Bu filmle ilgili kötü bir şey yaşandığına dair hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | لا يوجد أى دليل على حدوث أى شيء سيء فى هذا الفيلم |
Olayı, çektikleri filmle ilişkilendiren herhangi bir şey bulmadıkları da kesin. | Open Subtitles | وهم بالتأكيد لم يقترحوا أنه مرتبط كله بسبب الفيلم الذين يعدونه |
Bu filmle ilgili pek çok şeyden biri de bu. | Open Subtitles | وهذا واحد من أشياء كثيرة عن هذا الفيلم الذي مثل، |
Bilirsin, ...sizin filmle eş zamanlı piyasaya sürülecek bir sigara tasarlamanız gerekecek. | Open Subtitles | تعرف أنتم يا رجال يجب أن تعتقدوا تصميم سيجارة لكي تصدر بشكل آني مع الفلم. |
Buraya geldiğin zaman aslında filmle ilgilenmezsin. | Open Subtitles | حينما تأتي إلى هنا أنت لاتهتم كثير بالفيلم |
Eğer aklını kullanıp, kızı filmle birlikte aşağı yollarsan karını geri alabilirsin. | Open Subtitles | إذن, عُد إلى صوابك. وأرسل الفتاة إلى هنا برفقة الفيلم. وستسعيد زوجتك. |
İşte biz bu filmle gerçek hikayeyi anlatmak istedik. | TED | الآن كما ترون ، مع هذا الفيلم ، وأردنا أن نقول القصة حقيقية. |
Ama başka bir yolculuğu üstlenirken, bu ilk filmle biriken fikirle daha fazla negatif (film) sağladım. | Open Subtitles | ولكن بما أنني سأقوم برحلة استكشافية أخرى وفّرتُ المزيد من الأشرطة تحدوني فكرة صنع هذا الفيلم الأول. |
"Kamuflaj", filmden sonra Zanussi filmle ilgili görüşlerini açıklayacakmış. | Open Subtitles | التمويه , لزانوسشي ومن بعدها حوار حول الفيلم |
Son işlenen cinayetlerle filmle ve hayatımdaki sorunlarla... | Open Subtitles | إنه فقط ما جرى, الجرائم.. و الفيلم و حياتي.. |
filmle ve kitapla insanlar gerçeği öğrenecektir. | Open Subtitles | أنظر, من خلال الفيلم و الكتاب.. الناس تعرف الحقيقة |
Eğer filmle birlikte tura çıkarsanız, zengin oluruz. | Open Subtitles | لو كنتم كلكم تجولتم و أنتم تمثلوا الفيلم لكان لدينا ثروة |
Bilirsiniz işte bu filmle ilgili , başka herkes... | Open Subtitles | تعرفوا شخصاً آخر كان مشترك فى هذا الفيلم ـ ـ |
Boktan bir bağımsız filmle şansı yakalamasan bu iş için yalvarırdın. | Open Subtitles | إذا لم تصبحى محظوظه بحصولك على هذا الفيلم الردىء لكنتى تستجدين للحصول على هذا العمل |
Bugün filmle ve taşınmakla ilgili bir sürü sıkıntı yaşadın. | Open Subtitles | قضيت يوماً مضغوطاً مع الفيلم وأمور الانتقال |
İntihar eğilimli bir kovboyu anlatan bir filmle daha iyisini mi yapacağımızı sanıyordunuz? | Open Subtitles | أكنّا نتوقع أن يحقق الفيلم بشأن راعي البقر الانتحاري أرباحاً أفضل؟ |
Hiç birimiz bu filmle anılmak istemiyor tamam mı? | Open Subtitles | ومما نعرف عنه لا أحد منا مرتبط بهذا الفيلم |
filmle tam olarak uyuşuyor. Hem güzel hem üzücü. | Open Subtitles | تلخص الفلم بشكل ممتاز أنها حزينة و جميلة |
İngiltere'ye filmle döndüm ve The Observer'ın karanlık odasında çalıştım ve fotoğrafları gördüler. | Open Subtitles | رجعت الى انجلترا ومعي الفلم وتم تحميضه لدى صحيفة الابزيرفر وشاهدوا الصور |
- filmle oldukça meşguldü. | Open Subtitles | ـ أنها جداً منشغلة بالفيلم ـ اوه , الفيلم |
Bizce Bingazi'deki protestoların filmle bir alakası yok. | Open Subtitles | نحن لا نعتقد ان المظاهرات في بنغازي لها اي علاقة بالفيلم |
Yönetmen çıkardığı işi beğenmediği için iptal edilen 120 dolarlık bir filmle mi Vince'i satacaksınız? | Open Subtitles | ستقنعني بـ(فينس) استناداً على فيلم ميزانيته 120 مليون تم إيقافه لأن المخرج لم يعجبه أدائه؟ |