ويكيبيديا

    "getireceğim" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • سأحضر
        
    • سأجلب
        
    • أحضر
        
    • احضر
        
    • لإحضار
        
    • أجلب
        
    • سأحضره
        
    • سأحضرها
        
    • لجلب
        
    • سأحصل
        
    • أحضره
        
    • ساحضر
        
    • وأحضر
        
    • أحضرها
        
    • سأجلبه
        
    para getireceğim. saat 9:00'da ormandaki yön tabelasının orada buluşuruz. Open Subtitles سأحضر المال قابلنى عند اللافتة فى الغابة فى التاسعة مساءً
    Biraz antibiyotik krem getireceğim böylece seni rahat ve mikropsuz tutabiliriz. Open Subtitles سأحضر لك بعض الكريم مضاد حيوي حتي تبقين جميلة وغير مصابة.
    Limonatalarımızı getireceğim oturacağız biraz düşünüp, sorunu ortadan kaldıracağız birlikte. Open Subtitles سأجلب لنا شرابي ليموناضة، وسنجلس ونفكر في الأمر، وسنحل المشكلة،
    Hemen gitmemiz için su ve ekmek getireceğim. Open Subtitles سوف أحضر الماء و الطعام حيث أننا سنغادر فى الحال
    Doğruca geçide gidin. Ben çocuğun annesini getireceğim. Open Subtitles اذهبوا مباشره للبوابه سوف احضر والده الطفل
    Gidip biraz bant getireceğim, cildinden bir şeyler var mı bakacağım. Open Subtitles سأذهب لإحضار شريط لاسق لنرى إن ترك بعضا من خلايا جلده
    Siz ikiniz bitkinizle oynaya durun, ben gidip evrak dolabını getireceğim. Open Subtitles قوموا برعاية النبات سوف أجلب درج الملفات
    Bu işi bitirdikten sonra, size yeterli miktarda para getireceğim. Open Subtitles بعد أن أنهي هذه المهمة سأحضر بعض النقود لترتيب أموركم
    Bu adamdan D.N.A örneği alman için gereken izni getireceğim. Open Subtitles سأحضر لك مذكرة لجمع عينات الحمض النووي من هذا الرجل
    Sana bir kek ve bir bardak kahve getireceğim. İster misin? Open Subtitles سأحضر لك كعكة وفنجانا من القهرة ، هل يلائمك هذا ؟
    Kaybettiğimiz tüm bu insanları nasıl kaybettiğimizi araştıracak bir memuru getireceğim. Open Subtitles إنني سأنشيء وحدة خاصة سأحضر موظفاً, للتحقيق بكيفية خسارتنا لهؤلاء الأشخاص
    Ve sonra en zayıf düştükleri anda birliklerimi Afrika'dan getireceğim. Open Subtitles ثم ، حين يعم الضعف التام ، سأحضر جحافلى من افريقيا
    Akşam yemeğinizi getireceğim: Ciğer ve meyve salatası. Lezzetliye benziyor. Open Subtitles سأحضر لك صينية العشاء إنه كبد مقلي وسلطة فواكه، تبدو جيدة جدًا
    Şimdi bekle burada. Nişanlını getireceğim. Tanışmanızın zamanı geldi artık. Open Subtitles قرار حكيم، والآن انتظر هنا سأجلب خطيبتك فأخيراً سوف تتقابلا
    Ekstradan el kremi getireceğim, sen de yüzüne o gülümsemeni takın! Open Subtitles انا سأجلب بعض من مراهم اليد الاحتياطية وانت تعال بإبتسامتك فقط
    Bir dahaki sefere, uyumlu bir cüppe için yeşil ipek getireceğim. Ah, Rhett. Open Subtitles في الرحلة القادمة سأجلب لكِ حريراً أخضراً لصناعة ثوب يليق بك
    Hemen gitmemiz için su ve ekmek getireceğim. Open Subtitles سوف أحضر الماء و الطعام حيث أننا سنغادر فى الحال
    Oğlunu getireceğim, evine getireceğim, bundan eminim. Open Subtitles سوف أحضر لك ابنك ، سأحضره إلى البيت ، بالتأكيد سوف أفعل ذلك
    Oğluma köpek alamazsın demiştim. Eve Paul Vitti'yi mi getireceğim? Open Subtitles لقد قلت لابني بانني لن احضر كلبا الى المنزل والآن احضر بول فيتي
    Tamam, seni iyi anlıyorum. Kadını buraya getireceğim. Rebecca Payne değil mi? Open Subtitles أسمعك عالي وبوضوح، أنا ذاهب لإحضار ريبيكا بان، حسناً؟
    Kartlarını getirmemi mi istiyorsun? Hayır. Kartlarını getireceğim, Michael. Open Subtitles أنت على مايرام هل تريد مني أن أحضر بطاقتك ؟ سوف أجلب بطاقتك
    Sadece getireceğim şey için paraya ve gitmek için arabaya ihtiyacım var. Open Subtitles لكني بحاجة لسيارة للوصول إلى الحفلة وبعض المال لشراء الشيء الذي سأحضره
    Evet onu getireceğim o kurtulacak . Bizim biraz sabıra ihtiyacımız var. Open Subtitles سأحضرها لأنها ستتعافى ، نحتاج فقط أن يكون عندنا قليلاً من الصبر
    Ben yardım getireceğim. Mümkün olduğunca çabuk dönerim. Open Subtitles سأخرج لجلب المساعدة سأعود بأسرع وقت ممكن
    Geri döndüğümüzde hepinize temiz iççamaşırları getireceğim. Open Subtitles عندمـا نعود، سأحصل لكم جميعاً على بعض الملابس الداخلية النظيفة اللطيفة
    Ben beklemeye devam ediyorum. Henry eve gelmeli. Ya da ben onu tutup getireceğim Open Subtitles وأنا مازلت منتظرا.هنري يجب أن يعود حتي لوتطلب الأمر أن أحضره بنفسي
    Bilmen gereken tek şey sana çok iyi bir fiyat getireceğim. Open Subtitles كل ما تحتاجين إلى معرفته هو أنني ساحضر لك أعلى سعر
    Sen kitabını al.Ben abaküsümü getireceğim ve buna bir başlayalım. Open Subtitles تحضرين كتابك ، وأحضر العداد ، ونجهز عليه
    Baroness'i göreceksiniz. Gelirken onu da yanımda getireceğim. Open Subtitles سوف ترون البارونة سوف أحضرها معي في زيارة.
    Hey, çocuklar, hazineyi bulduk. Karaya çıktığımızda, bara getireceğim. Open Subtitles لقد وجدنا الكنز يا رفاق، حين أصل للشاطئ ، سأجلبه للحانة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد