ويكيبيديا

    "fiyatı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • السعر
        
    • ثمن
        
    • الثمن
        
    • الأسعار
        
    • ثمنه
        
    • سعره
        
    • يكلف
        
    • تكلفة
        
    • سعرها
        
    • ثمنها
        
    • بسعر
        
    • سعر
        
    • تكلف
        
    • سعرك
        
    • أسعار
        
    Size bir hesapla ya da alt hesapla gelebilirler. Ama onlara fiyatı nasıl tespit edeceklerini, nasıl tahmin edeceklerini, TED ويمكن ان يعود ريع البيع الى حسابك او الى حساب فرعي اخر علم اطفالك كيفية تحديد السعر .. وتخمينه
    fiyatı 200 altın sikkedir. Bu nadir bulunan eşya hakkında pazarlık yapmam. Open Subtitles السعر 200 قطعه ذهبية و أنا لا أساوم على مثل هذه الأشياء
    Bir iki yıla faizle ödesek bile fiyatı iki kat artmış olacak. Open Subtitles ‎ثمن الشقة سيزداد أسرع من راتبك ‎لا يمكن أن نتحمل هذا أبداً
    Eğer ki bunun fiyatı birkaç kredi kartını değiştirmek olacaksa ,öyle olsun. Open Subtitles اذا كان الثمن الذي سأدفعه هو تغيير بطاقاتي من وقت لآخر، ليكن الأمر
    Mutfaklarda çalıştım. Ama daha önce bu fiyatı ödeyen hiçbir yerle karşılaşmadım. Open Subtitles لقد عملت في المطاعم لم أرى أي أحد يدفع مثل هذه الأسعار
    fiyatı 400 rubleden fazlaydı, ama onlara adımı söyleyince bana güvenip verdiler. Open Subtitles كان ثمنه يفوق ما أملك بـ 400 روبل أعطيتهم اسمي فوثقوا بي
    Farketmiş olabilirsiniz fiyatı 1.7 milyon dolarlardayken. TED ربما لاحظتم ان سعره بدأ من 1.7 مليون دولار
    İstihbarat, onun en yüksek fiyatı verene satacağı bir biyolojik silah geliştirdiği yönünde. Open Subtitles ولدى ستة تقارير تقول بأنة بقوم بصنع سلاح وسيقوم ببيعة لصاحب السعر الاعلى
    Seni bir nehrin yanına yaklaştıracak tek yol... teklif edilen fiyatı azaltmana bağIı. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لتكون في أي مكان بالقرب من النهر إذا تقلل السعر المطلوب.
    Ama ne kadar uzun giyilmişse fiyatı o kadar artar. Open Subtitles ولكن كل ما طال الإرتداء كل ما تستطيعين زيادة السعر
    Dürüst olmak gerekirse doğru fiyatı verirse şeytana bile satarım. Open Subtitles بصراحة، سأبيع البناء إلى الشيطان نفسه إن دفع السعر المناسب.
    Dürüst olmak gerekirse doğru fiyatı verirse şeytana bile satarım. Open Subtitles بصراحة، سأبيع البناء إلى الشيطان نفسه إن دفع السعر المناسب.
    Ev sahibi fiyatı indirmiyor. Ve birazdan burada bir cinayet işlenecek. Open Subtitles البائع لا يريد تخفيض السعر وجريمة على وشك أن تُرتكب هنا.
    fiyatı 30,000$ civarıdır, tabi ödemesi biterse. Open Subtitles البيت الواحد يتكلف 30 ألف دولار تقريبا هذا إذا انتهى من دفع ثمن المنزل
    Ruhsatın fiyatı 20,000 doların altında, değil mi? Open Subtitles ثمن الرخصة أقل من 20 ألف دولار أليس كذلك ؟
    Onun için hazırlayacağımız karşılamadan haberi olmadan gelirse, söz veriyorum, ona mısırın fiyatı hakkında iyi bir ders vereceğiz. Open Subtitles إذا أتى بدون علم بالأستقبال الذى نعده له أعدكم بأننا سوف نعلمه شيئا عن ثمن المحاصيل
    Arka sıralarda olmayacak... fiyatı ne olursa olsun. Open Subtitles لا مكان قرب المقاعد الخلفية مهما كلف الثمن
    Balıklarını yakaladıklarında, en yüksek fiyatı verecek müşteriyi bulmak için sahildeki pazarlamacıları arıyorlar. TED عندما يصطادون السمك هم يتصلون بكل الأسواق على امتداد الشاطىء ليستفسروا أين يمكنهم الحصول على أفضل الأسعار لمحصولهم.
    O pahalı elektronik eşya mağazalarında bunun fiyatı ne biliyor musun? Open Subtitles أتعرف كم ثمنه في أحد محلات الإلكترونيات الغالية؟
    - fiyatı az bulmuştun. Open Subtitles لقد قال لاري أنه يعتقد أننا قللنا من سعره حسنا
    150 yıl önce bir tarım kölesinin fiyatı bir Amerikan işçisinin 3 yıllık maaşına eşitti. TED منذ 150 عاما، كان الرقيق العامل في المزارع يكلف ثلاث أضعاف الراتب السنوي لعامل أمريكي.
    Ne zaman bir şey son aşırı düşük maliyet olursa onun fiyatı bir bütün olarak tırmanmaya elverişlidir. TED عندما يصبح شيء ذي تكلفة منخفضة للغاية فإنه يصبح قابلا للتطوير على نطاق واسع.
    Her birinin fiyatı yükseldikçe yükseldi ve sonra aniden büyük bir hızla düştü. TED ومع كل لحظة ارتفع سعرها وارتفع ثم هبط تماماً فجأة.
    Kök birası hala mevcuttur. Ama fiyatı 6.50$ olmuştur. Open Subtitles جعة الجذور لا تزال متوفرة ولكن ثمنها 6 ونصف الآن.
    Çaptan düştü. Kuğuyu ayırmalıydık. fiyatı iki kat arttırdık. Open Subtitles أخشى إنه علينا مفارقة بجعتك الجميلة فقد سمحت لنفسى ببيعها بسعر مضاعف
    - Esirlerin fiyatı böyle yükselmemeli. Yoksa gelecek yıl kendi işimizi kendimiz yaparız. Open Subtitles لو رفعت سعر العبد , ربما وجب علينا أن ندفع لأنفسنا العام المقبل
    Yani, fiyatı bir dolar. Playboy sadece 75 sent. Open Subtitles أقصد انها تكلف دولاراً واحداً بلاي بوي تكلف فقط 75 سنت
    Herkesin bir fiyatı vardır. Bizce bu da senin fiyatın. Open Subtitles كل رجل لديه سعر نعتقد ان هذا سعرك
    Bir ceza yüzünden arabanın sigorta fiyatı nasıl bu kadar yükselebilir? Open Subtitles كيف أرتفعت أسعار تأمين السيارات بعد مخالفه واحده فقط ؟ ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد