| Kamyonetleri alıp Meksika sınırına götürmeni ve dürüst yevmiyeye çalışmaya istekli yasa dışı göçmenleri bana geri getirmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تأخذ الشاحنات وتعبر حدود المكسيك وأريدك أن تجلب لي بعض المهاجرين غير الشرعيين مستعدون للعمل بأجر يومي |
| Tayland ordusu, Burmalı ve Kamboçyalı göçmenleri balıkçı teknelerine satarken yakalandı. | TED | تم ضبط عساكرالجيش التايلندي و هم يبيعون المهاجرين البورميين و الكمبوديين لقوارب السمك. |
| Değiştirmiş olduğum hayalim beni bugün yaptığım işe yöneltti: göçmenleri devlet dairesinde çalışmak için eğitmek ve kapsayıcı demokrasi için bir harekete öncülük etmek. | TED | حلمي المُعدل قادني إلى عملي اليوم: تدريب المهاجرين ليشغلو مناصب عامة وقيادة حركة من أجل الديموقراطية الشاملة. |
| Yıllarca hükümet, bu şirketlerin göçmenleri çalıştırmasını görmezden geldi. | Open Subtitles | لسنوات الحكومة اغمضت عينيها لحد الهجرة بسبب صناعة تعبئة اللحوم |
| [ Adam ] Ellis Adası, -Amerikan göçmenleri için -ilk varacağımız nokta. | Open Subtitles | جزيرة اليس , مكان لالاف من المهاجرين الامريكان |
| göçmenleri ve yoksulları suçlayacaklar. | Open Subtitles | سيقوموا بالقاء اللوم على المهاجرين والفقراء |
| Ardındansa göçmenleri ve yoksulları suçladılar. | Open Subtitles | ومن ثم ألقوا باللوم على المهاجرين وعلى الفقراء |
| Rahibe benim çocukluğumdan beri göçmenleri ve kaçakları gözler. | Open Subtitles | الاخت ترعى المهاجرين والمهاجرين الغير شرعيين منذ صغري. |
| Bu göçmenleri semtten uzak tutmakla alakalı değil. | Open Subtitles | إن المسأله ليست إبقاء المهاجرين خارج ذلك الحيّ |
| Bu göçmenleri semtten uzak tutmakla alakalı değil. | Open Subtitles | إن المسأله ليست إبقاء المهاجرين خارج ذلك الحيّ |
| Norveç göçmenleri tarafından 100 yıl önce kurulan eyaletin arpa sepeti. | Open Subtitles | حيث كانت مصدر مزروعاتهم من ضمة احضرها المهاجرين النرويجيين قبل مئة عام |
| Springfield göçmenleri ve klisofonları yasaklayacak. | Open Subtitles | سبرينغفيلد ستحظر كل أنواع المهاجرين والات الاكسلفونز |
| Çakallar bu adamın yakalanmasını istiyorlar. İşlerine zarar veriyor. Eğer avukatlar da göçmenleri gerçekten umursuyorlarsa, sorumlu olan kişiyi bulmak isteyeceklerdir. | Open Subtitles | وإذا كان المحامون يأبهون حقاً بشأن المهاجرين سيريدون معرفة المسؤول أيضاً |
| Suçları araştırırım, vergi ya da göçmenleri değil. | Open Subtitles | أنا مُحققُ جرائم، ليس لي علاقةٌ بالضرائب ولا المهاجرين غير الشرعيين |
| Svend Age Saltum, tek amacınız göçmenleri hapse atmak. | Open Subtitles | انت فقط تريد ان تودع المزيد من المهاجرين بالسجن ياسفند |
| Yani siz... Siz, Çinli göçmenleri eğiterek daha iyi yaşamalarına yardım ediyorsunuz! | Open Subtitles | أنت تساعد المهاجرين الصينيّين لحياةٍ أفضل من خلال التعليم؟ |
| göçmenleri sınırdan yasadışı mı geçiriyorsunuz? | Open Subtitles | تقومون بنقل المهاجرين عبر الحدود بطرق غير شرعية |
| Elitler, yaradılış, ölen askerler ve göçmenleri aynı cümle içinde kullanabildi. | Open Subtitles | لقد تكلمت عن النخبة , حب الوطن ، الجنود القتلى الهجرة , الوظائف , في جملة واحدة |
| Kaçak göçmenleri saymazsak çoğu tutuklama uyuşturucu kaynaklı. | Open Subtitles | بعيداً عن انتهاكات الهجرة معظم حالات الإعتقال مرتبطة بالمخدرات |
| Evet, Texas'taki fırtınadan sonra göçmenleri kontrol altına aldığını duymuştum. | Open Subtitles | نعم... لقد سمعت أنها نسقت تدفق اللاجئين بعد اعصار تكساس |
| Şimdi ölmüş olan göçmenleri işe almış bir şirkette çalışıyordun! | Open Subtitles | كنت تعمل في شـركة جميعهم مهاجرين غير شرعيين وجميعهم قتلى |
| Beyaz göçmenleri öldürüp kestikleri kafalarını kazığa geçirerek evlerinin önüne diktiklerini biliyor musunuz? | Open Subtitles | خاصة الاباتشي اكنت تعرف انهم كانوا يقتلون المستوطنون البيض يقطعون رؤوس الجثث |