ويكيبيديا

    "hastalık" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المرض
        
    • مرضاً
        
    • الأمراض
        
    • مرضية
        
    • بمرض
        
    • العدوى
        
    • أمراض
        
    • مركز
        
    • مريض
        
    • بالمرض
        
    • للمرض
        
    • الوباء
        
    • مرض
        
    • مرضا
        
    • الامراض
        
    Eğer bir silahımız varsa ruhsal sağlığımızı korumak için oldukça özen göstermeliyiz, böylelikle hastalık durumunda tetiği çekmeye meyilli olmayalım. TED إذا كنا نمتلك سلاحًا، فيجب علينا أن نلتزم بصرامة بالحفاظ على استقرارنا النفسيّ. لكي لا نسحب الزّناد خلال أوقات المرض.
    Bu da bedenimizi zayıflatır, ki bu da zamanla hastalık ve ölümle sonuçlanır. TED هذا يجعل أجسادنا تبدأ بالتدهور، مما يؤدي في نهاية المطاف إلى المرض والموت.
    Bu da bizi şu çelişkiye getiriyor: hastalık sadece fakir ülkelerde olduğu için, hastalığa yeteri kadar yatırım yapılmıyor. TED وهذا يقودنا إلى المفارقة التالية وهي أن انحصار المرض في البلدان الفقيرة سبّب عدم حصوله على الكثير من الاستثمارات
    Bunun bir hastalık değil kasıtlı zehirleme olduğunu düşünenler var, bir kişi tarafından. Open Subtitles هناك من يعتقد بأنّه ليس مرضاً مطلقاً لكن التسمم متعمداً عمل فرد واحد
    hastalık ülkeden ülkeye o kadar hızlı yayılır ki ne olduğunu anlamazsınız bile. TED وينتشر المرض من بلد لبلد سريعاً جداً لدرجة أنك لا تعرف ماذا يحدث.
    Yeter ama! Bu korkunç hastalık konusunda bütün kasabayı eğitmeliyim. Open Subtitles هذا يكفي، عليّ تعليم البلدة برمّتها بشأن هذا المرض الفضيع
    Paget Karsinoma denilen, kişinin dış görünüşünü bozan bir hastalık. Open Subtitles غير قابل للتعامل ويشوّه بشكل مروّع دعا المرض سرطان باجيت.
    Belirtileri önlemek için kullanılan ilaçlar var ama hastalık ilerledikçe sorunlar da büyüyecek. Open Subtitles هناك بعض الأدوية للتحكم بالأعراض لكن مع تطور المرض ستصبح المشاكل أكثر حدة
    Araplar bu hastalık için, kibir dolu Krallığımıza karşı Tanrının gösterdiği hiddet, derler. Open Subtitles بأن هذا المرض هو إنتقام الله نتيجة غرور مملكتنا وفى ظل اّلامى هذه
    Korku bir hastalık gibidir, eğer dışarı atmazsan seni yer bitirir. Open Subtitles الخوف مثل المرض .. اذا لم تعالجه فـ سيقتلك حسناً ..
    Ama ne yazık ki bu hastalık çocuklarına da geçmiş. Open Subtitles لكن للأسف هذا المرض من الواضح أنه نقل إلى أبنائه
    Kan damarlarının burun, kulak, boğaz ve böbrekleri etkilediği bir hastalık. Open Subtitles هذا المرض يصيب الأوعية الدموية ويؤثر على الأذنين، الأنف، الحلق، والكلى
    Lanet hastalık her şeyi allak bullak etti. Evliliğimizi bile. Open Subtitles كاد ذلك المرض اللعين يأخذ كل شيء منا، حتى زواجنا.
    Amaca zarar veren şey, aynı hastalık üzerinde çalışan dört tane çekirdek bilim adamı takımı olup bunların birbirleriyle konuşmaması. Open Subtitles يوجد نتائج عكسيه من عُلماء الأربعة فرق الأساسيه الذين يعملون جميعا على نفس المرض ولكن لا يتحدثون مع بعضهم البعض.
    Eğer bu bir hastalık değilse ne olduğunu öğrenmek isterim. Open Subtitles اقصد ان لم يكن هذا مرضاً عندئذ اريد خياراً اخراً
    Kutup dairesi dışından gelen türler parazit ya da hastalık getirecekler mi? TED هل ستجلب الأنواع شبه القطبية الأمراض أو الطفيليات إلى المنطقة القطبية الشمالية؟
    Bağımlılığın beyin-temelli bir hastalık durumu olduğu medikal ve nörolojik bir gerçektir. TED يعتبر ذلك الإدمان حالة مرضية تعتمدُ على الدماغ وهو حقيقية عصبية طبية.
    Çocuk felci virüsü bulaşmış insanların büyük çoğunluğu hastalık adına herhangi bir işaret göstermemektedir. TED الغالبية العظمى من الأشخاص المصابين بمرض شلل الأطفال لا تظهر عليهم أية أعراض للمرض.
    İki milyon insan hastaneye gelip önceden sahip olmadıkları bir hastalık kapıyorlar, birileri temel hijyen kurallarına uymadığı için. TED مليوني شخص يأتي إلى المستشفيات ويلتقط العدوى لم يكن لديها لأن أي شخص لم يتبع ممارسات النظافة الأساسية.
    Ailenizde teşhis edilen herhangi bir genetik hastalık var mı bilmek istiyoruz. Open Subtitles نحن نريد أن نعرف اذا كان هناك أي أمراض وراثية في العائلة
    hastalık Kontrol Merkezi Bostan'da daha çok menenjit vakasını olduğunu söylüyor. Open Subtitles يقرر مركز السيطرة على الأمراض المزيد من أمراض السحايا في المنطقة
    Makarna oynamak, bir hastalık hastasıyla uğraşmaktan çok daha kolaydı. Open Subtitles اللعب بالمعكرونة كان أكثر متعة من التعامل مع مريض بالوسواس
    Ben kimseye hastalık bulaştırmadım. Çünkü ben hiç hasta olmadım. Open Subtitles أنا لم أصيب أحد بالمرض لأنني لم أمرض نفسي أبداً
    Bu bakış açısı özellikle de hastalık yapan organizmaların zararlılıklarındaki inanılmaz çeşitliliği düşünecek olursak en akla yakın olanı. TED و بالتحديد التأمل فى الفكرة الأساسية و التى فى إعتقادى تفسر التنوع الهائل فى مدى ضرر الكائنات المسببة للمرض.
    Eski Ahit'in cezaları, evet, ama şimdi bile kardeşlerim, şimdi bile, kuraklık ve hastalık bu büyük ülkenin kalbinde kol gezmekte. Open Subtitles سياط العهد القديم، نعم، لكن حتّى الآن يا إخوتي وأخواتي، حتّى الآن، قيح الوباء والقحط في ذات قلب هذه الأرض العظيمة.
    Sağırlığın tamamen bir hastalık olduğunu düşüyordum. Bu zavallı insanlar duyamıyordu. İşitme yoksunuydular, onlar için ne yapabilirdik ki? TED لقد فكرت دائمًا بالصمم على أنه مرض. هؤلاء المساكين، لايستطيعون السمع. لا يسمعون، ما الذي نستطع أن نفعله لهم؟
    Umuyoruz ki bir gün, acılarını azaltıp yaşamlarını uzatabiliriz. Pankreas kanserini tamamen tedavi edilebilir bir hastalık hâline getirebiliriz. TED آملين الوصول لليوم الذي نكون قادرين على تخفيف آلامهم، و تمديد حياتهم وربما جعل سرطان البنكرياس مرضا قابل للشفاء.
    - hastalık Kontrol ekibimiz baskı altında çalışmak için eğitildi. Open Subtitles فريقنا من مركز السيطرة على الامراض مدرب للعمل تحت الضغط

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد