Hatırladığıma göre bir bahis vardı... bir oyunun aşkın gerçek yüzü ve doğasını göstermesi hakkında. | Open Subtitles | كان هناك رهان حسبما أذكر هل يمكن لكاتب أن يرينا الحقيقة ذاتها والطبيعة في الحب؟ |
Hak etmek için, vatanı uğruna aldığı yaraları bize göstermesi gerekirdi. | Open Subtitles | كان عليه أن يرينا علامات الجدارة الجروح التى اصيب بها |
Ama bu devasa teleskobun gerçek potansiyelini göstermesi için olağanüstü bir kişiliğin buraya gelmesi gerekliydi. | Open Subtitles | ولكن لكي ينجح هذا التليسكوب في إظهار إمكاناته الحقيقية كان بحاجة إلى شخص ذو قدرات عالية |
Her zaman bir adım ilerideydim, şovumun da bunu göstermesi gerekiyor. | Open Subtitles | لطالما كنت في الطليعة، وتجربة أدائي عليها إظهار ذلك. |
Ama, ne için kullanılırsa kullanılsın, Nilometrede hoşuma giden şey dünyayı nasıl anlayacağımızı, onu ölçmek için cihazlar inşa etmemiz gerektiğini göstermesi. | Open Subtitles | ،لكن مهما كانت استخداماته فما أحبّه في مقياس النيل أنه يُظهر أنه لفهم العالم عليك أن تبني الأدوات لقياسه |
Birinin ona göstermesi gerek. Düzgün bir babası yok, değil mi? | Open Subtitles | شخص ما عليه ان يريه انه ليس كما لو انه له والد مناسب صحيح ؟ |
Bize sadece uygun dozu göstermesi için lazımdı. | Open Subtitles | نحن احتجناه فقط ليرينا الجرعة المناسبة |
Bak sürekli bana kim olduğunu göstermesi için şans verip duruyorum ama şimdi fark ediyorum ki çok göstermiş. | Open Subtitles | أنظر مراراً وتكراراً أعطيته فرصة ليريني حقيقته |
Resmi hastane raporlarının doğru saati göstermesi önemlidir. | Open Subtitles | من المهم أن تظهر سجلات المشفى الرسمية الوقت الحقيقي |
Belki bize güvenmesi ve kudretini göstermesi için kendimizi kanıtlamalıyız. | Open Subtitles | ربما بطريقة ما يجب علينا ان نثبت أننا ! نستحق قبل أن يرينا قوتة |
Kevin'a kubbenin içindekini göstermesi için izin verelim. | Open Subtitles | لندع كيفين يرينا ما موجود في المدفن |
Liyakat işaretlerini göstermesi gerekirdi! | Open Subtitles | كان عليه أن يرينا علامات الجدارة |
Halkla ilişkilerin bakış açısı için şirketi satmayışımızın gücümüzü göstermesi önemli. | Open Subtitles | الانطلاق من العلاقات العامة مهم جداً أن عدم بيع الشركة هو فهمها على أنها إظهار القوة. |
1970'teki bilimsel toplantıdan farklı olarak bizim amacımız ruhun dünyamızda kendini göstermesi. | Open Subtitles | على عكس جلسة استحضار الأرواح العلميّة في عام 1970... هدفنا هو إظهار الرّوح في عالمنا. |
Tabii bir de hiçbir mantıklı açıklaması yokken birinin ilgi göstermesi var. | Open Subtitles | ليس بعكس شخصاً ما يُظهر عواطفه عندما لا يكون الأمر منطقياً |
Birisinin dünyaya onların gerçekte ne olduğunu göstermesi gerekiyordu! | Open Subtitles | كان يجب على شخص أن يُظهر للعالم ماهيتهم الحقيقيّة! |
İçmek için bile kimliğini göstermesi gerek. | Open Subtitles | -لا يزال لم يُظهر هويّته لشراء الخمر . |
Birilerinin ona ipleri göstermesi gerekiyor. | Open Subtitles | يحتاج لأن يريه أحدهم كيف، .أحد. |
Riff, babasını taşın yerini göstermesi için zorluyorsa benim de kendi geleceğimi görebilmek için bir fırsatım olacak demektir. | Open Subtitles | ان قام (رايف) بأجبار والده على ان يريه الحجر، فهذا يعني ان هنالك فرصةٌ لي لأجده وأرى مستقبلي. |
Gondor'un komutanı Faramir'in değerini göstermesi için bir fırsat. | Open Subtitles | إنها فرصة لـ (فارمير) قائد "جوندور" ليرينا قدراته |
Dinle, Fi, bana sadece gereken şey, ...babacığının silahları nerede sakladığını bana göstermesi. | Open Subtitles | اسمعي، في، أنا أَحتاجُ آري ليريني أين يحتفظ والده بالأسلحة. سنستدعي الشرطة. |
Yetenekli bir cadının doğuştan gelen dört, hatta beş yeteneğinin kız filizlenmeye başlarken kendini göstermesi alışılmadık bir durum değildir. | Open Subtitles | ومن غير المعتاد أن تظهر ساحرة موهوبة في ريعانها أربعة أو خمسة قدرات فطرية. |
Bir rehbere, Tanrı'nın bir kuluna, bize yolu göstermesi için ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا بحاجة الى مرشد رجل من رجال الله كي يرشدنا على الطريق |