göbeği pantolonundan taşan, yağları belinden fırlayan biri olmam ben. | Open Subtitles | لا اُريد أن يكون لي بطن هلامي يتدلي حول سروالي |
Tamam, yani aslında tek bildiğimiz şey ... göbeği kıllı gençlerin eğlendikleri. | Open Subtitles | حسنا، وذلك أساسا، الشيء الوحيد الذي نعرفه على وجه اليقين هو أن الشبان شعر ذو بطن يتمتعون بأنفسهم. |
Bebek göbeği, bebek babası olduğu anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | بطن المرأة الحامل لا يعني بالضبط وجود علاقة بوالد الطفل |
göbeği açık tişörtlerden ve düşük belli kotlardan çıkan donlardan bıktım. | Open Subtitles | لقد سئمت فقط من قمصان البطن و سيور تخرج من الجينز و شقوق هنا |
Tencereye benziyor annesinin göbeği | Open Subtitles | الأب لديه اليد الشافية والأم لديها البطن . أسرعي أسرعي وتخلصي من المرض |
Bence o küçük göbeği ona güzel bir kişilik katıyor. | Open Subtitles | أعتقد أن بطنه الصغيرة تعطيه نوعية الزميل البيتى اللطيف |
Dikkat edin, göbeği nitrogliserin ile doluymuş gibi sallanıyor. | Open Subtitles | انتبهوا, معدته تهتز كزبدية مليئة بالنتروغلسرين |
Ancak göbeği olmayan bir kadın sorar bunu zaten. | Open Subtitles | فقط المرأة التي لا تمتلك بطن ، يمكنها أن تجيب على هذا السؤال. |
Daha sonra adaletli, Şişman göbeği leziz etlerle dolu, Gözleri sert ve resmi kesilmiş sakalı, Bilge atasözleri ve modern örneklerle dolu; Böylece o da rolünü oynar. | TED | ومن ثم القاضي، في بطن واضحة مستديرة، مع عيون ثقيلة ولحية مثالية، ممتلئ بالأقوال الحكيمة والأمثال الحديثة؛ وهكذا يلعب دوره. |
Var koca bir göbeği, göğüsleri uzanıyor ayağına... | Open Subtitles | بطنها مثل بطن بوذا وصدرها يتدلى للأسفل |
Kyle'in göbeği neredeymiş? Kyle'in göbeği neredeymiş? | Open Subtitles | اين هي بطن كايل اين هي بطن كايل |
Ayaklarım ağrıdığı zaman ılık domuz göbeği çok iyi geliyor. | Open Subtitles | أحب اراحة قدميّ على بطن خنزير دافئ |
"Okşayacak başka bir bira göbeği bul. | Open Subtitles | "بطن بيرةِ بحثِ الآخرِ للفَرْك. دي في 8 لغم." |
Hiç, ikinci bir göbeği varmış gibi görünen bir adam gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رأيتم هذا الشخص الذي لديه بطن ثانية؟ |
Hiç ikinci bir göbeği olan- | Open Subtitles | هل رأيتم شخص ما ولديه بطن ثانية.. |
Şeftali gibi, yavru domuz göbeği gibi. | Open Subtitles | أتعلمين, كالخوخ أو بطن خنزير رضيع |
göbeği güzelce eriteceğim. | Open Subtitles | هذه ستكون بدايتي لأعادة بناء عضلات البطن الستة |
Gözler önde. Omuzlar arkada. O göbeği içine çek. | Open Subtitles | العينان للأمام الكتفين للخلف إسحـــب هذه البطن |
Ayrıca, o koca göbeği eritip aletimle yeniden göz teması kurabilmek de güzel olurdu. | Open Subtitles | بالإضافة، سيكون من الرّائع حقاً أن أتخلّص من هذا البطن وأتمكّن من رؤية عضوي مرّة أخرى. |
Kocaman yüreği mi, kocaman göbeği mi... yoksa parası mı? | Open Subtitles | قلبه الكبير ، بطنه الكبيرة أم نقوده الكبيرة |
Kocaman yüreği mi, kocaman göbeği mi... yoksa parası mı? | Open Subtitles | قلبه الكبير ، بطنه الكبيرة أم نقوده الكبيرة |
Üstelik ansızın yağlı, kocaman göbeği yarılıp çirkin dişler çıkıveriyor o parçalanmış şişman ve damarlı gövdesinden. | Open Subtitles | وفجأة تفتح معدته الكبيرة وتبرز تلك الأسنان الحادة من لحمه السمين الممزّق |
Ben, göbeği çok büyük olduğu için ceketini açık tutması gereken bir aptal bulmayı beklemiyordum. | Open Subtitles | لم أتوقع مغازلة سمجة من شخص يبقى سترته مفتوحة لأن قضيبه أصبح عجوزاً للغاية |
İlişki göbeği falan yapmadım. Daha neler. | Open Subtitles | لا ، لست " أتمتع ببطن كبير" هذه سخافة |
Ve buna sarkık Jamaikalı göbeği de dahil. | Open Subtitles | وذلك يتضمن الجمايكي المترهل ذو الكرش البارزة |