Aklıma gelmişken Geçen gün seninle girdiğimiz iddiayı hatırlıyor musun? Hangisini? | Open Subtitles | بالمناسبة هل تتذكر الرهان الذي ربحته عليك في ذلك اليوم ؟ |
Geçen gün, tünelin beni korkuttuğunu söylerken aslında sizi kandırdım. | Open Subtitles | لقد كذبت عليك ذلك اليوم عندما تظاهرت بأن النفق أرعبني |
Muhtemelen Geçen gün yaptığın şey için, sana borçlu olduğumu düşünüyorsun, ha? | Open Subtitles | على الأرجح تظن أنني أدين لك بشيء بسبب ما فعلته ذاك اليوم |
Biliyor musun Geçen gün bir mağazadayken bu kitabı gördüm | Open Subtitles | تعلمون، رأيت هذا عندما كنت في المتجر في اليوم الآخر. |
Geçen gün arabasına bindiğim bir adam burayı yönetenlerle ilgili söylentiler duyduğunu söyledi. | Open Subtitles | هناك رجل أوصلني في اليوم السابق وقال أنه سمع إشاعة عن الأشخاص المسؤلون |
Bejski'nin Geçen gün anlattığına göre, tel örgünün dışında çalışan... bir iş ekibinden birisi kaçmış. | Open Subtitles | منذ أيام أخبرني بيجيسكي أن شخصا ما هرب من مكان العمل الى خارج الاسلاك |
Geçen gün Kredi kartı Montreal'de kullanılmış. | Open Subtitles | لقد تم استخدام بطاقته الإئتمانية يوم أمس في مونتريال. |
Geçen gün sizin aracılığınızla bir mektup göndermiştim. Hatırladınız mı? | Open Subtitles | ارسلت رساله في ذلك اليوم ان كنتي ما زلت تذكرين.. |
Geçen gün, benim halkımdan, _BAR_tepesi atmış gençlerin... birbirlerini öldürmelerine engel oldun. | Open Subtitles | ذلك اليوم قمتَ بمنع شابين أحمقين من جماعتي من قتل بعضهما البعض |
Ben Eric Bragg. Sanırım seni Geçen gün parkta görmüştüm. | Open Subtitles | أنا، إيريك براغ أعتقد أنني رأيتكِ ذلك اليوم في الحديقة |
Geçen gün Sağlık Kulübü'nde Tony Hubner bana bir numara vermişti, hatırladın mı? | Open Subtitles | هل تتذكر ذلك اليوم في النادي الصحي توني هبنر اعطاني رقم الهاتف ذلك؟ |
Biliyor musun, Geçen gün seni aradığımda, benimle konuşmak isteyeceğini bile sanmıyordum. | Open Subtitles | أتعلمين، عندما هاتفتك في ذلك اليوم لم أعلم أنك سترغبين بالحديث معي |
Komşum ücretsiz klinikte çalışıyor, ve Geçen gün onu klinikte gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | جاري يعمل في العيادة المجانيه وقد قال أنه رائها هناك ذلك اليوم |
Yalnızca, Geçen gün sana taş attığım için özür dilemek istemiştim. | Open Subtitles | حسناً، فقط أردت أن اعتذر عن قذفي الصخور عليك ذاك اليوم |
Bak, Geçen gün sana verdiğim tavsiye için özür dilerim. | Open Subtitles | اسمع , انا آسف لأني اعطيتك تلك النصيحه ذاك اليوم |
Hâlâ çıkartmadılar. Sizler, bilişimciler olarak daha aydın olduğunuzu düşünmüyorsanız, Geçen gün Apple'ın uygulamalar mağazasına baktım. | TED | وخوفا من أن تعتقدون أنكم جميعا ، كالديجيراتي ، تكون أكثر استنارة ، ذهبت إلى متجر أبل التطبيق اي فون في اليوم الآخر. |
Geçen gün düşüncesiz davrandığımı fark ettiğim için bunu yapıyorum. | Open Subtitles | انا افعل هذا لأننى كنت غير مراعية فى اليوم السابق |
Eminim Geçen gün benimle birlikte olan kıza dikkat etmişsindir. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنك لاحظت تلك البنت التي كانت معي منذ أيام. |
Geçen gün seni aradı ya... Benle konuşmak istememişti hani. | Open Subtitles | لقد أتصل بك يوم أمس لم يرد ان يتحدث معي حتى |
- Geçen gün evinizde, merdivenden inip çıkarken konuştuklarımızdan bir şey aklıma takıldı uyumaya çalıştıkça kafamı karıştırıp beni uyutmayan bir şey. | Open Subtitles | حينما كنت أحوم في المنزل بالأمس وصعدت السلم راودتني فكرة بالمصادفة أبقتني ساهراَ طوال الليل |
Hazır bakmışken, Geçen gün, başka bir kelime daha söylemişti. | Open Subtitles | وأثناء بحثك، هلا وجدت كلمة أخرى تفوهت بها اليوم الماضي. |
Geçen gün için kusura bakma. Kirayı da merak etme. | Open Subtitles | أنا أسف بسبب اليوم الفائت لا تقلقي من شيك الإيجار |
Geçen gün gelip yürütmekte olduğumuz... bir ilaç deneyinin parçası olduğunu iddia etti. | Open Subtitles | لقد أتى منذ بضعة أيام يدّعي أنه مشترك في دراسة طبية نقوم بها |
WM: Geçen gün aldığım kahvede | TED | ويت: القهوة التي إشتريتها في اليوم التالي كان بها نجمة شيكاغو. |
Sonra da, Geçen gün dolaştığınız o tarlaları pazarlayacağım. | Open Subtitles | وعندئذ سأبدأ بتسويق تلك المساحات الهائلة اللي زرعتها قبل ايام |
Mesela Geçen gün kredi kartı başvurusunda bulundum ve hemen kabul edildi. | Open Subtitles | مثل قبل عدة أيام حصلت علي استمارة بطاقة ائتمان و حصلت علي موافقة مُسبقة |
Geçen gün bana, o arsayı alıp almayacağımı sordu. | Open Subtitles | أتاني بذلك اليوم ليطلب مني إن كنت سأبيع قطعة الأرض تلك |
Benim eldiven takmamın nedeni, Geçen gün bir tanesine dokundum ve masamın üzerinde uyuyakaldım. 20 dakika uyumuşum. | Open Subtitles | سبب ارتدائي للقفازات هو أني لمسته دون قصد أول أمس و سقطت و اصطدمت رأسي بالمكتب |