ويكيبيديا

    "görmediğim" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أره
        
    • أراه
        
    • أرها
        
    • أراها
        
    • أر
        
    • اره
        
    • أرَ
        
    • ارها
        
    • اراه
        
    • أرَه
        
    • أراهم
        
    • أقابله
        
    • أرهم
        
    • أراهُ
        
    • لم يُري
        
    Çoğu kez, takside giderken bir gömlekte delik ya da çok ilginç, hoş, fonksiyonel bir özellik görürüm. Bu daha önce hiç görmediğim bir şeydir. TED وأحيانا عندما أكون في تاكسي وأرى ثقبا في قميص أو شيء ما يبدو مثيرا للاهتمام أو جميل أو عملي على نحو لم أره من قبل.
    Siz kızların bildiğinden emin olduğum üzere. Sonra, bir gece, yıllardır görmediğim eski aşklarımdan biri vardı ve oturuyordu tam orada oturma odasında. Open Subtitles كما أني متاكدة بأنكم تعرفون كل ذلك، وفي أحد الليالي كان هنالك أحد من الذين كنت على علاقة به ولم أره منذ سنين
    Evrenin bir ucundan, on yıldır görmediğim birine sürükleniyorum ölmüş olabileceğini bildiğim birine. Open Subtitles إنني عبرت الكون لأجل واحد الذي لم أراه لعقد، الذي من المحتمل ميتاً.
    Daha önce hiç görmediğim bir dolu hesaplar falan var. Open Subtitles , هناك كل تلك الحسابات أشياء لم أرها من قبل
    Ya bursum ne olacak? Ömrümde görmediğim Paris ne olacak? Open Subtitles ماذا عن ثقافتي وباريس،التي لم أراها من قبل في حياتي؟
    Beyin korteksinde daha önce hiç görmediğim bir enzim var. Open Subtitles هناك تخمر في قشرة الدماغ لم أر مثلها من قبل
    Steve'in daha önce görmediğim bir başka yanı varmış meğer. Open Subtitles وكان هناك وجها آخر للستيف الآن لم اره من قبل
    Işık kutusuna bakma şeklin daha önce hiç görmediğim bir şekildeydi. Open Subtitles طريقة تحديقك بعلبة المصابيح تلك كان شيئاً لم أره من قبل.
    Yani bu çok eğlenceli, ama daha önce görmediğim bir şey değil. Open Subtitles أعني أنه ممتع و لكنه بالتأكيد ليس شيئاً لم أره من قبل
    Geçen gece onun daha önce görmediğim bir yönünü gördüm. Open Subtitles رأيت جانباً منه ليلة البارحة لم أره .. من قبل
    Fakat, son görevde, daha önce hiç görmediğim bir Amerikalı daha vardı. Open Subtitles ولكن بالمهمة الأخيرة كان هناك رجل آخر أمريكي لم أره من قبل.
    Dışarı koştuk ve gökyüzü hayatımda görmediğim garip bir renkteydi ve bunu programın yaptığını sanmam çünkü bu şey güçleri ve kontrollerinden öteydi. Open Subtitles ركضنا للخارج وكانت السماء تتلون بذلك اللون الغريب الذي لم أراه في حياتي أبداً وفكرت أنه لايمكن أن يكون هذا من صنع البرنامج
    Daha önce görmediğim adamın biri, beni istemediğim bir ekiple çalışmaya zorladı. Open Subtitles حسناً، لقد حاول رجل لم أراه من قبل قطّ بأن يُجبرني على إستخدام طاقم ل أرغب به
    James daha önce görmediğim bir şekilde çılgınca bakıyordu. Open Subtitles نظر إليّ نظرة لم أرها على وجه رجل من قبل
    Hayat o kadar uzun ki, görmediğim bir sürü şey var. Open Subtitles الحياة طويلة جدا هنالك أمور كثيرة لم أرها بعد
    Bu yuvalar daha önce hiç görmediğim bir maddeden yapılmış. Open Subtitles هذه الاعشاش مصنوعة من بعض المواد لم أراها من قبل.
    Uzun zamandır görmediğim yeğenimi bulmak için. Open Subtitles حتى أجد إبنة أخي التي لم أراها منذ وقتٍ طويل
    Tanrı bana boks yapma lütfunu vermiş bütün bu insanlara yardım ulaşması için ve onlara görmediğim filmler göstermek için! Open Subtitles هو نعمة الله لي وانه كان حادثا للمساعدة في الحصول على جميع هؤلاء الناس وتبين لهم أفلام أنا لم أر!
    Malcolm'un gözlerinde daha önce hiç görmediğim bir şey gördüm: Open Subtitles لقد رأيت شيء في عيون مالكوم لم اره من قبل,الخوف
    Anladığım kadarıyla, yakıt borusu, daha önce hiç görmediğim bir plazma dalgası ile çatlamış. Open Subtitles بقدر ما أستطيع أن أعرف، فأنبوب الوقود قد كسر بواسطة موجة من البلازما، التي أنا لم أرَ مثلها قط من قبل
    Teddy kim ve daha önce görmediğim bu diğer oda da ne? Open Subtitles من هو تيدي و ما هذه الغرفة التي لم ارها من قبل
    görmediğim şey ise bütün her şeyin nerede son bulduğu idi. Open Subtitles الذى لم استطع أن اراه هو أين ينتهى كل هذا
    Evrenin bir ucundan, on yıldır görmediğim birine doğru çekiliyorum. Open Subtitles أنا منجذبة عبرَ الكون نحو شخص لمْ أرَه منذ عقد
    Onların da elektromanyetik silahları var. Bu boyutta gemilerde asla görmediğim bir şey. Open Subtitles لديهم أسلحة بنادق أيضاً ، لم أراهم في سفن بتلك الحجم من قبل
    Hive'dan daha önce hiç görmediğim birisiyle, bağlantı kurdu. Open Subtitles لقد كانت تتصل بشخص داخل الخلية، شخص لم أقابله من قبل
    Uzun süredir görmediğim birçok insan var ve bazen aile güzel bir şeydir. Open Subtitles إنه أمرٌ رائع , الكثير لم أرهم منذ زمنٍ طويل وبعض الأحيان تكون الأسرة أمرٌ رائع
    Hiç görmediğim bir yanını gördüm. Open Subtitles لقد رأيتُ الجانب الآخر منك كما لم أراهُ من قبل،
    Daha önce görmediğim bir kalp bozukluğunu tahmin ederek vakayı çözdüm. Open Subtitles لقد حللت للتو حالة بتنبؤ عيب لم يُري من قبل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد