gölgen, benimle babam arasına girdi, benimle şanım arasına... ve benimle kraliçemin arasına. | Open Subtitles | ظلك كان يسقط بيني و بين أبي بيني و بين شهرتي بيني و بين ملكتي |
gölgen, benimle babam arasına girdi benimle şanım arasına ve benimle kraliçemin arasına. | Open Subtitles | ظلك كان يسقط بيني و بين أبي بيني و بين شهرتي بيني و بين ملكتي |
Demem o ki, gözünü güneşin doğrultusundan ayırma ve gölgen asla ardına düşmesin. | Open Subtitles | اعني يبقي عينك دائما على الأثر الشمس، وأبدا لا يفقد ظلك. |
Karanlık adamın senin gölgen olduğunu bilmediğine inanacağımı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | تعتقد أنّني أصدق أنّك لم تعرف أنّ ظلّك هو رجل الظلام؟ |
Tabii senin bir gölgen yok. Gölgeni sökmen konusunda doğruyu söylüyordun. | Open Subtitles | و ليس لديك ظلّ كنتَ تقول الحقيقة بشأن انتزاع ظلّك |
Tanrım, senin etrafında o kadar çok dolanıyordum ki, sanki ikinci bir gölgen varmış gibiydi. | Open Subtitles | يا إلهي لقد كنت أتبعك كثيراً كما لو كان لكَ ظلاً آخر |
Ve önümüzdeki üç yıl boyunca senin gölgen altında olmadan yaşamak ve okula gitmek, arkadaşlar edinmek istiyorum. | Open Subtitles | وأريد الذهاب إلى الجامعة وأخذ الحصص والتعرّف على أصدقاء بدون أن أعيش في ظلك الخاص على مدى الثلاث سنوات المقبلة |
Bu davayı çözene kadar, Senin seksi gölgen olacağım. | Open Subtitles | حتى نحل هذه القضية، سأكون ظلك الجذاب جدا |
Parmaklıklar arkasında olsan da gölgen şehrin üzerinde belirir ümidiyle tehditler savurursun. | Open Subtitles | على أمل أن ظلك يلوح فى الأفق فى المدينة بالرغم من انك خلف القضبان |
gölgen şimdi her şeyi ölümle dolduruyor. | Open Subtitles | ظلك يملأ الآن كل الأشياء بالموت |
gölgen şimdi her şeyi ölümle dolduruyor. | Open Subtitles | ظلك يملأ الآن كل الأشياء بالموت |
Kendi yaşamımda senin gölgen olarak yaşamyı durdurmalıydım. | Open Subtitles | كان علي عيش حياتي والابتعاد عن ظلك |
gölgen olmadan konuşmamız mümkün mü? | Open Subtitles | هل يمكنني التحدث معك من غير ظلك ؟ |
Mantıklı davranana kadar senin gölgen olacağım. | Open Subtitles | اليوم'' ''سوف أُراقِب ظلك'' ''.حتى |
Kay kenara. gölgen benim yerime düşüyor. | Open Subtitles | وابتعدي بسرعة, جزء من ظلك على بقعتي |
Güneşin kavurucu sıcağında, Senin gölgen olacağım. | Open Subtitles | . تحت حرارة الشمس ، سأكون ظلك |
Anlaşılan gölgen bir süre sonra kendi vücuduna geri dönüyor. | Open Subtitles | يبدو أنّ ظلّك يعود إلى جسدك بعد وقتٍ مُحدّد |
Güneş olmak varken, gölgen oldum. | Open Subtitles | بدلا من أن أكون شمسك أصبحت ظلّك |
Şu duvardaki, senin gölgen. | Open Subtitles | هذا ظلّك على الحائط كما تعرف |
Tehdit açığa çıkana dek, senin gölgen olacağım. | Open Subtitles | حتى نكشف التهديد، فسأكون ظلاً لك |
Çünkü burada yanında bir gölgen olmadan .... konuşamayacağını.. | Open Subtitles | تتحدّث مع شرطي بدون ظلّ ... ... , ها قد ظهر |
Senin gölgen olmak istiyorum. Ne yaparsan izlemek istiyorum. Nasıl yaptığını. | Open Subtitles | أريد أنّ أكون كظلّكَ ، أريد رؤية ما تفعله و كيف تفعله ، و أنا سريعة التعلُّم. |