ويكيبيديا

    "hastalıkları" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أمراض
        
    • الأمراض
        
    • المرض
        
    • الامراض
        
    • امراض
        
    • وأمراض
        
    • بمرض
        
    • مرض
        
    • والأمراض
        
    • وعلاج
        
    • بأمراض
        
    • طب
        
    • اضطرابات
        
    • ومرض
        
    • وحدة الوقاية
        
    Kalp yetmezliği var. Eminim ki buradaki izleyicilerden çoğunun ebeveyni, dedesi, büyükannesi kronik hastalıkları olan sevdiği kişiler var. TED لديها فشل في عضلة القلب، وأنا واثقةٌ بأن العديد منكم في الجمهور لديهم آباء، أجداد، أحباء لديهم أمراض مزمنة.
    WebMD sitesine girdiyseniz eğlenceli beyin hastalıkları listesinin çok kısa olduğunu göreceksinizdir. Open Subtitles و قائمة أمراض الدماغ الممتعة قصيرة جدا لو تفحصتم مواقع الإنترنت الطبيّة
    Öyleyse soru şu, bu hastalıkları insan malzemesi kullanarak araştırabilir miyiz? TED لذا السؤال هو، هل يمكننا دراسة هذه الأمراض على مواد بشرية؟
    Bulaşıcı hastalıkları tedavi edebilmek için penisilin gibi yeni ilaçlar ürettik. TED قمنا بتطوير أدوية جديدة كالبنسلين كي نستطيع علاج هذه الأمراض المعدية.
    Onun yerine, gelecekteki hastalıkları takip eden karmaşık sensörler olarak işlev görürler. TED بل تعمل بمثابة أجهزة استشعار متطورة تقوم برصد مواقع المرض المحتملة مستقبلًا.
    Pardon yetenekli motorlar, beyzbol hastalıkları hakkındaki öncü araştırmamda geride kaldım. Open Subtitles آسف، إنني أجهل في بحثي المتميز .أمراض المتعلقة بمهارات لاعبي البيسبول
    Yaş olarak, büyük ihtimalle ... ... kanser, alzheimer hastalığı, kalp hastalıkları gibi ... ... çeşitli hastalıklar geçirebilir. TED كلما تقدمت بالعمر كلما زاد احتمال ان تُصاب بأمراض السرطان,او الزهايمر, أمراض القلب,وجميع أنواع الامراض
    Ve üstelik buna zengin ülkelerden çok iyi bildiğimiz hastalıklar dahil değil. Kanser, kalp hastalıkları vs. TED وهذا من غير عدّ جميع الأمراض التي نعرفها جيدًا في الدول الغنية: السرطان، أمراض القلب وهكذا.
    Sivrisineğin eşleşme davranışını anlayabilirsek doğada bunu durdurup, sıtma gibi hastalıkları önleyebiliriz. TED لذا إذا أمكننا فهم سلوك تزاوج البعوض، فقد نكون قادرين على تعطيل قدرته والحدّ من أمراض كالملاريا.
    Bu bilgi doğum sonrası depresyon ve psikoz ile mücadele eden kadın hastalıkları ve doğum uzmanları, aile doktorları ve hastalar ile paylaşılamaz mı? TED أليس من الواجب أن توضع هذه المعلومات في أيدي أطباء أمراض النساء والتوليد وأطباء العائلة والمرضى الذين يعانون من اكتئاب وذهان ما بعد الولادة؟
    RP: Gerçekten de hassas. Hele ki, insanlarda ortaya çıkan yeni hastalıkları ve insana geçen parazitleri de düşünürsek... TED ريتشارد بريستون: إنها هشة .. وهل تعرف ..أفكر في الأمراض الإنسانية التي تظهر والطفيليات التي تدخل إلى النوع البشري
    Meteoroloji uzmanlarına bile şüpheyle bakarsın. Üfürükçüler hastalıkları tedavi ederler. Open Subtitles يشفي الشافون بالإيمان الأمراض بسحر ساحر، لا يدّعون التنبؤ بالمستقبل
