Sen, kardeşinin hastalarını ayartmaya çalıştığını düşünüyorsun sen de kardeşinin seni küçümsediğini düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنت تظنه يحاول سرقة مرضاك وأنت تقول أنه يحاول إضعاف مكانتك كطبيب نفسي |
hastalarını değerlendirip onlara eğlenceli ve anlayışlı bir şekilde tavsiyede bulunmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تقيّم مرضاك بسرعة ومن ثمّ تهبهم نصيحتك، بطريقة مسلية وواعية |
Hangi doktor hastalarını dişçi hikayelerini dinlemek için çağırır? | Open Subtitles | أي نوع من الدكاتره الذي يدعوا مرضاه ليستمعوا إلى نكت تخص أطباء الأسنان ؟ |
Onun için de hastalarını zehirlemekle ilgili bir şaka yaptı. | Open Subtitles | وهذا هو السبب الذي أدلى به مجرد مزحة حول تسمم مرضاه |
Mesoamerika'da (orta Meksika ile orta Amerika arası), beyin cerrahisi yapılmaktaydı ve orada hastalarını tedavi eden beyin cerrahları vardı. | TED | في أمريكا الوسطى، لقد كان هناك جراحة أعصاب و كان هناك جراحي أعصاب يداوون المرضى |
Bir dakika benimle birlikte hayal eder misiniz? Eğer doktorlar hastalarını ırklarına göre tedavi etmezlerse ne olur? | TED | هل يمكنكم أن تتخيلوا معي، ولو لمجرد لحظة: ماذا سيحدث لو توقف الأطباء عن معالجة المرضى حسب العرق؟ |
Belle Reve'in hastalarını elinden kaçırmak gibi bir alışkanlığı vardır. | Open Subtitles | بيل ريف لديها عادة وضع مرضاها بالأماكن الخاطئة التفاصيل |
Hemşireler, hastalarını kontrol etmemi istediler ama sonra buraya geri geleceğim. | Open Subtitles | الممرضاتيريدنأن أطمأنعلى مرضاهم, و بعدها سأعود على الفور إلى الخارج |
hastalarını tanımak için güzel bir yöntem, kâtil! | Open Subtitles | طريقة جيدة لتعرف مرضاك أيضاً أيها القاتل |
Tüm hastalarını, dolayısıyla yatağım adını verdiğin, dantelli, dört direkli ve bol yastıklı bâkire kozandan çıkmak için tek sebebini elinden almış olacağım. | Open Subtitles | في الحقيقه, انا ذاهب لأخذ جميع مرضاك وبالنتيجة انت على وشك الطرد من هذا المكان |
hastalarını ya da kendini öldürerek korkularını yenemeyeceğini biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعرف انك لن تتجاوز خوفك بقتل نفسك او مرضاك |
Sen hastalarını karşına alıp, konuşmayı seversin. | Open Subtitles | تحب ان تضع مرضاك على الاريكه ويتحدثوا بما لديهم |
Diğer çekiçlerin hiçbirisi hastalarını tanımıyorlar. | Open Subtitles | لا أحد من المطارق الآخرين يتعرف على مرضاه |
Sırf hayatta olsa iyi. hastalarını teker teker öldürüyor. | Open Subtitles | ليس فقط حيا، إنه يقتل مرضاه واحدا بعد الآخر |
House'un hastalarını görmeyi sevmediğini biliyorum ama meslektaş olmak bir ayrıcalık sayılmaz mı? | Open Subtitles | لعدوه الشرير اللدود بحثا عن الجلطات الشريرة أعرف ان هاوس لا يحب رؤية مرضاه لكن أليس طبيبا زميلا يعتبر إستثناء؟ |
Bir doktorun ailesindeki ölüm hastalarını rahatsız ediyor. | Open Subtitles | أن حدوث الموت فى عائلة طبيب يجعل من المرضى مشاكسين |
-Bir doktorun ailesindeki ölüm hastalarını rahatsız ediyor. | Open Subtitles | الموت فى عائلة الطبيب يجعل المرضى مضطربون |
Doktor Finch hastalarını neden evinde kabul ediyor? | Open Subtitles | اذن , لماذ يقابل دكتور .فينش المرضى فى منزله الان؟ |
En büyük avantajı ise, saat beşte, hastalarını başka doktorlara bırakıp evine gidebilmesiydi. | Open Subtitles | والميزة الأكبر أنها عند الساعة الخامسة ترمي مرضاها على الآخرين وتذهب للمنزل |
Evet, kurbanımız bir psikiyatristti, biz de hastalarını araştırıyoruz. | Open Subtitles | . نعم ، ضحيتنا كانت طبيبة نفسيه معالجة بالأدوية . اذاً ، نحنا ننظر في مرضاها |
Doktorlar bazen yanlış nedenlerden ötürü hastalarını korumaya çalışabilirler. | Open Subtitles | في بعض الأحيان يحمي الأطباء مرضاهم لأسباب سيئة.. |
Çünkü meşgulsen, senin hastalarını seve seve Dr. Evans'a veririm. | Open Subtitles | لانه سيسرني تعيين ،الدكتور إيفانز لمرضاك إذا كنت مشغولا جدا |
Eğer hedefi iyileştirmenin bir yolunu bulabilirsek, astım hastalarını daha etkili bir şekilde tedavi etmenin de bir yolunu bulmuş olacaktık. | TED | لأنني أدركت ,أننا إذا وجدنا طريقة لاستهداف المعالجة يمكننا أيضاً أن نجد طريقة .لمعالجة مرضى الربو بفعالية أكثر |
Bizi besliyorsun, hastalarını bize yönlendiriyorsun,.. | Open Subtitles | أنتم تستغلّوننا، ترمونَ مرضاكم إلينا تتركوننا نتحمّل مسؤوليّتهم |
Senin hastalarını devralsınlar. | Open Subtitles | أخبريهما أنني أحتاجهما يقومان برعاية مرضاكِ |