Hepimizin üzerindesin, gökyüzünde tek başına ve yere inmek dışında her şeyi anlıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ أعلى منا بمراحل بمفردكِ في السماء وتفهمين كل شيء باستثناء كيف تهبطين |
"yeryüzünde ve gökyüzünde krallığın egemen olsun... "senin istediğin olsUn. | Open Subtitles | ليأت ملكوتك, ولتكن مشيئتك في الأرض كما هي في السماء |
Kızıl Gezegen bazen gökyüzünde tersine hareket ediyor gibi görünür. | Open Subtitles | أحيانا يبدو الكوكب الأحمر وكأنه يتحرك إلى الوراء عبر السماء |
Gezegenler bazen geceleri gökyüzünde ters yönde gidiyormuş gibi gözükür. | Open Subtitles | إن الكواكب تظهر في السماء أحيانا وكأنها تتراجع إلى الوراء |
O gece gökyüzünde ne olduğuna dair hiçbir fikriniz yok değil mi? | Open Subtitles | ليس لديكَ أيّ فكرة عمّا كان بالسماء في تلكَ اللـّية ، صحيح؟ |
En büyük olanı, gökyüzünde patlarken iki kat yüksek ses çıkarır. | Open Subtitles | الأكبر نوع منها الذي ينفجر في السماء , يجعل شق مضاعف |
Bir zamanlar, gökyüzünde delikler görürken artık uzak yıldızlar görüyoruz ...bizim güneşimiz gibi. | Open Subtitles | فيما رأينا بمرّة تشقّقات في أرضيّة السماء الان نرى نجوم بعيدة مثل شمسنا |
gökyüzünde zıpladığını gördüğümde bunun bir işaret olduğuna inanmak istedim. | Open Subtitles | عندما رأيتك تقفز الى السماء تمنيت ان اصدق بأنها علامة |
Okyanuslar zamanında bu kutsal aşıklar her gece aşklarını gökyüzünde görerek birlikte olurlar. | Open Subtitles | في زمن المحيطات، كان العشاق ينهضون من البحار كل ليلة، ليتحابوا في السماء |
Akıllı yaşam formu olan her gezegeni yok edersen gökyüzünde yıldız kalmayacak. | Open Subtitles | إذا دمرت كل كوكب فيه حياة ذكية فلن يبقى نجوم في السماء |
Gökyüzü hiçbir ülkeye ait değildir ve gökyüzünde hiçbir silaha yer yoktur. | Open Subtitles | السماء لا تنتمي لأيّ بلد .ولا توجد هناك أيّ أسلحة في السماء |
Biraz halsiz hissetmeye başladım. Sonra tek bildiğim, uyandığımda gökyüzünde olduğum! | Open Subtitles | وبدأت أشعر بالدوار وثاني ما أتذكره أنني استيقظت وكنت في السماء |
gökyüzünde yarık açılıyor ve koca hiçbir şey mi oluyor? | Open Subtitles | الصدع يفتح في السماء انها مجموعة كبيرة من لا شيء؟ |
Hepimizin üzerindesin, gökyüzünde tek başına ve yere inmek dışında her şeyi anlıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ أعلى منا بمراحل بمفردكِ في السماء وتفهمين كل شيء باستثناء كيف تهبطين |
Neyse ki, bütün radyo astronomi alanı gökyüzünde parlak radyo sinyalleri olduğu bilgisine dayanıyor. | TED | ومن حسن الحظ، أن مجال علم الفلك الراديوي بالكامل مبني على حقيقة أن هناك إشارات راديو مشرقة في السماء. |
Ve tüm bunları değişik şekillerde yapabiliriz, gece aynı semaya bakıp da farklı şeyler görmemizin nedeni de budur. aynı gökyüzünde bunu ve bunu hatta bunu görebiliriz. | TED | ونحن نقوم بكل هذا ببساطة وهذا ما يجعلنا ننظر جميعاً الى نفس السماء فبعضنا يرى النجوم والاخر القمر والاخر الظلام |
Dolaysıtla hem gökyüzünde bulut olacak hem de yukarısına kadar çıkılması mümkün olacaktır, Londra'nın yeni dağı gibi. | TED | لذا هي سحابة مادية في السماء وشيء يمكنكم أن تذهبوا إلى قمته ، أعتبروها قمة لندن الجديدة. |
Bu aynı verinin hızlandırılmış görüntüsü, fakat türüne göre renkli kodlu yaptım, böylece yukarıda gökyüzünde bulunan uçak çeşitliliğini görebilirsiniz. | TED | وهذه صورة زمنية لنفس البيانات، ولكني أعطيتها ألوانا بحسب نوعها، حيث بامكانكم ان تروا اختلاف الطائرات في السماء من فوقنا. |
Bu çalışmasını sevdim, ... ...gökyüzünde yürürken... ...aşağıyı izlemek gibi... ...yeni bir yol... ...gözler önüne seriliyor. | TED | وما أعجبني في عملها هذا هو أنني حين أتمشى حوله وأنظر لأسفل نحو السماء أنظر لأسفل لأشاهدها تتجلى بطريقة جديدة |
gökyüzünde bir şey gördüm, 4-12-8'de ve son numarası 7. | Open Subtitles | أرى شيء بالسماء على 4 ، 12 ، 8 وآخر رقم هو 7 |
Herhalde bir 707. O bebekler gökyüzünde çok hızlı hareket eder. | Open Subtitles | من المحتمل أن تكون طائرة 707 فيمكنهم حقاً أنْ يَتحرّكوا عبر السماءِ |
Bu yüzden Rutherford örneği gökyüzünde aradı. | Open Subtitles | لذلك بحث رذرفورد عن شبيه لها في السماوات |
gökyüzünde, günde üç kez, tuhaf bir ışık yanıp sönüyor. | Open Subtitles | هناك ضوء غريب يومض 3 مرات يوميا عبر سمائنا |
Yeryüzünde ve gökyüzünde daha tatlı bir dil bulamazsın. | Open Subtitles | على الصفحة أو على الملاءة... لن تجد أبدا لسانا أكثر حلاوة |
En erken ne zaman yapabiliriz? gökyüzünde hilal olmak zorunda. | Open Subtitles | يجب أن يكون القمر محاق |
Bu arada o da süper eski erkek arkadaşıyla gökyüzünde uçuyor. | Open Subtitles | في هذه الأثناء هي تطير في السماء الودية سوية مع صديقها السابق الخارق |
gökyüzünde seni arıyorduk ama nerede olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لقد بحثنا فى كل مكان عنك ولم أستطع العثور عليك |
Kuş gökyüzünde bir duvara çarpmış gibiydi. | Open Subtitles | يبدو فى التّسجيل وكأن الطّائر اصطدم بحاجز في السّماء |
Kara delikler koyu bir gökyüzünde karanlıktır. | TED | إن الثقب السوداء أجسام مظلمة في سماء مظلم. |
Narukami no sukoshi toyomite (gökyüzünde belli belirsiz bir şimşek) sashi kumori (ve gökler bulutlarla kaplı) ame mo furanu ka? | Open Subtitles | 200)\blur3}Narukami no sukoshi toyomite 200)\blur3}قرقعةٌ خافتة للرّعد |
Geceleyin gökyüzünde gördüğün o takım yıldızlarını biliyor musun? | Open Subtitles | بعض هذه الغيوم البعيدة فى سماء الليل تدعى مجرات |