    Hepsi hastalıkları iyileştiren doktorlar ve dünyayı kurtarmaya çalışan ezik toplum severler. Open Subtitles كلهم اطباء مملين , يعالجون الأمراض وبعض المحسنين الضعفاء يحاولوا انقاذ العالم
    Tabii hastalıkları sona erdirmek asıl hedef değilse, o ayrı. Open Subtitles إلا إذا كان إنهاء هذه الأمراض ليس هو الهدف حقًا.
    Ve çağlar içinde, hastalıkları, deliliği, suçu ve tüm adaletsizlikleri ortadan kaldırdıklarında yine büyük bir iyilikseverlikle dış uzaya yönelmişler. Open Subtitles وعبر دهور طويلة حينما استطاعوا أن يتخلصوا من المرض والعته والجريمة وكل أشكال الظلم تطلعوا، بكل حب نحو الفضاء الخارجي
    Bunlar, aynı zamanda çeşitli hastalıkları incelemek için model olarak da kullanılabilirler. TED ليس هذا فقط، لكن يمكنها كذلك أن تستعمل في نماذج المرض.
    Bulaşıcı hastalıkları ünitesi için, lütfen 23 sırasından numara alın. Open Subtitles وحدة الامراض المعدية ، المرجو التقاط الخط الثالث و العشرين
    Dünyadaki hiçbir hastanede çaresi bulunamamış hastalıkları. Open Subtitles امراض لا توجد مستشفى في العالم يمكنها علاجها
    Esasen diğer hastalıkların olasılığını da artırıyor: Örneğin; diyabet, kalp hastalıkları, felç, yüksek tansiyon ve kanser. TED وهي تزيد بشكل كبير إحتمالية حدوث الأمراض. كالسكري، وأمراض القلب، والسكتة القلبية، وإرتفاع ضغط الدم، والسرطان.
    Ama kesin olan birşey var ki "akıl hastalıkları"ndan muzdaripler. Open Subtitles كل مانعرفه انهم مصابون بمرض يتطلب دخولهم الى المصح
    Ben bir enfeksiyon hastalıkları hekimiyim, ve HIV'in ilk yıllarında, ilaçların olmadığı zamanlarda, bunun gibi birçok sahneye tanık oldum. TED أنا طبيب الأمراض المعدية، وفي أوائل أيام مرض الأيدز عندما لم نكن نملك العلاج، قد مررت بمناظر كثيرة كهذه.
    Makul kesinlikte tıbbi ve psikiyatrik ölçülere dayanarak artık kendisinin akıl hastalıkları servisine, yatarak veya ayakta ihtiyacı yok. Open Subtitles شهادتي الفعليةَ في الطب والأمراض النفسية بأنهُ لم يعدُ بحاجةُ الى أي خدماتُ للصحةُ النفسية داخل المستشفى أو خارجها
    Toparlarsak; gelecekte, programlanmış probiyotiği aldığınızı düşleyin, kanseri saptayıp iyileştirecek, ya da hatta diğer hastalıkları da. TED وبوجه عام، تخيلوا الحديث مستقبلًا عن متممات غذائية بكتيرية مبرمجة باستطاعتها كشف وعلاج السرطان، أو حتى أمراض أخرى.
    İç hastalıkları, kadın hastalıkları ve doğum çocuk hastalıkları, fizik tedavi, psikiyatri, cerrahi. Open Subtitles الطب الباطني, طب النساء و الولادة, طب الأطفال, الطب الوقائي, الطب النفسي, الجراحي
    otoimmun* hastalıkları henüz tam olarak anlaşılabilmiş değiller. Open Subtitles اضطرابات المناعة الذاتية والغير مفهومة بوضوح حتى الآن.
    Tüm büyük hastalıkları, kanser, aids, kalp hastalıkları. Open Subtitles ،من كل الأمراض المستعصى شفاؤها، مثل السرطان وأمراض القلب، ومرض نقص المناعة
    Ben enfeksyon hastalıkları bölümündeyim, bu odada başka biri daha var mı? Open Subtitles -نعم أنا ضمن وحدة الوقاية من الأمراض -هل يوجد أحد آخر بالغرفة؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد