ويكيبيديا

    "hafife" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تستخف
        
    • تقدير
        
    • بسهولة
        
    • قللت
        
    • نقلل
        
    • محمل الجد
        
    • تقلل
        
    • تستهين
        
    • استهنت
        
    • استخففت
        
    • قلل
        
    • تستهن
        
    • الاستهانة
        
    • العبث
        
    • تستخفي
        
    Akıl hastalarını hafife alma. Nasıl sayıldığını biz de biliyoruz. Open Subtitles لا تستخف بالمرضى العقليين نحن نعرف كيف نحصي
    Çünkü Sharingan sahibi olan sen dövüşte bunun nasıl kullanabileceğini hafife aldın. Open Subtitles ،لأنك تمتلك الشارينجان أيضاً قللت من تقدير كيفية إستخدام الشارينجان في المعركة
    Aradaki kutsal bağın sonsuza dek sürmesi için evlilik müessesesi asla hafife alınmamalı. Open Subtitles الزواج أبدًا لا يمكن أن يحدث بسهولة للسّندات المقدسة، يحب أن يستمر للأبد
    Duyduğumuz ve düşündüğümüz once şeyden sonra seni hafife almışız. Open Subtitles بعد كُل شيء سمعناه عنك فلا نزال نقلل من شأنك
    Bence bunu hafife almamalısınız. Open Subtitles انظر، لا أعتقد بأن هذا أمراً ينبغي ألّا تأخذه على محمل الجد
    Bu da beni öğrendiğim ikinci şeye getiriyor: Rakibini asla hafife alma. TED وهذا يقودني إلى الدرس الثاني : لا تقلل من شأن خصمك أبداً.
    Çok ciddiyim. Hipoglisemi'yi hafife almamalısınız. Open Subtitles لقد أسأت فهمي أنا جادّ، لا يجب أن تستهين بداء نقص السكر في الدم
    Siz onu zaten hafife aldınız ve o da giderek güçlendi. Open Subtitles أنت استهنت به بالفعل , و هو لا ينفك يزداد قوة
    Görünüşe göre Batman'i hafife almışım ama en azından üniversitenin işi bitti. Open Subtitles يبدو أنني قد استخففت بباتمان ولكني في النهاية قد قمت من انهاء الجامعة
    Dengesiz olabilir ama kardeşine olan bağlılığını hafife alma. Open Subtitles قد يكون غير منتظم لكن لا تستخف بولائه لأخيه
    Hızlı elleri vardı. Hızlı yumruklar atardı. Onu hafife alamazdınız. Open Subtitles كان عنده أيدي سريعة ويمكن أن يضرب لا يجب ان تستخف به
    Aslında, kabul etmeliyim ki, yapılan zulümleri hafife aldım. TED في الواقع، لقد أخطأت تقدير الفظائع التي ستحصل، لا بد لي أن أعترف بذلك.
    Aradaki kutsal bağın sonsuza dek sürmesi için evlilik müessesesi asla hafife alınmamalı. Open Subtitles الزواج أبدًا لا يمكن أن يحدث بسهولة للسّندات المقدسة، يحب أن يستمر للأبد
    Sanırım yoganın zihinsel gücünü gerçekten hafife almışım. Open Subtitles أظن أنني حقاً قللت من تقدير القدرات العقلية لليوغا
    Modern piyasanın dönüştürücü gücünü hafife almayın. TED لا نقلل من قوة التغيير لدى الأسواق الحديثة بحق.
    Kararı ne ben ne halk ne de AUK hafife aldı. Open Subtitles لم يتخذ القرار على محمل الجد من قبل نفسي، أو الناس, أو حزب المؤتمر الوطني الافريقي
    Bir tarih bilimci olarak bildiğim şeylerden birisi, insanın aptallığı hiçbir zaman hafife alınmamalıdır. TED أحد الأشياء التي أعلمها كمؤرخ أنك يجب أن لا تقلل من قيمة الغباء البشري.
    Aslında, hiçbir semptomu hafife almamalısınız. Open Subtitles في الحقيقة، لا يجب أن تستهين بأيّة أعراض
    Ulusun en iyi askerlerinden birinin dövüş yeteneğini hafife almışım. Open Subtitles حسناً ، لقد استهنت بمهاراة القتال لأحد جنود وطننا
    Akıl alamayacak şeyler yapabileceğini biliyordum ama seni hafife almışım. Open Subtitles علمت أنّك تتحلّى بمقدرة لا يمكن قياسها ورغم ذلك، فإنّي بالواقع استخففت بك.
    Kızılderilileri hafife aldığını düşünüyorsun değil mi? Open Subtitles هل تظن أنه شعر بأنه قد قلل من شأن الهنود؟
    Çavuş, bu adamı sakın hafife almayın. Open Subtitles أيها الرقيب، لا تستهن بهذا الرجل
    Ustalık ister, arkadaşım. hafife alırsan yanarsın. Yolu yordamı vardır. Open Subtitles وهذا فن يا صديقي، لا يجدر الاستهانة به هناك وسائل وأساليب..
    Baksana Kaptan, neden hayatı ve ölümü böyle hafife alıyorsun? Open Subtitles أسمع يا كابتن, لماذا لا تكف عن العبث بالحياة و الموت ؟
    Fakat Lizzy, mektubu ilk okuduğunda bu konuyu şuanki gibi hafife almadığına eminim. Open Subtitles لكن ليزي، انا متاكدة بانك عندما قرأت تلك الرسالة في المرة الاولى، لم يكن بامكانك ان تستخفي جدا بالامر كما انت الآن.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد