- Sadece korkutmak için, olayın gerçekçi görünmesi için duvara bir el ateş edecekti. | Open Subtitles | كان من المفروض أن تكون طلقة تحذير على الحائط لتبدو الأمور حقيقية |
Hayır, o farklıydı. Bu cesetler düzenlenmişti, tıpkı şöyle görünmesi için... | Open Subtitles | كلّا، هذا مختلف، إذ أن الجثة في هاتين الصورتين تمّ تهيئتها وكساؤها لتبدو |
Hayır, cinayetlerden birinin kalp krizi gibi görünmesi sağlanmış. Kalp krizi. | Open Subtitles | لا، إحدى الجرائم تم ترتيبها لتبدو كأزمة قلبية. |
ilginç görünmesi için alaycı bıyıklardan bırakacaksın ama ilginç olmakla ilgilenmeyeceksın ve benim bunlarla ilgili bir sorunum yok. | Open Subtitles | وسينمو لديك ذلك الشارب السُخري لتبدو مثيراً للإهتمام ولكنك لن تكون كذلك، وانا غير موافقة على هذا |
İnandırıcı görünmesi iyi olur. | Open Subtitles | (عليها أن تبدو جيدة. على (جيرارد أن يصدق بأن المخدرات |
Arabaya yerleştirilen bomba çete saldırısı gibi görünmesi için tasarlanmıştı. | Open Subtitles | لقد صممت قنبلة السيارة لتبدو كحادثة عصابة |
Kolejin işte böyle görünmesi gerekiyor. | Open Subtitles | هذا هو ما يفترض الكلية لتبدو وكأنها. |
Bunun bir intihar gibi görünmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | وكان لتبدو وكأنها عملية انتحار. |
Kapak kızı gibi görünmesi ve en azından son 6 ay içinde 6. sayfa haberlerine çıkmış olması gerek. | Open Subtitles | هي تحتاج ايضاً لتبدو بمظهر فتاة الغلاف وعلى الأقل ثلاث اشارات في "بيج 6 في الأشهر الستة الماضية |
Öyle görünmesi istenmiş. | Open Subtitles | انها مجهزة لتبدو وكأنها واحدة. |
İntihar gibi görünmesi için. | Open Subtitles | لتبدو كأنها عميلة أنتحار |
En iyi şekilde görünmesi için her şey alınırdı. | Open Subtitles | {\pos(192,230)} كان ينبغي تصغير كل القطع لتبدو بأفضل حلة |
Calder'ın bu dönem ki çalışması çok havadar görünmesi için boyanmış yoğun oranda metal saclardan yapılmış. | Open Subtitles | أعمال (كالدر) في تلك الفترة تميّزت باستخدام الصفائح المعدنية الثقيلة المطلية لتبدو مخادعة للهواء |
Sonra da gidip odanı daha iyi görünmesi için biraz toparlarım. | Open Subtitles | وبعدها سأرتب غرفتك لتبدو ألطف |
- Gözünün tekrar normal görünmesi için yapılması gereken bu. | Open Subtitles | إنه ضروري لتبدو عينها طبيعية |
Sanırım Goodwin muayeneyi süperstar gülüşü gibi görünmesi için düzenleyecek yani iki ay bana zırnık para yok. | Open Subtitles | أظن دكتور (جودوين) مضطر لإعادة توضيب العيادة لتبدو مثل بقية العيادات، لذا... لا مرتب لمدة شهرين |
Sadece kelebek gibi görünmesi gerekiyor. | Open Subtitles | عليها أن تبدو كفراشة فقط. |
Öyle görünmesi gerekiyor. | Open Subtitles | لكن عليها أن تبدو كواحدة. |