Ama orada, gözlerimin gördüğünün ötesinde gerçeklikte bir yarık açıldı. | Open Subtitles | لكن هناك، مباشرة أمام عيني حدث تصدع في قلب الواقع |
Bunca şey gözlerimin önünde ben fark etmeden, nasıl olmuş? | Open Subtitles | كيف يظهر ذلك الكابوس أمام عيني دون أن أعلم ذلك؟ |
Demek gerçekten gözlerimin içine bakıp bunu yapacak cesaretin var. | Open Subtitles | لديكِ حقاً الشجاعه لتنظري في عيني كما تطعنينني في ظهري |
Eğer gözlerimin içine dikkatlice bakarsan bunu sen de görebilirsin. | Open Subtitles | و أنك إذا نظرت بعمق كاف في عيناي فسوف تراها |
Şimdi gözlerimin içine bak ve O'na karşı birşeyler hissetmediğini söyle. | Open Subtitles | انظري إليّ في عينيّ الآن وأخبريني أنّكِ لا تكنين له مشاعر |
gözlerimin içine bakıp, beni sevdiğini söyleyebilir misin hâlâ? | Open Subtitles | هلا نظرتِ فى عينى وتخبرينى أنكِ تحبينى الآن ؟ |
Demek gerçekten gözlerimin içine bakıp bunu yapacak cesaretin var. | Open Subtitles | لديكِ حقاً الشجاعه لتنظري في عيني كما تطعنينني في ظهري |
Tam orada otururken gözlerimin içine baktı uyandı ve elbette yapabiliriz, dedi. | Open Subtitles | أمام عيني تماماً كأن الصحوة أتته وقال , طبعاً يمكننا فعل هذا |
gözlerimin içine bak ve bunun iş için olduğunu söyle. | Open Subtitles | انظر في عيني وقل لي أن هذا كل مافي الأمر |
Ve benim gözlerimin içine bakarak söylediğin bir yalanı savunmama izin verdin. | Open Subtitles | ولقد جعلتني أدافع عن كذبة كذبة وقد نظرتي إلى عيني وأخبرتني بها |
gözlerimin içine bak ve dün gece onun evinde olmadığını söyle bana. | Open Subtitles | وضعت عينك في عيني وأخبرتني بأنك لم تكن في منزله ليلة البارحة. |
gözlerimin içine bakıp bana bunu olmayacağını söyler misin? - Söyleyemem. | Open Subtitles | يمكنك أن تنظري في عيني وتقولي لي أن هذا لن يحدث؟ |
gözlerimin içine bakarak bunun bir nefsi müdafaa olduğunu söyledi. | Open Subtitles | هو نَظرَ إلى عيني وأخبرَني إنه كَانَ دفاع عن النّفسَ |
Şimdi oraya rahatça oturup gözlerimin içine bakarak bütün bunları uydurduğumu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | أتقولين أن بإمكانكِ الجلوس الآن وتنظري في عيني مدعيةً أنني اختلقت كل هذا؟ |
gözlerimin içine bak ve sana karşı hissettiklerimin aynısını benim için hissetmediğini söyle. | Open Subtitles | انظر الي عيناي مباشرة و قولي لي انك لا تكنين لي نفس الشعور |
Bana bak, gözlerimin içine bakmanı istiyorum. Tamam mı Elisha? | Open Subtitles | انظري إليَّ, أريدك أن تنظري إلى عيناي حسنًا يا اليشا؟ |
gözlerimin içine bak. | Open Subtitles | انظري اليّ في عيناي انظري مباشرة الى عيناي |
gözlerimin içine bak ve o buldozer olayıyla hiçbir alakan olmadığını söyle. | Open Subtitles | انظر في عينيّ وأخبرني أنك لا تعلم أيّ شيء عن تلك الجرافة |
gözlerimin içine bakıp bunu öğrenmelisin. | Open Subtitles | أعتقد أن عليك أن تنظر إلى عينيّ وتكتشف بنفسك |
gözlerimin içine bakıp, beni sevdiğini söyleyebilir misin hâlâ? | Open Subtitles | هلا نظرتِ فى عينى وتخبرينى أنكِ تحبينى الآن ؟ |
Ellerime bak, yüzüme, gözlerimin altına. | Open Subtitles | إنظر إلى يداي. إنظر إلى وجهي, تحت عيوني. |
Öz annem evdeyken kimseyi sikemezdim çünkü daha üç yaşımdayken annem gözlerimin önünde öldürüldü. | Open Subtitles | لو كانت أمّي الحقيقيّة في المنزل، لأنّها قُتلَت أمام ناظريّ لمّا كنتُ في الثالثة |
gözlerimin gördüğü şeyler için çok para verecek kişiler var. | Open Subtitles | هناك من سيدفعون الكثير مقابل ما رأته عيناى |
Rüyalarımda da uyanıkken de, çehreniz sürekli gözlerimin önünde. | Open Subtitles | يلوح محياك لعيني قبل أن أنام و عندما أستيقظ و عندما أغلقهم |
Ve sevdiğim kadın gözlerimin önünde kendini öldürdü. | Open Subtitles | والمرأة التى أحبها انتحرت للتو أمام عينىّ |
Neredeyse bir trene yapışıyordum. Hayatım gözlerimin önünden geçti. | Open Subtitles | صدقي أو لا تصدقي لقد كنت على وشك أن يصدمني قطار اليوم ، و قد مر . شريط حياتي أمام ناظري حينها |
gözlerimin içine bakmanı ve o dosyada yazanların yalan olduğunu söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تنظر بعيني وتقول ان كل شيء قرأته بالملفات ليس صحيح |
gözlerimin içine bakıp bizi kandırmadığınızı söyleyebilir misin? | Open Subtitles | هل بالإمكان أن تنظر في عينني وتضمن أن هذا ليس نوع من الخداع؟ |
Bıçak derine ilerliyor, yalnız gözlerimin derinliklerine doğru, bu sayede bu kara dünyayı daha fazla görmeyeceğim. | Open Subtitles | ، تخترق السكّين أعيني الوحيدة ، تخترقها عميقاً فعميقاً . كي لاأتمكّن من رؤية هذا العالم الأسود بعد الآن |
gözlerimin içine bak ve benden hoşlanmadığını söyle. | Open Subtitles | شاهدْني في العيونِ ويُخبرُني أنت لَمْ تُجْذَبْ لي. |
Dar bir vadide geçirdiğim bir yılın ardından gözlerimin uzun mesafeye alışması gerekiyordu. | Open Subtitles | عينايّ كان يجب أن تعتادا على مشاهدة الانبساط بعد قضاء عام كامل في الوادي الضيق |