe filler heryerde Open Subtitles إنهم هنا وهناك الأفيال القرنفلية فى كل مكان
    İnanılmaz şekilde güçlü ve sürpriz şekilde çevik oldukları için filler bu ormandan kütükleri çıkarmak konusunda makinalardan çok daha iyiler. Open Subtitles قويةٌ بصورةمُذهِلة، وحاضرةالبديهةبصورةمُدهِشة، الافيال متفوقة بأشواط على آلات الاحتطاب في هذه الارض المُتعِبة
    Herkes bir ayyaş olduğumu biliyor ve pembe filler görerek beyaz saraya varamayacağımı söylediler bana. Open Subtitles يعلم الجميع أنني مدمن على الكحول. ولقد قيل لي انني لا يمكنني الوصول إلى البيت الأبيض. على ظهر فيل وردي.
    filler şimdi suya o kadar yakın ki kokusunu alabiliyorlar. Open Subtitles الفيَلة قريبة جداً الآن من ماء يُمكنهم شمّه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد