ويكيبيديا

    "gibi şeyler" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أشياء مثل
        
    • اشياء مثل
        
    • أشياء كهذه
        
    • القبيل
        
    • شيء مثل
        
    • النوع من الأشياء
        
    • أمور مثل
        
    • نوع من الأشياء
        
    • وما إلى
        
    • وما شابه
        
    • وأمور مثل
        
    • نوع من الأمور
        
    • النوع من الأمور
        
    • شئ مثل
        
    • بأمور مثل
        
    Bu kapsamda "annenize yeni yıl hediyesi olarak bir kuş kafesi yapın" gibi şeyler yapılır. TED المشاريع هي أشياء مثل, لنصنع بيت عصافير من أجل أمك في عيد الميلاد.
    Evin içinde ekstra bir oda gibi şeyler duyuyorum, bodrum katı, kahve dükkanı, kütüphane. TED سوف أسمع أشياء مثل مثل غرفة إضافية في المنزل , الطابق السفلي , المقهى , المكتبة.
    Bir parça kağıdı birkaç kere katlayıp, ondan kuş ve gemi gibi şeyler yapabiliyormuşuz. Open Subtitles انها ستتحول الى اشياء مثل الطيور و السفن
    Diğerlerinde, et, patates, bira ve sebze gibi şeyler var. Open Subtitles الأخرى بها لحم ، طماطم بيرة ، خضروات ، أشياء كهذه
    ve bunun gibi şeyler... basit ama sonucunda büyük değişikler yapabileceğimiz şeyler. TED وأشياء من هذا القبيل. والأشياء البسيطة مثل هذه تستطيع إحداث فرق كبير.
    Eğer bizim daha iyi bir ürün olduğumuzu göstermeyi denersem, muhtemelen Guantanamo körfezinde olanlar gibi şeyler yapmazdım. TED إن كنت أحاول أن أظهر أن منتجنا أفضل، لن أقوم على الأرجح بفعل شيء مثل خليج غوانتانامو.
    Çoğu önemsiz hırsızlıklar, trafik suçları, bunun gibi şeyler. Darwin Banks. Open Subtitles سرقات صغيرة في الغالب والقيادة تحت الثمالة وهذا النوع من الأشياء
    Hayatları boyunca yılanlardan korkmuş bu insanlar artık "Şu yılanın ne kadar güzel olduğuna bak." gibi şeyler söylüyorlardı. TED هؤلاء الأشخاص الذين صاحبهم طيلة حياتهم خوف من الأفاعي أصبحوا يقولون أمور مثل أنظر كم هي رائعة هذه الأفعى
    Problem çözme, eleştirel düşünme, işbirliği, tahammül gibi şeyler, bunların hiçbirisi tek başına devrim niteliğinde değildir. TED أشياء مثل حل المشاكل، التفكير النقدي والتعاون والمثابرة.. لا ينبغي أن يكون أي من ذلك ثوريًا بمفرده.
    Bu oyun kesinlikle semptomlarımı tetikleyebilecek bir şeydi parlak ışıklar, kalabalık mekanlar gibi şeyler, iyileşme sürecimi yavaşlatabilirdi. TED وهم أي شيء يمكن أن يتسبب في ظهور أعراضي وبالتالي إبطاء عملية الشفاء وهي أشياء مثل الأضواء الساطعة والأماكن المزدحمة.
    Kendini kopyalayan yaşayan hücreler, aşı ve tedaviler gibi şeyler daha önce mümkün olmayan şekillerde çalışıyor. TED الخلايا الحية ذاتية النسخ هي أشياء مثل اللقاحات والعلاجات تعمل بطريقة كانت مستحيلة من قبل.
    Bu yüzden, blog yazmaya karar verdim ve bu küçük hikayeler gibi şeyler yaratmaya başladım. TED لذا بدأت في كتابة المدونة وبدأت في تأليف أشياء مثل هذه القصص الصغيرة.
    Hayatım boyunca sakladığım şeyler var aşk ve anlayış gibi şeyler. Open Subtitles لدي امور كنت احتفظ بها طيلة حياتي .. اشياء مثل الحب والتفهّم و ..
    Ve vicdan, üzüntü gibi şeyler sadece bizim uydurmamızdı. Open Subtitles , ,و اشياء مثل الضمير,المبادىء . ماهى إلا بدع
    Evet efendim. Görünüşe göre bizimki bazı seksüel önerilerde bulunmuş, bunun gibi şeyler işte. Open Subtitles نعم سيدى, على ما يبدو أنه قام ببعض الأقتراحات الجنسية, أشياء كهذه
    İçmeli, partiye gitmeli, insanları ziyaret etmeli, katilden kaçmalı, bunun gibi şeyler. Open Subtitles تشربين، تستمتعين، ـ ـ يسحق الناس، تفلتين من القتل، أشياء كهذه
    Kendiniz olun, içinizden geleni söyleyin, bunun gibi şeyler işte... Open Subtitles كن على سجيتك، تكلم من قلبك أشياء من هذا القبيل
    Konuşacak olursan ülkenin benimle yatmak istemediği için beni seçmediği gibi şeyler söyleme. Open Subtitles أو بالأصح قول شيء مثل البلاد لم تنتخبني لأنهم لا يريدون معاشرتي
    Çünkü şu anda kurumlar ellerindeki verileri telif hakkı kısıtlamaları ile hapsediyor ve bunun gibi şeyler yapıyorlar. TED لأن المعاهد في الوقت الراهن تحصر بياناتها بالقيود المفروضة على حق المؤلف وهذا النوع من الأشياء.
    Kitabın nerede basıldığı, yazarın kim olduğu ne zaman basıldığı gibi şeyler hakkında bilgimiz var. TED لدينا معلومات حول أمور مثل أين تم نشره، من كان المؤلف، متى تم نشره.
    Ne gibi şeyler arıyorsunuz? Open Subtitles أيّ نوع من الأشياء تريدان البحث عنه؟
    -Evet, bilirsiniz, havada süzülme cüzzamlılar, 10 emir, onu gibi şeyler. Open Subtitles -الحبكة؟ -تعرف، الفيضان ، والمصابون بداء الجذام والوصايا وما إلى ذلك
    Burada bir grup yaban kedisi var. Puma gibi şeyler. Open Subtitles يوجد هناك، مجموعة من القطط الوحشيّة كالأسود المفترسة وما شابه.
    hayır,şey,yani şeyle ilgili konuşuyorlardı... sağlık sigortası hakkında konuşuyorlardı ve bunun gibi şeyler işte sağlık hizmetleri. Open Subtitles لا,حسنا أعني ..لقد كانوا يتكلمون حول لقد كانوا يتكلمون حول التأمين الصحي لهم ...وأمور مثل هذه
    Ne gibi şeyler? Open Subtitles أي نوع من الأمور ؟
    Tuvalet kabinlerine fotoğraf makinesi yerleştirmek gibi şeyler yapar. Open Subtitles يحشر الكاميرات في غرف الحمامات هذا النوع من الأمور
    Muhtemelen karşılıksız sevgi, sağlıklı gıdalarla büyümek gibi şeyler değildir. Open Subtitles من المحتمل أنه لا يوجد شئ مثل الحُب الحُر, .كل تلك الأطعمة التي تكبر عليها
    Resim çizmek gibi şeyler yapardık. Open Subtitles كان ليدعني اقود السيارة و كنا سنقوم بأمور مثل الرسم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد