Beklerken bir adam gördüğümü düşündüm. O şu aktöre benziyordu: | Open Subtitles | واثناء انتظارى بداخله , رأيت شخصا اعرفه, وهو هذا الممثل |
Üstü açılan Saab süren bir adam gördüğümü hiç hatırlamıyorum. | Open Subtitles | أتدري، لم يسبق وأن رأيت رجلاً يقود سيارة ساب مكشوفة. |
Nerdeyse her şeyi gördüm, ama oğlunu gördüğümü sanmıyorum, katiyen. | Open Subtitles | رأيت كل شيء ، لكنني متأكد أنني لم أرى ابنك |
Onu geçen sene mi yoksa on dakika önce mi gördüğümü bilemiyorum. | Open Subtitles | لست متأكدة إن كنت قد رأيته السنه الماضيه أو منذ عشرة دقائق |
Seni daha önce gördüğümü söylemiştim, seni Julia ile gördüğümü... | Open Subtitles | أخبرتك بانني رأيتك قبل ذلك، و أنني رأيتك مع جوليا. |
Bir oyuncu sürekli bana bakıyordu ve ben de onu gülerken gördüğümü düşünüyordum. | Open Subtitles | لأن كان هنالك لاعب ينظر إلي باستمرار و أنا اعتقدت أنني أراه يضحك |
En son ne zaman bir adamı çıplak gördüğümü bile hatırlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أذكر متى كانت أخر مرة رأيت فيها رجلاً عارياً |
Nerdeyse her şeyi gördüm, ama oğlunu gördüğümü sanmıyorum, katiyen. | Open Subtitles | رأيت كل شيء ، لكنني متأكد أنني لم أرى ابنك |
Daha önce nerede gördüğümü biliyorsun. Kim'in Nesne ile ilgili araştırmasında. | Open Subtitles | انت تعلم اين رأيت هذا من قبل, في معمل كيم للاداة |
Bende bir kaç mil geride bir otobüs gördüğümü söyledim. Sanırım yediler. | Open Subtitles | لذا قلت انني رأيت حافلة على بعد بضعة اميال اظن انهم اشتروها |
Bin yıldan fazla bir süredir görülecek her şeyi gördüğümü sanırdım. | Open Subtitles | لقد ظننت مع مرور آلاف السنين أنني قد رأيت كل شيء |
Yatılı İsveçli dadı dediler ama ben senin resimlerinde gördüğümü sandım. | Open Subtitles | قالوا انها كانت سويدية الجنسية ولكن اعتقد أنني رأيت في صورك |
Sonunda kendi kızımı 5 cm boyunda, bir kavanozda gördüğümü sandım. | Open Subtitles | حتى أنني تخيلت أنني رأيت ابنتي قزمة ومحبوسة بداخل جرّة حشرات |
Tatlı bebek İsa aşkına! Bana az önce gördüğümü, görmediğimi söyle. | Open Subtitles | فتاتي الحلوة بحق المسيح أخبريني أننا لم أرى ما رأيته الآن |
- Hiçbir duygu vermez. - Tam olarak ne gördüğümü sana anlatıyorum. | Open Subtitles | ـ ذلك لا يعني أيّ شيء ـ أنا فقط أخبرك بما رأيته |
Bunu onlarca kez yaptığını gördüğümü biliyordu o yüzden herhalde aptal olduğumu düşünmüştür. | Open Subtitles | كان يعلم أني رأيته عشرات المرات يفعلها لذا أتخيّل أنه كان يظنني غبيًا |
Polise,seni sevgili kardeşimi öldürürken gördüğümü söyleyebilirim. | Open Subtitles | يمكننى أن أخبر الشرطة بأننى قد رأيتك تقتل أخى العزيز |
Kevin'in seninle kendi sorunları var. Ben sadece gördüğümü söylüyorum. | Open Subtitles | كيفن لديه مشاكله الخاصة معك أنا فقط أخبرك بما أراه |
Eğer onu bir kadın hastalıkları uzmanına götürürseniz eminim benim gördüğümü görürsünüz. | Open Subtitles | إذا أجريتِ فحصاً نِسائياً عليها الآن, أُراهِنُ على أنّكِ سَتَرين ما رأيتُ. |
Oh, gördüğümü sandığım bir tarifi arıyordum, ama öyle yıpranmış ki. | Open Subtitles | أبحث عن وصفة أظن اننى رأيتها لكنها ممزقة جدا |
Daha önce bu kadar iyi konumlanmış bir ev gördüğümü hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | انا لا اعتقد باني رايت مكانا انشئ بهذا الجمال |
Seni burada daha önce gördüğümü hatırlamıyorum. | Open Subtitles | أتعرفين، أنا.. لا أذكر أنني رأيتكِ هنا من قبل |
Penceremde birini gördüğümü sandım, ama galiba kendimi fazla kaptırmışım. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّني رَأيتُ شخص ما على نافذتِي، لَكنِّي حْزرُت بأنّني حذفته |
Ben ne gördüğümü ve ne duyduğumu çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | .دعيني أخبركِ شيئاً أنا أعرف جيداً ما سمعته و شاهدته |
gördüğümü biliyor. | Open Subtitles | لكنّي رأيتُ المعدن، و هي تعلم أني قد رأيتُه |
Bir keresinde annemi duş alırken gördüğümü hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر بالفعل رؤيتي لأمي بينما كانت بالحمام |
Ayrıca kendisini Cylon partilerinde gördüğümü hatırlamıyorum. | Open Subtitles | ولا اتذكر انني قد رايته في اي فريق من السيلونز |
Oh kahretsin. Yukarıda ne gördüğümü bilmek ister misin? | Open Subtitles | أوه، اللعنة أتعْرفُ ماذا أَرى فوق هناك؟ |
Bak, kulağa çılgınca geliyor, ama ne gördüğümü biliyorum. | Open Subtitles | انظر، هذا يبدو طرف من الجنون لكني أعرف الذي رأيتة. |