Görünen o ki, bu bıyıklı tüy yumağı Prens değil. | Open Subtitles | حسنا، من الواضح إن ذلك الماكر ليس الأمير أنت أبله |
Görünen o ki tepki alabilmek için fikrini belirtmesi yetiyor. | Open Subtitles | من الواضح ، أنها تعبر عن رأيها لأثارة ردة الفعل |
Sonra da bir polis memuru, silahını birine doğrultmuş, benim gibi Görünen birine. | TED | كنت أرى مقطعا مصورا لشرطي يطلق النار على أحدهم والذي يبدوا تماما مثلي |
Görünen o ki baba başka bir yerde yemeğe davetli. | TED | ويبدو الأب قد تلقى دعوة لتناول العشاء في مكان آخر. |
1844'te bu ince ve sıradan Görünen kitap ilk kez yayımlandı. | Open Subtitles | في عام 1844,صدر هذا الكتاب الصغير ذو المظهر العادي نوعاً ما |
Görünen o ki, sırrın neredeyse ortaya çıkacağı zamanlar olmuş. | Open Subtitles | على مايبدو انه هناك اوقات عندما قارب السر على الانكشاف |
Şimdi size gösterdiğim tüm bu salgınlar, şu anda kontrol altındalar ve Görünen o ki; çok çok kısa sürede sonlanacaklar. | TED | حسنا ، كل هذه الأزمات التي عرضتها لكم هي تحت نطاق السيطرة حاليا و يبدو الوضع و كأنهم سوف يتوقفون بسرعة |
Görünen o ki, eğer dünyayı okumak istiyorsanız, bunu ön yargısız bir şekilde yapmak istiyorsanız, dünya size yardım ediyor. | TED | تبين أنه، إذا كنت تريد قراءة كتب من أنحاء العالم، إذا كنت تريد مواجهة شيء بعقل منفتحٍ، سيقوم الجميع بمساعدتك. |
Şuan açıkça Görünen şu ki yabancılaşmış ve dışlanan Amerikalıları | Open Subtitles | الذي يَبْدو واضح جداً الآن... ... بأنّهبدلاًمِنْأنْنحاولَجَلْب الناس المستبعدين والمنبوذين |
Carpe diem... Bugünü yaşa. Görünen o ki bunu oğlumuza öğretememişiz. | Open Subtitles | عِش يومكَ، وأنتهز الفرصة من الواضح أنني لم أعلّم ذلك لإبني |
Görünen o ki; asıl katili korumak için yalan söylüyor. | Open Subtitles | فلماذا اعترفت؟ من الواضح أنها تكذب للتغطية على القاتل الحقيقي |
Görünen o ki işler senin için gayet iyi gitmiş. | Open Subtitles | حسناً، من الواضح بأن الأمور تحسنت بالنسبة لك بشكل جيد. |
Görünen o ki onlar da benimle aynı kitapları okumuşlar. | TED | فمن الواضح أنهم قد قرأوا نفس الكتب التي قرأتها. |
Yüzeyde mantıksız veya gereksiz Görünen bir şey incelemeler sonunda mantıklı bulunabiliyor. | Open Subtitles | ما قد يبدوا ظاهريا منافيا للمنطق وغير ضروري بنى على تحليل سنوات |
Hayır ben sadece... Hiç bitmeyecekmiş gibi Görünen bir hastalığa yakalandım. | Open Subtitles | لا, انا فقط, سوف تظل الانفلونزا معى الى الابد يبدوا هذا |
Ve Görünen o ki, İndus tüccarları, bezirganları yabancı bir dili yazmak için de İndus yazısını kullanıyorlardı. | TED | ويبدو أن ما حدث هنا هو ان التجار الهندوس كانوا يستخدمون هذا الاسلوب النصي لكتابة اللغات الأجنبية. |
Güzel Görünen bir meyvenin tadı, her zaman iyi olmaz. | Open Subtitles | الفاكهة ذات المظهر الجميل ليس دائماً حلوة ابدأ لقطتي النمفردة |
Pekala, Görünen o ki sigorta 6 seansı daha karşılayacak ancak bu yeterli olur iyileşmesi iyi gidiyor... o yüzden... | Open Subtitles | على مايبدو أن التأمين تقريبا سَيُغطي أكثر من ست زيارات لكن ذلك ينبغي أن يكون كافيا , لأنه يتعافى بإتقان |
Bugün dünyadaki sıradışı 200 ülkeden, Görünen o ki, sadece biz karbon nötrüz. | TED | من تقريبا 200 بلد في العالم اليوم، يبدو أننا البلد الوحيد المحايد للكربون. |
Görünen o ki aynı şeyi hesaplama evreninde de yapabiliriz. | TED | حسن، تبين أنه، بإمكانا القيام بالشىء عينه في عالم الحوسبة. |
Tamamen emin değilim, ama Görünen o ki uyuşturucular yüzünden gizlenen güç serbest kalmaya başladı. | Open Subtitles | لَستُ مُتَأَكِّدَ كليَّاً، لَكنَّه يَبْدو بأنّ القوَّةَ التي كَانتْ تَراجعتْ بالعقاقير توفر. |
Ve Görünen o ki, bu zincirleme olayların sebeplerinden biri de iklim. | TED | حيث اتضح أن المناخ كان أحد المسببات ضمن سلسلة طويلة من الأحداث. |
Görünen o ki, kuzeyli komedyenler dünyanın en hızlı insanları. | Open Subtitles | صانع المجلات هو أسرع رجل في العالم كما إتضح لنا |
Şimdi kanıtlayacağım ve bence bu, şaşırtıcı Görünen sözü savunabilirim. | TED | الآن، سأصحِّح، وسأثبت أيضًا، جملة قد تبدو مفاجأة بالنسبة لكم. |
Ve bir zamanlar, kısa ve önemsiz gibi Görünen bir hayat kendisini hayati, sonsuz ve belirgin hale getirdi. | TED | والحياة التي بدت يومًا مختصرة وتافهة أظهرت أنها حيوية ومستمرة للأبد |
Bunu dinlemek, kulağa Görünen parlamanın dışında bir şey getirdi. | TED | إذن فالاستماع لهذا جلب شيئا ما للأذن يفوق الانفجار الظاهر. |
Görünen o ki, bilgisayarlar görüntü tanımada sinir ağları gibi algoritma öğrenen makineler sayesinde, hızla daha iyiye gidiyorlar. | TED | وكما تبيّن لاحقًا، فإن أجهزة الكمبيوتر تصبح أفضل في التعرف على الصور بفضل خوارزميات تعلم الآلة، مثل الشبكات العصبية، |
Görünen o ki... | Open Subtitles | ومنذ 3 أشهر عرفت شيئاً لذلك أعني أتضح أنها |