ويكيبيديا

    "gelirler" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يأتون
        
    • سيأتون
        
    • يأتوا
        
    • سيعودون
        
    • الدخل
        
    • يعودون
        
    • الضرائب
        
    • يجيئون
        
    • سيصلون
        
    • سيحضرون
        
    • يَجيئونَ
        
    • يعودوا
        
    • يأتين
        
    • سيرجعون
        
    • سيأتوا
        
    Sanki hep en güçsüz olduğunuz, yardımlarına en çok ihtiyaç duyduğunuz anda gelirler. Open Subtitles غالباً ما يأتون عندما تكون في أضعف حالاتك وتكون في أمس الحاجة لمساعدتهم
    Sanki hep en güçsüz olduğunuz, yardımlarına en çok ihtiyaç duyduğunuz anda gelirler. Open Subtitles غالباً ما يأتون عندما تكون في أضعف حالاتك وتكون في أمس الحاجة لمساعدتهم
    Benim okuyucularım beyaz olur. Beni beş yıldızlı otellerde dinlemeye gelirler. Open Subtitles قرائي من البيض, يأتون لكي يستمعون لي في فنادق 5 نجوم
    Her şey sona erdi! Yakında buraya da gelirler! Tek çaremiz var. Open Subtitles و سيأتون إلى هنا فى مرتهم القادمة و هناك حل واحد لكل هذا,لابد ان تدعيه ليساعدنى
    Bulup kapatırız. Onarmaya gelirler. Kurtuluruz. Open Subtitles يجب أن نجدها ونغلقها ثم سيأتون لإصلاحها وينقذونا
    Erkekler ve kadınlar buraya kafalarını boşaltmak ve sağlıklarını korumak için gelirler. Open Subtitles رجال و نساء يأتون لهذا السبا لكي يصفو ذهنهم و يريحوا أجسامهم
    Gece yarısında dolaplarından ve yataklarından çıkıp onların peşinden gelirler. Open Subtitles يأتون إليهم في منتصف الليل من الخزانة و تحت السرير
    Bana yardım isteyerek gelirler ve ben de sorgusuz sualsiz yardım ederim. Open Subtitles إنهم يأتون إلي و هم بحاجة للمساعدة و انا أقدمها بدون شروط
    Açgözlülüğün hesabı yapılmazsa neler olacağını bize hatırlatmak için gelirler. Open Subtitles أنهم يأتون ليذكّرونا بما يحدث عندما لا يسيطر على الجشع.
    Ama seyirciler sihirbazın ölüşünü izlemeye gelmezler, yaşadığını görmeye gelirler. TED لكن الحضور لا يأتون لمشاهدة الساحر يموت، انهم يأتون لمشاهدته يعيش.
    Daha sonrasında sınıfa birebir etkileşim için gelirler. TED ثم يأتون الى القاعة الدراسية للتواصل الشخصي و التفاعل مع بعضهم البعض.
    Çok sayıda ressam buraya resimlerin kopyalarını çizmeye gelirler. Open Subtitles العديد من الفنانين يأتون هنا لعمل نسخ من الرسومات.
    Bulup kapatırız. Onarmaya gelirler. Kurtuluruz. Open Subtitles يجب أن نجدها ونغلقها ثم سيأتون لإصلاحها وينقذونا
    Sanırım uzmanlar, bu konuyu halletmek için her an gelirler. Open Subtitles أعتقد أن الخبراء سيأتون خلال دقائق لييُرجعوا الأمور إلى نِصابها الطبيعى
    Para yoksa polis ilgilenmez ...çalışıyormuş gibi gelirler ...aptallar ...giderken de sadece belgeleri alırlar Open Subtitles بالنسبة للشرطة اذا لم يكن مال في المسئلة فذلك ليس مهماً سيأتون ويدعون انهم في عملهم ويكتبون سخافة
    FG: 2003'te bitecek, Eylül - Ekim gibi. Umarım Kyu, Herbie, Yo Yo ve diğerleri Bizimle oynamaya gelirler. TED فرانك: هذا سينتهي في ٢٠٠٣.. سبتمبر، أو أكتوبر وأتمنى من كيو وهيربي ويويو وكل هؤلاء بأن يأتوا ويلعبوا معنا في المكان
    Eğer buraya filtre alırsak, geri gelirler herhalde Open Subtitles إذا أحضرنا منقي للمياه هنا أظن أنهم سيعودون
    Richard, milli gelirler idaresi oğlumla benim resmimi nasıl buluyor? Open Subtitles كيف حصلت مصلحة الدخل على تلك الصورة لنا أنا وابني؟
    Atlas Okyanusu somonları bunu yapmaz. Sağ oldukça yumurtlamak için geri gelirler. Open Subtitles ،السلمون الأطلسي لا يموت بعد التزاوج يعودون عاماً بعد عام ليضعو البيض
    Biliyorum, ama telefonda Milli gelirler İdaresi'nden biri var. Seninle konuşmak istiyor. Open Subtitles أعرف، لكن هناك رجل من مصلحة الضرائب على الهاتف، ويطلب التحدث معك.
    MacDonald'lar. Her Cumartesi akşamı kasabaya gelirler. Open Subtitles مكدونالدز ، يجيئون عصر كل يوم سبت الى البلدة
    Yerel ofisi ve eyalet ofisini arayacağım. Mümkün olduğunca çabuk gelirler. Open Subtitles سأتصل بشرطة الولاية ومكاتب المباحث الفيدرالية المحلية سيصلون بأسرع ما يمكن
    Üstünü değiştirmelisin. Birazdan gelirler. Open Subtitles . من الأفضل أن ترتدي ملابسك سيحضرون عما قريب
    Ama yuvalama zamanında, okyanusun dört bir yanından Ascension Adası'na gelirler. Open Subtitles لكن في عَشْعَشَة الوقتِ، يَجيئونَ إلى الصعودِ مِنْ جميع أنحاء المحيطِ.
    Eğer daha iyi hissedeceksen evin önüne bir araba koyarım, belki geri gelirler. Open Subtitles لو كان هذا سيُشعرك بتحسّن سأضع سيّارة تُراقب المنزل من المُحتمل أن يعودوا
    Ya gelirler ya da kelleri uçar. Open Subtitles إما يأتين فوراً أو سأقطع رؤوسهن
    - Burada kimse yokmuş gibi. - Eminim birazdan gelirler. Open Subtitles يبدو أنه لا أحد هنا حسناً , أنا متأكدة من أنهم سيرجعون قريباُ
    Yemeğe gelirler yemekleriyle oynarlar ve surat yaparlar. Open Subtitles سيأتوا لتناول العشاء... قدمه لهم بوجه عابس

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد