Bugün zaten onunla tüm hayatıma yetecek kadar beraber oldum. | Open Subtitles | لقد كنت معه وقتاً طويلاً اليوم وقت يكفي لبقية حياتي |
Öyleyse, bu harika adamı hayatıma soktuğun için teşekkür ederim. | Open Subtitles | إذاً دعيني ألومك على إحضار هذا الرجل الرائع إلى حياتي |
hayatıma mal olduklarını öğrendiğime göre, en azından birini saklamalıyım. | Open Subtitles | بما أنهما كلفاني حياتي يجدر بي أن أحتفظ بقرد لي |
Ayrıca bu gösteriyi bitirir bitirmez, Paris'teki hayatıma geri döneceğim. | Open Subtitles | بعد انتهاء البرنامج, سأرجع في أول طائرة لحياتي في باريس |
Ben de iş, kendi özel hayatıma gelince, çok karamsarımdır. | Open Subtitles | أنا بنفس القدّر من السخرية عندما يتعلقّ الأمر بحياتي الشخصية. |
Geceyi takip eden bu günle, hayatıma, yeni bir hayatla başlayayım; | Open Subtitles | , كما يتبع الليل النهار . دعني أبدأ حياتى من جديد |
Baksana, eski hayatıma dönmem için her türlü nedenim var. | Open Subtitles | أنظر , لديّ كل الأسباب كي أعود إلى حياتي السابقة |
Bildiğin tren istasyonuymuşum gibi canın istediğin zaman hayatıma girip çıkabileceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | تظن أنه بإمكانك الدخول و الخروج من حياتي و كأنني محطة قطار لعينة؟ |
Seni hayatıma sonsuza kadar birlikte olabilelim diye geri soktu. | Open Subtitles | لقد احضرك الى حياتي من جديد لذلك سنكون معاً للابد |
Çılgınca belki ama bu kız hayatıma giren en güzel şey | Open Subtitles | إنّه هبل، أقسم بأني لم أتحدث بجد هكذا في حياتي بأسرها |
Boğuluyor gibi hissederim ve eski hayatıma geri dönmek isterim. | Open Subtitles | أشعر إني أغرق و أتوق إلى إسترجاع حياتي السابقة ثانية |
Ben de bu şekilde, o hiç doğmamış gibi hayatıma devam edebilirdim. | Open Subtitles | وعلى إثر هذا، سأتمكّن من المضي في حياتي كأن لاشيء قد حدث |
"Hayır, söyleyeceğin hiç bir şey hayatıma değerli bir şey katmayacak." | Open Subtitles | بأن هذا البرنامج لا فائدة منه لا في حياتي ولا الآخرين |
hayatıma başlamaya hazırdım ama yapamıyorum ve bu hiç iyi değil. | Open Subtitles | أنا مستعدة لبدأ حياتي والآن لا أستطيع، والأمر ليس على مايرام. |
Ama hayatıma devam edecek yeni bir yol bulmam gerekiyordu. | Open Subtitles | ولكن توجب عليّ أن أجد طريقة جديدة للمضي في حياتي |
hayatıma karışmandan ve sevdiğim kadına hakaret etmenden bıktım usandım artık! Bunu yapmaya devam edersen, ciddi bir sorunumuz var demektir. | Open Subtitles | معك حق ,هذا يكفي سأمت من تدخلك في حياتي وحديثك بالسوء عن المراة التي احبها واذا استمريت ,فسيكون لدينا مشكلة حقيقية |
Eski hayatıma bir daha geri dönmemek için bu dövmeyi yaptırdım. | Open Subtitles | للتأكد من أنني لن أعود إلى حياتي القديمة لدي ذلك الوشم |
Zincirlerimi örümcek olmayan birinin üzerinde kullanırsam hayatıma veda edecektim. | Open Subtitles | إذا استخدمت السلاسل ضد أحد فيما خلا العناكب، فأخسر حياتي. |
hayatıma girmek için uğraşıyorsun ve bunu yapmak içinde anneni kullanıyorsun. | Open Subtitles | انت تحاول ان تعود لحياتي مرة أخرى وتستخدم حجة والدتك لذلك |
Akash, Pooja hayatındaki kişiden bahsederken ilk defa hayatıma giren kızları düşündüm. | Open Subtitles | أكاش , عندما أخبرتني بوجا عن الفتي الذي بحياتها لأول مرة فكرت بكل الفتيات اللاتي كن بحياتي لقد كنت مجذوبا إليهن كلهن |
- Bir süre sonra pes edip hayatıma devam ettim. | Open Subtitles | بعد فترة من الوقت قررت ان استسلم و اكمل حياتى |
Görüyorsun ya, Papi, hayatıma bakabilir ve hiçbir şeye ...sahip olmadığımı düşünebilirsin. | Open Subtitles | أترى يا أبى ربما يمكنك النظر لحياتى كأننى لا أملك أى شيئ |
Sevgili Tanrım, Büyükannem hep hayatıma bir prensesin gireceğini söylerdi. Ama bugün bir hizmetçi bile gelmedi. | Open Subtitles | اللهي العزيز، جدتى دائماً تَقُولُ هناك أميرة سَتَجيءُ إلى حياتِي |
Yani, ben bu ben hayatıma geçmeden onlara görünüyor biliyorum ve her şey yolunda, ama bu doğru değil. | Open Subtitles | أعني ، أنا أعلم أنه يبدو لهم أنني أمضي في حياتي و كل شيء على ما يرام لكنه ليس صحيحاً |
Ben onun yeni evi için finansal destek sağlıyorum işlerim hakkındaki o da "Sormazsan-söylemezsin" anlaşmasına daha çok uyuyor hem evin dışındaki eğlence hayatıma da karışmıyor. | Open Subtitles | سأدعمها مالياً في منزل المضاربة خاصّتها وهي ستتّبع سياسة عدم السؤال والتدخّل تجاه عملي وحياتي الترفيهيّة خارج المنزل |
hayatıma karşılık Leonesse'i vermez. Ölürüm daha iyi, biliyor. | Open Subtitles | لن يقايض ليونيس بحياتى ، افضل الموت و آرثر يعلم ذلك |
Evi satıp hayatıma devam etmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد بيع هذا المنزل اللعين والمضي في حياتي |
Fark ettim de kendi hayatıma dalmaktan adını sormamışım. | Open Subtitles | يُهيأ لي نظراً لاعتدادي الشديد بنفسي أني لم أسألك عن اسمك قط |
İnan bana, benim hayatıma karışmak istemezsin. | Open Subtitles | صدقنى , لا تريد الدخول لعالمى يا رجل |
İki yıldır insanların, hayatıma devam etmemi ve kızımın başına geleni kabullenmemi söylemelerini dinledin. | Open Subtitles | طيلةسنتينظللتأستمعلأناسٍ.. يخبرونني أن أتخطى الأمر وأتقبل ما حدث لها |