Yaptığı eylemi hatırlamadığı için suçluluk duyması da mümkün değil. | Open Subtitles | بدون أن يتذكر ما اقترفته يداه فأنه لن يشعر أبداً بالذنب |
Söylediğine göre üzerinde hiç belge yokmuş, ve bu hiçbir şey hatırlamadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | قال لك انه ليس لديه وثائق ويمكن أن لا يتذكر أي شيء |
Kimsenin hatırlamadığı, unutulmuş küçük bir resim. | Open Subtitles | ..مثل صورة منسية لا يتذكرها أحد |
Birbirimizden tamamen ayrı bir şekilde ikimizin de hatırlamadığı iki farklı şey yaşadık ve... | Open Subtitles | لدينا اثنان من التجارب الكاملة المنفصله مع بعضنا .... التي لا يتذكرها اي منا و |
Ülkemizin, hatırlamadığı bir yer... bir savaşta anlamadığı bir şeydir. | Open Subtitles | مكان بلدنا لا تتذكره ... في حرب لا تفهم . |
Bunda yanlış bir şey yok. Hepimiz yaparız. hatırlamadığı birkaç detay için kim endişelenir. | Open Subtitles | جميعنا يفعل ذلك، من يبالي لو كان هناك بعض التفاصيل الصغيرة لا تحب أن تتذكرها |
Tıpkı bankadaki şanslı kasayı ne zaman aldığını hatırlamadığı gibi. | Open Subtitles | كما أنّه لا يتذكّر متى شارك في سحب المصرف |
Yüzünü bile hatırlamadığı biri nasıl ilk aşkı olur? | Open Subtitles | كيف يمكن لشخص وجهه أنها لا يتذكر أن يكون حبها الأول؟ |
- Çünkü o esprili şiiri bile hatırlamadığı için mi? | Open Subtitles | لانه لا يتذكر النكات |
Yani hatırlamadığı yalandı değil mi? | Open Subtitles | لكي يتظاهر بزعم أنه لا يتذكر |
Bana Don Carlos'un kazayı hatırlamadığı söylendi. | Open Subtitles | لقد تم اخبارى ان (دون كالروس) لا يستطيع ان يتذكر الحادثة |
Adamın hatırlamadığı belli. | Open Subtitles | من الواضح انه لا يتذكر . |
Ve Veronica da, hiç kimsenin hatırlamadığı üçüncü kişi. | Open Subtitles | أجل، و"فيرونيكا" هي الثالثة التي لا يتذكرها أحد. |
Woody'nin hayatında hatırlamadığı büyük bölümler vardı. | Open Subtitles | كانت هناك أقسام كبيرة من حياة (وودي) لم يتذكرها |
Ülkemizin, hatırlamadığı bir yer... bir savaşta anlamadığı bir şeydir. | Open Subtitles | مكان بلدنا لا تتذكره ... في حرب لا تفهم . |
Juliette'in hatırlamadığı tek şeyin sen olması tuhaf gelmiyor mu? | Open Subtitles | ألا يبدو غريباً أن الشيء الوحيد الذي لا تتذكره (جولييت) هو أنت؟ |
Bu yüzden onun hatırlamadığı şeylerin resmini yapmak zarar vermeyecekti. | Open Subtitles | لذا لم ير مانعا من رسم أشياء لن تتذكرها. |
ve Emma'nın tebessümünü hatırlamadığı kaygısız bir anne. | Open Subtitles | وأم بلا هموم 'صاحبة الإبتسامة .التي لا تتذكرها إيما |
Evlendiğini hatırlamadığı için olabilir mi? | Open Subtitles | هل ذلك لأنّه لا يتذكّر الزواج؟ |
O yaz hangi operasyonlarda bulunduğunu kesinlikle hatırlamadığı iddia ediyor ama Ostrog'daki SS'ler gibi öldürme eylemlerine katıldığını kabul ediyor. | Open Subtitles | هو يدّعي أنه لا يتذكّر بالضبط بأى جزء تم تكليفه في ذلك الصيف لكنّه يعترف بالمشاركة في حالات قتل "مثل تلك التى في "أوستروج |